‘Doğuda bir ağaç zarar görse, Karadeniz’de orman yok olur!’

Çok sayıda maden, mermer ve taş ocağı ile doğası kirletilen Adıyaman’ın Besni ilçesine bağlı Zormağara köyünde yaşayan bir grup çevre gönüllüsü, 50 yıl önce yok edilen palamut ormanını yeniden canlandırmak için dağlık alanlara palamut tohumu ekiyor. Bu güne kadar 200 palamut tohumu eken gönüllüler, önümüzdeki dönemde bu sayıyı katlamayı hedefliyorlar.

Orman yok oldu

50 yıl önce bölgede yaşayan insanlar tarafından binlerce palamut ağacının kesildiğini, 50 yıllık bir sürede palamut ormanının yok olduğunu belirten çevre gönüllülerinden Ali Polat, kimsenin bu yok oluşa “dur” demediğini ifade etti. Sayıları az olan çevre gönüllülerinden Polat, Adıyaman bölgesinin doğa harikası bir yer olduğunu, ancak bu harikaların ya devlet eliyle ya da bölgede yaşayan insanlar tarafından büyük oranda yok edildiğini ifade etti.

’50 yılda yetişiyor’

Tohum ekme fikrinin çok daha önceden aklına geldiğini dile getiren Polat, ancak bu sene yapabildiğini dile getirdi. Bir palamut ağacının 50 yılda yetişebildiğini sözlerine ekleyen Polat, tohumları ektikten sonra zarar görmesin diye etrafını korumaya aldıklarını kaydetti. Palamut tohumunun fide verdikten sonra keçi, koyun gibi hayvanların yememesi için tohumları ektikleri yerin etrafını taşlarla kapattıklarını dile getiren Polat, bu şekilde tohumları korumaya çalıştıklarını söyledi.

‘Gölgesine sığınacağımız ağaç kalmadı’

Tohum ekme çalışmasını şimdilik Besni’de yaptıklarını, ancak kısa sürede Adıyaman geneline yayacaklarını dile getiren Polat, Türkiye’de eşine az rastlanır bir doğa talanı olduğunu, insanların gölgesine sığınacak bir ağacın kalmadığını ifade etti. Bölgede yaşanan doğa tahribatının batıda yeterince görülmediğini söyleyen Polat, “Karadeniz’de, Ege’de Marmara’da tek bir ağaç kesildiğinde çevre dernekleri ve ekoloji örgütleri anında duyarlılık gösterebiliyorlar. Bölgede yaşanan doğa karşıtı projelerden haberleri bile yok” dedi.

‘Çevreciler batıda başka bölgede başka’ 

Çevre örgütlerinin bölgeyi ziyaret etmesi gerektiğini dile getiren Polat, “Doğa denilince bir bütün olarak ele alınmalı. Adıyaman, Malatya, Dersim doğası ile İzmir, Aydın, Karadeniz’de olan doğa bir birinden farklı değil. Burada bir ağaç zarar görüyorsa, Karadeniz’de bir orman yok oluyor. Her tarafa aynı duyarlılık gösterilmeli. Yaz aylarında Antalya’da yaşanan bir orman yangınında tüm ülke seferber olabiliyorken, aynı ormanlar bölgede yanınca kimse ne müdahale ediyor, ne de müdahale etmek isteyenlere izin veriliyor. Bir çok alan devlet eliyle yok ediliyor. Batıda bu tahribat rant için yapılırken, doğuda ise askeri operasyonlardan kaynaklı yapılıyor” diye konuştu.

Yeşil bir dal dahi olsa bırakabilmeliyiz 

Devlet ve sermaye çevrelerinin doğayı yok ettiğini, kendisinin ise bu yok oluşa karşı durduğunu dile getiren Polat, “Kendi çapımda toprağa tohum atıyorum. Benim gibi duyarlı insanlar ektiğimiz tohumlara sahip çıkabilirse önümüzdeki 50 yılda bu tohumların hepsi birer ağaç ve ormana dönecek. Bu yüzden herkes elini vicdanına koyarak geleceğe yeşil bir ağaç dalı bile olsa bırakabilmeli” şeklinde konuştu.

Kaynak:MA