3’üncü Havalimanı’ndaki kötü çalışma koşullarını protesto ettikleri için gözaltına alınıp tutuklandıktan sonra ilk duruşmada serbest bırakılan işçilerin 2’nci duruşması görüldü
3’üncü Havalimanı şantiyesindeki kötü çalışma koşulları ve iş cinayetlerine karşı “Köle değiliz” diyerek gerçekleştirdikleri eylemlerin ardından tutuklanan ve ilk duruşmada serbest bırakılan işçi ve sendikacıların yargılandığı davanın 2’nci duruşması Gaziosmanpaşa Adliyesi’nde 14’cü Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşma öncesi 3’üncü Havalimanı İşçileriyle Dayanışma Platformu çağrısıyla adliye önünde açıklama yapıldı.
‘Yargılanması gereken patronlardır’
Eylemde açıklama yapan tutuksuz yargılanan DİSK’e bağlı Dev Yapı-İş Sendikası Genel Başkanı Özgür Karabulut, “Buradaki devlet kurumlarının, patron yanlısı olduğunu teşhir edeceğiz. Bu süreçte adli kontrol ve yurtdışı yasağıyla serbest bırakıldık. Adli kontrol biz inşaat işçileri açısından açlığa mahkum etmekti, işsizliğe mahkum etmekti. Bu süreçte birçok arkadaşımız işsizlikle boğuşmakta. ‘Köle değiliz’ diyen inşaat işçileri yargılanamaz, yargılanması gereken iş cinayetinin sebebi olan inşaat patronlarıdır. Bunları bugün yargılayacağız” dedi.
‘Yüz karasın bir dava’
Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Erol Katırcıoğlu da ülkede adaletsizlik ve hukuksuzluğun arttığını vurgulayarak, “Hukuksuzluğun dibe vurduğu bir dönem yaşıyoruz. Barış akademisyenleri davası ve bu dava tarihe geçecek yüz karası davalardır” diyerek dayanışma içerisinde olacaklarını belirtti.
‘Yargılanan değil yargılayan olcağız’
Tutuksuz yargılanan İnşaat İşçileri Sendikası Yönetim Kurulu Üyesi Özkan Özkanlı, “Yaşanan hukuksuzluktan dolayı İGA yönetimi ve sorumlular yargılanmalı, bizler değil. Hiçbir cumhuriyet savcısının, Adalet Bakanlığı’nın yaptırımı İGA’ya olmamış, işçi sınıfına, sendika yönetime olmuştur. Biz yargılanan değil yargılayan olacağız” ifadelerini kullandı.
Açıklama ardından kitle 14’nci Asliye Ceza Mahkemesi’nin salonuna geçti. Duruşmada söz alan Avukat Tamer Doğan, “Adli kontrol tutuklamayla eşdeğer. Özellikle OHAL sonrası çok rahat veriliyor. Ancak bunun insanların hayatlarını ne kadar etkilediği tartışılmıyor. Bu işçiler, bir yere iş başvurusunda bulunduklarında ‘Haftada 2 gün imza vereceğim’ derlerse işe alınmıyorlar. Yurt dışına çıkmak hayati bir durum işçiler için” diyerek adli kontrol şartının kaldırılmasını talep etti.
Beraat talebi
Duruşmada söz alan Avukat Songül Beydilli de dava sürecinin hukuksuzluklarla dolu olduğunu belirterek “Hukuki bir metin olmaktan uzak bir iddianame olmuştur. Derhal beraat istiyoruz. İş yasasına göre işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin yerine getirilmemesi durumunda işçilerin eylem yapma hakkı vardır. Doğal ve yasal bir eylem yargılanıyor. Sendikal haklar yargılanıyor” dedi.
‘Olumsuz koşullar etkiledi’
Avukatların ardından işçilerden Tuncay Yalçın, 33 gün boyunca ranzada yattığını tahtakurularına karşı alerji olduğunu dile getirerek sabah geldiğinde ise arkadaşlarının kötü çalışma koşullarına greve gittiğini gördüğünü ifade ette. Olumsuz koşullardan kendisinin de etkilendiğinin altını çizen Yalçın yaşadığı sorunları dile getirmek için işçilerle birlikte greve gittiğini ifade etti.
‘Bu koşullara bizi mahkum edenler yargılanmalı’
İstanbul Havalimanı inşaatında servis şoförlüğü yapan Yasin Yalçın ifadesinde “İşçi arkadaşlarımın yağmur altında saatlerce kaldığına tanık oldum. Hastalıklı olabilecek yataklar vardı. Biz bunların değişmesini istediğimizde topu alt işverene attılar. Dışarıdan getirilmesi de yasak dediler. İşe gitmeme kararının doğru olduğunu düşündüğüm için eyleme destek verdim. Her gece uyuduğunuzda tahtakurularının kanınızı emmesini kabul ediyorsanız ben de ederim. İşçi arkadaşlarım yürüdüğünde ben de yürüdüm, oturunca ben de oturdum. Burada asıl yargılanması gereken ben ve işçi arkadaşlarım değil oradaki yöneticilerdir. Burada yargılanması gereken biz asgari ücrete mahkum edilen işçiler değil, bizi bu koşullara mahkum edenlerdir” dedi.
3 işçi hakkında yakalama kararı
Savunmaların ardından ara kararını açıklayan mahkeme heyeti ifadesi alınamayan 3 işçi hakkında yakalama kararı verirken bu diğer sanıklar hakkında adli kontrol şartı ve yurt dışı yasağının kaldırılması yönünde karar verdi.
İşçilerin duruşmaya katılmama talebini ve gözaltı sırasında eşyalara el koyma kararının kaldırılması talebini de reddeden mahkeme, tanıkların dinlenmesine, suçtan zarar görenlerin zararlarını bildirmelerine, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yönelik beyan için süre verilmesine karar vererek duruşmayı 26 Haziran 2019 Çarşamba gününe erteledi.
