Tarsus ilçesinde E.S. isimli kız çocuğuna cinsel istismarda bulunan Kuran kursu hocası M.D.’nin yargılandığı davada tutuklama çıkmadı. Avukatlar, mahkemenin tavrını eleştirerek, cinsel saldırının meşrulaştırıldığını söyledi.
Mersin’in Tarsus İlçesi’nde 2015’te E.S. isimli kız çocuğa cinsel istismarda bulunan Kuran kursu hocası M.D.’nin yargılandığı dava Tarsus 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Davanın 5’inci duruşmasına tutuksuz sanık D.M. katılmazken; avukat ve E.S.’nin avukatı ile çok sayıda avukat katıldı.
Tutuksuz yargılanacak
Duruşmada savunma yapan kadın avukatlar, mağdur E.S.’nin ve tanık beyanlarının ve adli tıp raporlarının göz önüne bulundurularak sanığın tutuklanmasını istedi. İddia makamı ise sanık D.M.’nin 8 ay tutuklu kaldığını ve kaçma şüphesi olmadığını savunarak; tutuksuz yargılanmasını talep etti. Mahkeme heyeti ise iddia makamının taleplerinin kabul ederek; sanığın tutuksuz halinin devamına karar vererek, duruşmayı 25 Nisan’a erteledi.
‘Mücadelemiz sürecek’
Duruşma öncesi ve sonrası Mersin, Adana ve Tarsus Kadın Platformu üyelerince açıklama yapıldı. “İstismarı aklama faili tutukla” pankartı ve “Kadının beyanı esastır’ ve “Erkek adalet değil, gerçek adalet” dövizlerinin taşındığı açıklamalarda sık sık, “Erkek adalet değil gerçek adalet” sloganları atıldı. Kadınlar, sanık tutuklana kadar mücadele edeceklerini belirtti. Kadınlar sanığın tutuklanmamasına tepki göstererek, “Sanık tutuklanana kadar bizler adliye koridorlarında ve sokaklarda hayatın her alanında mücadelemizi sürdüreceğiz. Erkek yargı doğru kararlar sergileyene kadar mücadelemiz sürecek” dedi.
‘İstismar davaları meşru hale gelecek’
Sanık D.M’nin tutuksuz yargılanma kararını değerlendiren E.S’nin avukatı Semra Kabasakal, mahkeme heyetinin tutumunu eleştirdi. Kabasakal, “Cumhurbaşkanı’na hakaretten insanlar bir buçuk yıl hapis yatarken; bu davada sanığın 8 ay tutuklu kalmasını göz önünde bulundurarak, tutuksuz yargılanmasını istedi. Oysa bu davada sanık 15 yıl hatta 20 yıl ceza alabilecekken tutuksuz yargılanıyor. Bu karar vicdanları yaraladı. Bu davada başka baskıların olduğunu düşünüyoruz. Artık çocuklar cinsel istismara maruz kaldığında aileler ‘nasıl olsa serbest bırakılacak’ diyerek davacı olmayacak bu kararlarla. Bu durumda çocuklarımız susacak, mağdur olacak. Bu kararlarla cinsel istismar davaları meşru hale gelecek. Biz kamu vicdanının rahatlatılmasını talep etmiştik oysa maalesef gerçekleşmedi” diye konuştu.
HABER MERKEZİ