Adana Bölgesi Su Ürünleri Kooperatifler Birliği 2. Başkanı Celal Safsoylu, ‘balon’ balığı ile halk arasında ‘pijamalı’ olarak bilinen istilacı balık türlerinin Akdeniz’i etkisi altına aldığını, bununla birlikte balık stoklarında büyük oranda azalma olduğunu açıkladı. Akdeniz’in en yoğun ‘balıkçılık’ yapılan bölgesinde olduklarını ifade eden Safsoylu, “Karataş balıkçı barınağı öyle yoğun bir balıkçı kitlesine sahip ki artık limanımız bize hitap etmemeye başladı. Burada derinleştirme problemimiz var. Her yıl limanımız sığlaşıyor. Balıkçılarımız hava muhalefetinden dolayı pek fazla denize açılamadı. Evlerine ekmek götüremez oldular” dedi. Doğu Akdeniz’de termik santrallerin deniz suyunu 1-2 derece ısıttığını belirten Safsoylu, Seyhan ve Ceyhan ırmaklarının taşıdığı zirai atık ilaçlarının da balıklar üzerinde olumsuz etkileri olduğunu ifade etti.
İstilacı türler hakim oldu
Kızıldeniz’den Akdeniz’e inen istilacı balık türlerinin denizdeki balık oranında ciddi anlamda düşüşe neden olduğunu, bunun da stoklara yansıdığını belirtirten Safsoylu, “Kızıldeniz’den Akdeniz’e akan ‘balon’ balığı dediğimiz bir tür var. İstilacı balık türü ekonomik değeri olan balıkları ve yumurtaları yiyor. Ağlarımıza zarar veriyor. Olumsuz etkileri bu yönde. Diğer taraftan ekonomik değeri olmayan bir istilacı, ‘pijamalı’ dediğimiz bir balık türü var. Balık popülasyonunu çok etkilemekte. Bu istilacı balıkların Akdeniz’e girmesiyle balık stoklarında önemli bir azalma gözlemliyoruz. Balon balığı üzerinde araştırma yapılsın. Pijamalı tür ekonomik balıkların yumurtalarını yediği için balık stoklarında önemli bir etkisi var. Bu nedenle biz Adana ve çevre kentlerdeki üniversitelerimizden bu istilacı balıkları araştırmalarını istiyoruz” dedi.
Nadas uygulanmalı
Antalya’da balıkçılar arasında yapılan ortak çalıştayda da önerilerde bulunduklarını anlatan Safsoylu, “Tekne sahipleri bir yıl kendilerini geçindirebilecekleri bir finans sağlasın, geri ödemesiz şekilde. Bir yıl denizlerimizi nadasa bırakalım. Karadeniz, Ege, Marmara girer mi bilmiyorum. Ama biz Akdeniz için bunu istiyoruz. Bütün balıkçılarımız bunu istiyor. Bir yıl sonra bakalım balık popülasyonu çoğalacak mı çoğalmayacak mı? Yüzde yüz artacağına inanıyorum” dedi. Safsoylu, Akdeniz’in olmazsa olmazı lagosa getirilen 2 yıllık yasağın ise yapılan araştırılmalarla yanlış olduğunun tespit edildiğini ve serbest hale getirildiğini sözlerine ekledi.
10 yıldır bir şey yapılmıyor
Bilim insanları 2010’da, istilacı olarak adlandırılan türlerin sayısının Akdeniz’de 50 yıl içinde 3 bini bulacağını belirtmişti. Daha 10 yıl geçmeden bu sayının çok daha fazla arttığı bilinen balık türünün gelecek 10 yıl içinde Akdeniz’i tamamen kaplayacağı belirtilyor. İstilacı türler arasında en dikkat çeken türlerin balon balığı ve zehirli deniz anası olduğu biliniyor. Akdeniz’in iklim değişimiden hızla etkilendiği açıkça görülürken, termik santraller, inşa edilmek istenen nükleer santral ve petrokimya tesislerinin inşa edilmesiyle birlikte Akdeniz ekosisteminin tamamen değişeceği beklenirken, diğer yandan kıyı ekosisteminde de yaşanacak değişimle birlikte bölgenin tamamen çölleşeceği, en son yayınlanan NASA verilerinde açıkça gözlemleniyor.
EKOLOJİ SERVİSİ