Sahte bandrol skandalının ortaya çıkmasından sonra sonra Queer Düş’ün kurucuları Sel Yayıncılık’tan ayrıldıklarını ortak bir metin yayınlayarak duyurdular. Metinde, ‘Sancı’nın dilini, söylemini feminist ve queer etiğe sığdıramıyoruz, kabul etmiyoruz’ denildi.
‘Bu alanda emek vermeye devam edeceğiz’
Geçtiğimiz günlerde yazar Ferid Edgü ile ortaya çıkan bandrol ve taciz skandalından sonra Sel Yayınları’nda sular durulmuyor. Queer Düş’ün kurucuları yayınladıkları ortak bir metin ile yayınevi ile ilişkilerini kestiklerini kamuoyu ile paylaştı. “Queer Düş’ündük, veda ediyoruz” başlığıyla yayınlayan metinde, “Sevgili Queer Düş’ün okuyucuları, queer komünite, feministler ve bu düş’ün’ün tesir ettiği herkes; Feminist ve queer etik gereği, sizlere ve kendimize duyduğumuz sorumlulukla bu satırları yazma ihtiyacı duyduk. Biz, Queer Düş’ün serisinin kurucuları; Berfu Şeker, Gülkan ‘Noir’, Leman Sevda Darıcıoğlu ve Pınar Büyüktaş olarak Sel Yayıncılık’la ilişkimizi kestiğimizi ve ilk gününden beri emek verdiğimiz, büyük bir arzu ile kurduğumuz Queer Düş’ün Serisi’nden çekildiğimizi üzüntüyle sizlerle paylaşıyoruz’ denildi.
‘Dili kabul etmiyoruz’
Son süreçte Sel Yayıncılık’ın sahibi İrfan Sancı’nın yaptığı açıklamada “kullandığı dili kabul etmiyoruz” denilen metinde,” Sancı’nın yaptığı açıklamayla aktarılan olaylar ve olayların ele alınış biçimi uzun süredir askıda tuttuğumuz ayrılık kararını zorunlu kıldı. Sancı’nın dilini, söylemini ve yaklaşım biçimini feminist ve queer etiğe ve hatta hiçbir etiğe sığdıramıyoruz, kabul etmiyoruz.” Açıklamanın devamında şunlara dikkat çekildi,”seriden çıkan birçok kitabın da bizlere yol gösterdiği gibi, şiddet,tahakküm, baskı ve yok sayma; yani bildiğimiz iktidar dinamikleri sadece toplumsal olarak kabul edilmiş kadın erkek kategorileri arasında gerçekleşmez. Cinsiyet tek başına güç asimetrilerini açıklamakta yeterli değildir. Feminist ve queer yayınlar yapan bir kurumun söz konusu taciz olduğunda indirgemeci yaklaşımı bu politikaların içini boşaltmaktadır. Ayrıca entelektüel emeğin karşılığını çoğunlukla bulamadığı bir ülkede, en çok yayınevlerinin bu emeğe sahip çıkması beklenirken karşımıza çıkan bandrolde usulsüzlük iddiaları ve bu iddialara tatminkar bir yanıt verilememesi; yazar, editör ve çevirmenlerin zaten cüzi miktarda olan telif haklarının gaspçı olarak düşünülmelidir. Bu durum, hem yayın alanında yer alan hem de entelektüel birikime katkısı bulunan herkeste hayal kırıklığı yaratmıştır. Bizler, queer ve feminizm üzerine üreten, eyleyen, politika yapan kişiler olarak 2012’de İrfan Sancı’yla Sel Yayıncılık bünyesinde bir queer teori serisi oluşturmak üzere bir araya geldik… Şunu da belirtmeyi önemsiyoruz; kendi yaptığımız freelance çevirmenlik ve editörlük işleri dışında, 2012’den bugüne kadar, önce yayın kurulu ve ardından danışma kurulu üyeleri olarak yayınevinden herhangi bir maddi karşılık almadan emek verdik. Biz queer düş’ün arzumuzla elbet birçok alanda emek vermeye devam edeceğiz ve biliyoruz ki, yaşamı normun ötesinde bir macera kılmanın yollarını beraberce arayacağız ve bulacağız. Queer ve feminist etiğin, hayatın her alanı gibi yayıncılığa da tesir edeceği günlerin arzusuyla…” Bu açıklama ve iddialara Sel Yayınları ve sahibi İrfan Sancı’dan herhangi bir açıklama daha gelmedi.
ÇEVBİR’den açıklama
Çevirmenler Meslek Birliği (ÇEVBİR), Sel Yayıncılık’ın, yazar ve yayıncı Ferit Edgü’nün kitaplarını korsan bastığı iddialarının ardından bir açıklama yayımlandı. Açıklamada, “ÇEVBİR, üyelerinden gelen talepler doğrultusunda, üyelerinin haklarını araştırmaya ve hak ihlallerini takip etmeye devam edecektir” denildi.
KÜLTÜR SERVİSİ