Ekonomi Gündemi
Türkiye’de resmi rakamlara göre, çiftçi kayıt sistemine kayıtlı çiftçi sayısı 2002 yılında 2 milyon 588 Bin iken, 2017 yılında bu sayı yarım milyon yani % 18 azalarak 2 milyon 132 Bine inmiştir. Aynı dönem içinde Tarım Bakanlığı’na 27.614 personel ataması yapılmış. 2015 yılında 53 bin 332 olan personel, Tarım eski Bakanı Ahmet E. Fakıbaba’nın, Nisan 2018’de yaptığı açıklamaya göre, 62 bin 315’e çıkmış. Bakanlığa bağlı TKDK, ESK, TMO, TİGEM, ÇAYKUR, AOÇ’taki çalışanlarla bu sayı 76 bin 364’e ulaşıyor. Bu tabloya bakıldığında 2015 yılında 40 çiftçiye 1 Tarım Bakanlığı personeli düşerken, 2018 yılında 28 çiftçiye bir bakanlık personeli düşer hâle gelmiştir. Bu sayıya 14 Tarım Satış Kooperatifi’ndeki 4 bin 173 personel, Tarım Kredi Kooperatifleri ve Bağlı Şirketleri’ndeki 8 bin 246 personel ile Pancar Ekicileri, Tarımsal Kalkınma Kooperatifleri, Islah Amaçlı Birlikler, Ziraat Odaları da eklendiğinde, bu sayı 20’ye kadar iniyor. Tablo böyle ama tarım geriliyor… Dünyada başka bir benzeri var mı?
Tarım alanında yap-boz…
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, 10 Nisan günü Yeni Ekonomik Paketi’ni kamuoyuna duyurdu. Pakette tarımla ilgili de kimi başlıklar yer aldı. Ancak, en çok şikayet edilen girdi maliyetlerindeki artış, tarım alanlarındaki hızlı azalış, çiftçinin tarımdan kopmasıyla ilgili bir şey söylenmedi. SERA AŞ. kurulması öne çıktı. 17 yıllık AKP iktidarı döneminde tarımda birçok oluşuma ve projeye imza atılmıştı. Ancak bunlar da ya boşa çıkmış ya da rafa kaldırıldı. Bunlardan biri çiftçiye hizmetin yerinde verilmesi, böylece çiftçinin gelir düzeyinin yükseltilmesi amacı ile ziraat mühendisi ve veteriner hekimlerden oluşan bilinen adıyla “1000 köye 1000 Tarım Gönüllüsü” projesine Şubat 2016 tarihinde Tarım Bakanının imzası ile son verilmiş. 10 binin üzerindeki ziraat mühendisi ve veteriner Tarım il ya da ilçe müdürlüklerine çekilerek söz konuş proge 12 yıl sonra ortadan kaldırıldı. Bir diğeri 2015 yılında 100 Milyon Dolar maliyetle Tarım Sektörü Entegre Yönetim Bilgi Sistemi (TARBİL) devreye konuldu. Tarım Bakanlığı’nın sahadaki 10 bin personeli tarafından bilgi girişi yapılarak, Anadolu’ya yayılmış bin 200 gözlem istasyonu ile topraktan sofraya, her türlü (bitkisel/ hayvansal/meteorolojik) tarımsal veri “Tarım Bilişim Bulutu”nda toplanacaktı. Elde edilecek istatistikler doğrultusunda doğru tarım ve hayvancılık stratejisi belirlenecekti. Kısacası bu proje de çöpe gitti. Onu, 2018’de başlanılan Genç Çiftçi Projesi’nin çöküşü izledi. Amaç kırsal bölgelerin kalkınmasını sağlamak, genç nüfusu tarım ve hayvancılığa yönlendirme, mevcut tarım arazilerini en verimli şekilde kullanmalarına destek olmak hedefleniyor. 2019’un başlarında Ankara merkezli firmaya ait araçta başka bir ile ait binlerce kulak küpesi yakalanınca, proje çöktü.
Kahvaltı tabağı 10 TL!
Sokaktaki enflasyon artıyor derken, somutlaştıralım. En sıcak örneği simit. İstanbul’da gelir düzeyi orta ve altı kesimlerin daha çok uğrak yeri olan simit kafelerinde bir simit 1.75-2.00 TL. Bir küçük bardak çay fiyatı en az 2.5-3.5 TL… Fiyat bu olunca simit tabağı da 10 TL’ye çıkar. Kahvaltı tabağı deyince öyle ahım şahım değil. Bir simit, iki dilim kaşar peynir, iki dilim beyaz peynir 3 minik domates ve 4 tane zeytin.
Bakandan şipşak çözüm
Mart ayında gıda fiyatlarındaki artış yüzde 29 civarında çıktı. Sokaktaki enflasyon ise daha yüksek. Size en somut örneği. Tanzim satışlar da fiyatları düşüremedi. Şu anda marketlerde patates ve soğan 5.0 TL’nin üzerinde. Tarım üreticileri, haklı çıktı. Mazot, gübre, ilaç vb. girdilerdeki artış önlenemediği sürece, durumun düzelmesi zor. Yeni reform paketinde buna dair bir ifade yer almadı. Ama Tarım Bakanı Bekir Pakdemirli, bir çözüm bulmuş! Cumhur İttifakı dışındakileri “adiler” diye ilan eden Bakan, Türkiye’nin ürettiği elektrikli traktörün prototipinin hazır olduğunu belirterek, “Yerli ve milli traktörümüz günlük 7 liralık şarjla akşama kadar 8 saat çalışacak. Prototiplerimiz seri üretime hazır. Çiftçilerimizin mazot derdi bitecek” dedi. Peki çiftçi elindeki traktörü ne yapacak?