• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
12 Kasım 2025 Çarşamba
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar

Seçim sonrası muhalefet için notlar-Ali Ergin Demirhan

Yeni Yaşam Yazar: Yeni Yaşam
18 Nisan 2019
Kategori: Yazarlar
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Bu yazı yazılırken Ekrem İmamoğlu’na mazbatanın verilip verilmeyeceği, YSK’nin İstanbul seçimlerini yeniletip yeniletmeyeceği henüz belli olmamıştı. Ama kesin olan bir şey var, 31 Mart akşamından bu yana mazbata verilmediyse ve AKP iktidarı sonuçları kabul etmediyse de zafer muhalefetin elindedir. Yasal süreç her ne şekilde sonuçlanırsa sonuçlansın mesele o zaferin elden bırakılıp bırakılmamasındadır. Seçim sürecinin iktidar lehine işleyen bütün adaletsizliklerine rağmen, iktidarın belirlediği kurallar içerisinden imkânsız görünen bir şeyi başararak onu seçimlerde alt eden muhalefet, 16 gün süren uzatmalara rağmen oyların çalınmasına da müsaade etmedi. Mevcut durum ne 7 Haziran seçimleri ile ne de 16 Nisan referandumu ile ne de hile ile muhalefetin elinden çalınmış uluslararası alandaki diğer örneklerle kıyaslanabilir. Kazanılmış bir seçimin yarattığı meşruiyet, özgüven ve motivasyon; seçim sonuçlarının tanınmaması durumunda muhalefete her türlü araçla karşı koyma şansı tanımaktadır. Bundan önceki görece başarılı seçim süreçlerinin ve Gezi Direnişi / Haziran İsyanı sürecinin ötesine taşınan bir meşruiyet söz konusudur.

***

Tek mesele meşruiyet değil elbette. Muhalefetin sergileyeceği direnişin şansı da yüksektir. Muhalefet cephesi birleşik olmasa bile bu aşamada ortak hareket etme eğiliminde, iktidar cephesi ise dış desteği, iç bütünlüğü, yönetme yeteneği ve çözüm kapasitesi açısından oldukça tartışmalıdır. Bir tarafın birliği diğer tarafın parçalılığının, bir tarafın atakta olması diğer tarafın savunma pozisyonunda kalmasının koşuludur. Muhalefet ortak hareket zeminin ve sürekli atakta olmalıdır.

***

Bu süreç aynı zamanda moral ve motivasyon üstünlüğünün de muhalefete geçtiği bir süreç olarak yaşanmaktadır. Toplumsal muhalefet örgütlerinin yıllardır biriktirdiği ancak 7 Haziran seçimleri sonrası kontrgerilla terörü ve OHAL koşullarında hareketsiz hale gelen ancak potansiyel olarak ortadan kalkmayan enerjisi yeniden harekete geçme eğilimindedir. Belediye çalışanları ile sınırlı olmayan biçimde emekçilerin uzaklaştıkları sendikal harekete geri dönüş eğilimleri, şimdilik seçim sonrası yerel buluşmalar şeklinde de olsa sokağa çıkma eğiliminin yeniden canlanması, seçim kazanan partilerle sınırlı olmamak üzere muhalefet örgütlerinin hatırlanması yönünde olumlu işaretler belirmekte ve bu da ülkenin bir yere kaybolmayan ve AKP’nin sandıkta alt edilmesinin temelinde yatan muazzam direniş potansiyel enerjinin akacak mecra arayışına işaret etmektedir. 1 Mayıslarda her yıl o yılın toplam mücadelesinin birikimi yansır, bu kez çeyrek asırlık bir hesabı kapatmak için meydanlara çıkılacaktır. Önderlik etmesini, örgütlemesini bilene çabasını karşılığını alacağı çok iş çıkmaktadır.

***

Peki 31 Mart sonrası mücadelenin ekseni ne olacaktır? Muhalefetin öne çıkan adaylarının kimliğine ve söylemlerine bakarak değil ana çatışma eksenlerine bakarak bir şeyler söyleyebiliriz. Sermaye hala Tayyip Erdoğan’ı destekleme eğilimindedir. Sermayenin istediği “güçlü yürütme” Erdoğan’ın merkezi iktidarıdır. Merkezi iktidar orada ancak kentleri ve dolayısıyla kapitalist işleyişin en kritik aşaması olarak değerin gerçekleşme sürecinin en önemli unsuru kentleri elinde tutan belediyeler Erdoğan’ın karşısında… Merkezi iktidarla yerel iktidarlar arasındaki bu gerilim, her ikisi de sermaye politikalarının farklı versiyonlarını izleme iddiasındaki politik aktörler arasında yaşansa bile, sermaye yanlısı politikalara karşı çıkan sol güçlerin istifade edebileceği bir çelişkiler alanı da yaratacaktır. Rejim krizi burada yaşanacaktır. Merkezi iktidar ve yeni kurulmak istenen rejimin kentlerin yönetiminin muhalefette olmasına tahammülü yoktur. Bu tahammülsüzlük ya merkezi iktidarın da değişimine ya da yerel iktidarların merkezi iktidar tarafından gaspına uzanan bir çatışma sürecini de tetikleyebilir.

***

AKP iktidarı, sınıfsal dışlamayı, kültürel-politik dışlama ile birleştirmiş, ezilenlerin bir bölümü çifte dışlama yaşamaya başlamıştır. Ancak bu sınıfı bölme biçimi, bir tür gerekliliktir de. Yerel seçimlerden kazanımla çıkan düzen içi muhalefet, sermaye politikalarına karı çıkmadan en azından kültürel-politik dışlamayı giderme iddiasındadır. Bu elbette yeterli değildir. Ne var ki yağma politikaları sınıfı bölmeden gerçekleştirilememektedir. Sermayenin yağmacı ve dışlayıcı yapısı ile AKP’nin 31 Mart’ta artık dur denilen yönetme biçimi arasında ciddi bir uyum söz konusudur. Burada belediyeleri AKP’nin elinden alan muhalefet açısından “iyi belediyecilik”, “tarafsızlık” iddiasını sermaye politikalarını işleterek korumak da zor görünmektedir. Bu uyumsuzluğun yaratacağı çelişkiler sol güçlere, emek güçlerine, kent savunucularına, doğa savunucularına önemli müdahale imkanları sunmaktadır. *** Kent pek çok yönüyle sınıfsal ve politik mücadelenin adresi olacaktır. Parlamenter siyaset araçlarının baskın olduğu ve solun, sokak siyasetinin oldukça etkisiz kaldığı bu yerel seçim sürecinin ardından toplumsal muhalefet etkili varlık gösterebileceği yeni bir düzleme adım atmıştır. Peki hangi rotada? O rotayı görmek için Gezi’den bugüne uzanan yola; sınıf çatışmasının ve politik iktidar çatışmasının alanı olarak kente bakmakta fayda vardır.

Yeni Yaşam

Yeni Yaşam

İlgiliYazılar

Otokrasiden çıkış dersleri

‘Barış’ ve ‘demokrasi’: Ekonomik ve sosyal kalkınmanın alt yapısı

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
12 Kasım 2025

Türkiye ekonomisinin birçok yapısal problemi var. Bunların başında onlarca yıldır ekonominin yılda ortalama %4-5 büyümesine rağmen, ülkenin ekonomik ve sosyal...

Barışın öznesi kim?

Barışın öznesi kim?

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
12 Kasım 2025

Bugün yapılması gereken, 'barışı olmalı mı olmamalı mı?' sorusu etrafında demagoji yapmayı bırakıp 'barışı kim inşa ediyor?' sorusunu sormaktır. Çünkü...

Komisyonun odağı: Nasıl bir süreç yasası?

Komisyonun odağı: Nasıl bir süreç yasası?

Yazar: Bedri Adanır
12 Kasım 2025

Unutmayalım ki, bugün geldiğimiz aşamanın yaratıcısı Önder Apo’dur. Kürdistan Özgürlük Hareketi’ne bu kapsamda stratejik adım attıran da Kürt halkını bu...

Lider ve önder kavramı üzerine

Lider ve önder kavramı üzerine

Yazar: Reyhan Hacıoğlu
12 Kasım 2025

Toplumsal değerlere öncülük eden liderlerin duygusal dehaları güçlüdür. Duygusal ve düşünsel zekaları birbirini beslediği gibi dengeler de. Her ikisi arasında...

Suriye’de meşruiyet savaşları 

Entegrasyon krizi

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
12 Kasım 2025

Uluslararası siyasetin farklı kulvarlarında, farklı aktörler arasında yeni jeopolitik dizilişler gerçekleşiyor. Dönemin sihirli sözcüğü ise entegrasyon. Kafkasya’dan Akdeniz’e, Lübnan’dan Körfez’e,...

Babamızın çiftliğinde OVP fermanı…

Selahattinimizi, Figenimizi bırakın 

Yazar: Reyhan Hacıoğlu
12 Kasım 2025

İslam adına hareket ettiğini zanneden birkaç kandırılmış kişi ile ABD’nin maşası olan DAİŞ liderleri, dört bir yandan Kürtleri kuşatıp boğmak;...

Sonraki Haber

Ermeni çobanların mavi tanrısı-Hüseyin Kalkan

SON HABERLER

Savcılıktan İmamoğlu kararına itiraz

İmamoğlu’ndan Sultanbeyli mitingine mesaj: İspatsız, kanıtsız davalarla hedef alındık

Yazar: Yeni Yaşam
12 Kasım 2025

Antalya’da bir polis evli olduğu kadını ve kızlarını katletti

Antalya’da bir polis evli olduğu kadını ve kızlarını katletti

Yazar: Yeni Yaşam
12 Kasım 2025

Üç tutsak 31 yıldan sonra tahliye edildi

Üç tutsak 31 yıldan sonra tahliye edildi

Yazar: Yeni Yaşam
12 Kasım 2025

Ordu’da maden ocağında kamyon devrildi: Bir işçi yaşamını yitirdi

Ordu’da maden ocağında kamyon devrildi: Bir işçi yaşamını yitirdi

Yazar: Yeni Yaşam
12 Kasım 2025

Muazzez Abacı yaşamını yitirdi

Muazzez Abacı yaşamını yitirdi

Yazar: Yeni Yaşam
12 Kasım 2025

Erdoğan ile Bahçeli bir araya geldi

Erdoğan ile Bahçeli bir araya geldi

Yazar: Yeni Yaşam
12 Kasım 2025

Meclis’te İstanbul Sözleşmesi tartışması: Katledilen kadınların fotoğrafları ile iktidara yanıt

Meclis’te İstanbul Sözleşmesi tartışması: Katledilen kadınların fotoğrafları ile iktidara yanıt

Yazar: Yeni Yaşam
12 Kasım 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır