27 yıl önce uğradığı silahlı saldırıda yaşamını yitiren Özgür Gündem gazetesi muhabiri Hafız Akdemir, Diyarbakır’da katledildiği sokakta anıldı.
Diyarbakır’ın Sur ilçesinde 8 Haziran 1992 günü uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybeden Özgür Gündem gazetesi muhabiri Hafız Akdemir, yitirilişinin 27’nci yıldönümünde kendi adını taşıyan sokakta anıldı. Özgür Gazeteciler İnisiyatifi’nin (ÖGİ) organize ettiği anmaya, Akdemir’in ailesinin yanı sıra gazeteciler katıldı.
‘Doğrudan devlet eliyle yapıldı’
Anmada konuşan ÖGİ Sözcüsü Hakkı Boltan, katledilmesinin üzerinden 27 yıl geçen Akdemir’in şahsında yaşamını yitiren tüm Özgür Basın çalışanlarını anarak sözlerine başladı.
O dönemde işlenen cinayetler ve yapılan katliamların doğrudan devlet eliyle yapıldığını vurgulayan Boltan, şöyle konutu: “Devlet o dönem gazetecilere saldırıyor, Özgür Basın çalışanlarını katlediyordu. Öte yandan halka saldırıyor ve köyleri yakıyordu. Gazeteciler ise, devletin bütün kirli yüzünü halka gösterdikleri için hedef alınarak katlediliyordu. Hafız’ı katleden kişiler yurtdşına kaçtı. Uzun bir süre sonra kırmızı bültenle aranıp, yakalanan Cihan Yıldız, aralarında Hafız Akdemir ve DEP Milletvekili Mehmet Sincar’ın da olduğu 11 kişinin katil zanlısı olarak yargılandı. Dava sonucunda müebbet hapis cezası alan Yıldız, bir süre önce serbest bırakıldı. Kim ki müebbet hapis cezası almışsa şu an hepsi cezaevindedir. Fakat 11 kişiyi katleden Yıldız, elini kolunu salarak halkın içinde dolaşıyor. Bu bize ne gösteriyor? Hafız’ı katledenler devletin arkadaşlarıdır. Devlet onlara destek vermiştir. Eğer böyle olmasaydı Türkiye ve Kürdistan’da bu krizler olmazdı. Bu krizlerin tek sebebi devletin kendisidir. Halihazırda barış ve huzur olmadığı için Türkiye kendini teşhir ve tecrit etmiştir. Bütün cihanda istenmeyen devlet olarak işaret ediliyor.”
Tutuklu çalışanları serbest bırakın çağrısı
Katledilen gazetecilere dair verdikleri adalet mücadelesini daha da büyüteceklerini söyleyen Boltan, yine tutuklu bulunan 157 basın çalışanının serbest bırakılması için devlet yetkililerine çağrıda bulundu.
‘Tetiği çeken de koruyan da aynı zihniyet’
Hafız Akdemir’in yeğeni olan gazeteci Veysi Polat ise, 27’inci ölüm yıldönümünü olan Akdemir’in 27 yaşında iken katledildiğini hatırlattı.
İşlenen cinayetin tek görgü tanığı olduğunu belirten Polat, “O günden bugüne 3 isim var. Biri tetiği çektim, biri gözcülük yaptım ve biri talimatı ben verdim diyor. 3 kişi de ortada yok. Önemli değil, çünkü tetiği çeken de koruyup kollayan zihniyet de bizler açısından aynıdır. Sadece O’nun yürüyüşüne bu sokakta kurşun sıkmakla kalmadılar. Akdemir’in morgdayken cenazesini kaçırdılar. İrademiz dışında Mardinkapı Mezarlığı’na gömdüler. Ancak daha sonra doğduğu yere gömebildik. Orada kanlı kefeni ile gömmek zorunda kaldık” dedi. Polat, sözlerini katledilen tüm Özgür Basın çalışlarını saygıyla anarak sonlandırdı.
Yapılan konuşmaların ardından Akdemir’in öldürüldüğü noktaya karanfiller bırakıldı.
Tetikçi salıverildi
Gazeteci Akdemir’in ölümünün ardından açılan soruşturmada 8 yıl boyunca bir gelişme yaşanmazken, 17 Ocak 2000’de Hizbullah’a yönelik başlatılan operasyon sonucunda Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan 31 sanıklı “Hizbullah Ana Davası”da işlenen 188 cinayet arasında Hafız Akdemir cinayeti de yer aldı. Hizbullah üyeleri, cinayetin kimler tarafından işlendiğine dair isimler de verdi. Gazeteci Akdemir saldırısında tetiği çeken “Hüseyin” kod adlı Cihan Yıldız, 2008 yılında Avusturya Viyana’da İnterpol tarafından yakalanıp Türkiye’ye iade edildi. Yıldız, yargılamanın ardından Sincar cinayeti de dahil 6 cinayet ve 2 silahlı yaralama eylemlerinden sorumlu tutularak, 30 Mayıs 2013 tarihinde ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı.
Yıldız’ın avukatı, müvekkilinin mahkûmiyetiyle sonuçlanan yargılama sırasında Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) işkence, uzun tutukluluk, adil yargılama haklarını düzenleyen 3, 5 ve 6’ncı maddelerinin ihlal edildiğini öne sürerek yeniden yargılama talep etti. Geçen mart ayında dilekçeyi inceleyen Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi, söz konusu AİHS maddelerinin ihlal edildiğine karar vererek, yargılamanın yeniden yapılmasını istedi. Mahkemenin kararıyla tahliye edilen Yıldız, kayıplara karıştı.
HABER MERKEZİ
