Tarihi Hasankeyf’i de yutacak olan yüksek maliyetli onlarca barajın yapımı sürüyor. Amacın ‘güvenlik’ olduğu kaydedilen barajların,sınırı boydan boya kuşatması ve yapımlarının hükümete yakın isimlere verilmesi dikkat çekiyor
Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) kapsamında “enerji ve sulama” adı altında bölgenin birçok verimli yerinde şu ana kadar yaklaşık 50 adet baraj ve Hidroelektrik Santrali (HES) yapıldı. Son yıllarda bu sayılara yenileri eklenen baraj ve HES’ler özelikle de bölgenin sınıra sıfır olan noktalarında yapılıyor. Sadece sınır boyunda yaklaşık 30 adet olan baraj ve HES’in “enerji ve sulama” adı altında yapımı sürse de, tüm bunların “enerji ve sulama”dan çok “güvenlik” amacı ön plana çıkıyor. Türkiye’de bütçenin büyük bir bölümü “güvenlik” gerekçesiyle Milli Savunma Bakanlığı, Genelkurmay Başkanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü’ne aktarılıyor. Kürt sorununa “güvenlik” perspektifiyle bakan hükümetler, bugüne kadar bu politikasını barajların yapımlarında da sürdürdü
Doğa yok ediliyor
Bingöl, Şırnak, Hakkari, Batman, Mardin, Diyarbakır ve Dersim’de yapımı süren ve yapılmak istenen barajlar, bölgedeki tarihi yerleri, yerleşim alanlarını, endemik bitki türlerini ve ekosistemi doğrudan etkileyeceği için kamuoyunun yoğun tepkisine neden oluyor. AKP hükümetinde 2011-2018 tarihleri arasında Orman ve Su İşleri Bakanlığı yapan Veysel Eroğlu’nun açıkladığı verilere göre, aktif hidroelektrik santrallerinin sayısı 333, özel sektör tarafından inşaatına devam edilen HES sayısı 237, bugüne kadar 924 özel şirket ile anlaşma yapıldı.
Bölge delik deşik
Yapılması planlanan baraj sayısının en fazla olduğu illerin başında İran ve Federal Kürdistan Bölgesi sınırında yer alan Şırnak ve Hakkari geliyor. Şırnak sınırlarında 7, Hakkari’de ise 4 adet barajın yapımına, DSİ Genel Müdürlüğü tarafından 2008 yılında başlandı. Federe Kürdistan Bölgesi sınırında Şırnak’ın Uludere ilçesi Hezil ve Ortasu (Roboski) çaylarının üzerinde 7 adet, Hakkari’nin Çukurca ilçesi yakınlarında Güzeldere Çayı üzerinde 2 adet, İran sınır kesiminde bulunan Şemdinli ile Yüksekova ilçeleri arasında bulunan Bembo Çayı üzerinde de 2 adet olmak üzere toplam 11 baraj yapılıyor. Son bir yıl içinde ise Silopi ilçesinin Cudi Dağı eteklerinde 3 yeni termik santral inşaatı yapılıyor. Bu santrallerin inşaatlarının “güvenliği” adı altında 8 adet “güvenlik yolu” yapımı da sürüyor.
Amaç ‘güvenlik’
Barajların tamamlanmasıyla Uludere’den Çukurca’ya kadar sınır boyunca dağlık bölgede bulunan derin vadilerin suyla doldurulması planlanıyor. Yapımı biten birçok barajda su tutulmaya başlanırken, barajların enerji ve sulamadan çok “güvenlik” amaçlı olduğu kaydediliyor
Ekolojik yıkım
Mardin ve Şırnak il sınırları arasında Dargeçit ilçesinin 15 kilometre doğusunda yapılan Ilısu Barajı, Batman’ın tarihi Hasankeyf ilçesiyle birlikte 95’i köy ve 104’ü mezra olmak üzere toplam 200 yerleşim yeri sular altında kalacak. Yapımı nedeniyle şu ana kadar Hasankeyf’teki birçok tarihi yer dinamitle yerle bir edilirken, hükümet tepkilere rağmen Ilısu Barajı’nın yapımını sürdürüyor.
870 su kaynağı yok olacak
DSİ İl Müdürlüğü, Federe Kürdistan Bölgesi ile İran sınır kesimlerinde enerji ve su depolama amacıyla hazırladığı projeyi, 2008 yılında hayata geçirdi. Bölgede “PKK’ye karşı güvenlik barajı” olarak nitelendirilen 11 barajın ihalesi 2008 yılında yapılarak, inşaatlarına başlandı. Şırnak, Silopi ve Uludere’deki 7 barajda gövde inşaatları tamamlanıp su tutulmaya başlanırken, Şırnak’taki diğer 5 baraj ile Hakkari’deki 4 barajın yapımı ise tamamlandı. Dağların yamaçlarında bitkilere can veren 870 su kaynağı da “güvenlik” barajlarıyla birlikte yok olacak.
İhaleler AKP yandaşlarına
Daha önce DSİ tarafından yapılan ancak daha sonra şirketlere ihaleye verilen bölge barajları, termik santralleri ve güvenlik yolları, bu yıllın başında Silopi’nin Cudi Dağı eteklerinde yapımına başlanan ve inşaat halinde olduğu belirtilen termik santralleri ve “güvenlik yolları”nın ihaleleri 2001 yıllında “Fırtına operasyonu” adı verilen akaryakıt kaçakçılığıyla adı duyulan ve AKP’nin eski Mardin adayı olan Süleyman Bölünmez’e verildiği öğrenildi. 38 milyon TL ayrılan termik santralleri ve yolların ihalesini alan şirketlerin sahibi ve ortağı olduğu belirtilen paravan şirketleri yöneten Bölünmez’in kaçakçılık suçlamasıyla ilgili sicili kabarık. 1956 yılında Mardin’de doğan Süleyman Bölünmez’in adı 2001’de Antalya’daki bir akaryakıt kaçakçılığı operasyonuyla gündeme geldi. 100 milyonluk kaçakçılık iddiasıyla tutuklandı, 7 ay cezaevinde kaldı. 2002’de Mardin Bağımsız Milletvekili seçilip Meclis’e girdi. Vekilliği sona erince yargılama sürdü ve Süleyman Bölünmez 4 yıla mahkum edildi, cezası da onandı. 2007 seçimleri öncesinde AKP’den başvuru yaptı. AKP, Mardin 2. sıradan milletvekili adayı oldu. Bölünmez, 2015’te AKP’den tekrar vekil adayı oldu. Ancak hakkındaki ceza nedeniyle Bölünmez’in adaylığı düştü. Bölünmez’in, akaryakıt işine Demirören Grubu’yla devam ettiği ortaya çıktı. İstanbul BakırköySarayburnu hattında 2014’te açılan akaryakıt istasyonunun ortakları arasında Demirörenler ve Süleyman Bölünmez’in olduğu öğrenildi. Bölünmez yenilenen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminde AKP adayı Binalı Yıldırım’a destek vermek için tüm ikmanlarını seferber ederek, sokak sokak gezerek Yıldırım’a destek istedi.
Barajların maliyeti
Türkiye-Federe Kürdistan Bölgesi sınırındaki derin vadilerde bulunan debisi yüksek akarsular üzerinde kurulan toplam 7 barajın maliyetinin 207 milyon lira tutarında olduğu ve bu rakamın 2018 yıllının sonunda tüketildiği kaydediliyor. Silopi’nin Cudi Dağı eteklerinde yapımı devam eden termik santrali inşaatları ve 8 “güvenlik yolu” için 38 milyon TL’nin daha harcanacağı belirtiliyor.
Erdoğan Altan / Diyarbakır-MA