Basın özgürlüğü günden güne geriliyor. Gazeteci Parlak hakkında beraat ettiği ve yine ceza aldığı dosyadaki suçlamalardan dava açıldı. Gazeteci Ataman’ın ise müebbet hapsi istendi
Türkiye’de gazeteci yargılamalarına her gün bir yenisi ekleniyor. Nisan 2016’dan bu yana Van M Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutuklu bulunan Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kapatılan Dicle Haber Ajansı (DİHA) muhabiri Ziya Ataman’ın da aralarında bulunduğu 9’u tutuklu toplam 19 kişi hakkında açılan davanın 8. duruşması görüldü. Şırnak 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya, tutuklular Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile kaldıkları cezaevlerinden katıldı. Avukatların hazır bulunduğu duruşmayı tutuklu yakınları da izledi.
Kimlik tespitinin ardından başlayan duruşmada tanık Aytaç Yalman dinlendi. Emniyette kendilerine imzalatan ifadeleri okumadıklarını ve işkence altında imza attıklarını aktaran Yalman, “İmzalamazsan bizi bırakmayacaklarını söylediler. Özel hareket polisi kafama dipçikle vurdu” dedi.
Yalman’ın ardından, iddia makamından mütalaa istendi. Mahkemeye; 47 sayfalık mütalaa sunan iddia makamı, Ataman’ın da aralarında bulunduğu tutuklu sanıkların “Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak”, “Tasarlayarak kamu görevlisini görevinden dolayı kasten öldürme”, “Tasarlayarak kamu görevlisini görevinden dolayı kasten öldürmeye teşebbüs”, “Tasarlayarak kasten öldürmeye teşebbüs”, “Kamu kurum ve kuruluşlarına ait mallara patlayıcı madde kullanmak sureti ile kasten zarar verme”, “Patlayıcı madde kullanmak sureti ile kasten mala zarar verme” ve “Bir örgütün faaliyeti çerçevesinde tehlikeli maddenin izinsiz olarak bulundurulması” iddialarıyla cezalandırılmasını istedi.
İddia makamı, gazeteci Ataman’ın, “Tasarlayarak kamu görevlisini görevinden dolayı kasten öldürme” suçlamasıyla ayrı ayrı 2 kez, “Tasarlayarak kamu görevlisini görevinden dolayı kasten öldürmeye teşebbüs” suçlamasıyla ayrı ayrı 32 kez, “Tasarlayarak kasten öldürmeye teşebbüs” suçlamasıyla ayrı ayrı 4 kez, “Kamu kurum ve kuruluşlarına ait mallara patlayıcı madde kullanmak sureti ile kasten zarar verme” suçlamasıyla bir kez, “Patlayıcı madde kullanmak sureti ile kasten mala zarar verme” suçlamasıyla bir kez ve “Tehlikeli maddenin izinsiz olarak bulundurulması” suçlamasıyla bir kez cezalandırılmasını istedi.
İddia makamının mütalaasının ardından avukatlar ve sanıklara söz hakkı verildi. Mütalaaya karşı ek süre talebinde bulunan avukatlar, mütalaanın hukuka aykırı olduğunu ve mağdurların dosyada sanık olarak yargılandığını vurguladı. Tutuklular ise haklarındaki iddiaları reddederek dosyadaki çelişkilere dikkat çekerek tahliye talebinde bulundu.
Savunma yapmadı Duruşmada gazeteci Ziya Ataman, Kürtçe savunma yapmak istedi. Ancak, mahkeme Ataman’a bir sonraki duruşmada tercümanını hazır etmesi halinde savunma yapabileceğini söyledi. Tahliye kararı vermeyen mahkeme, duruşmayı 24 Eylül’e erteledi. Duruşma zaptı ise avukatlara verilmedi.
Eski dosyalardan yeni dava
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığının, “örgüt üyeliği” suçlamasıyla kapatılan Silvan Mücadele gazetesinin imtiyaz sahibi ve muhabiri Ferhat Parlak hakkında yürüttüğü soruşturma, hazırlanan iddianameyle tamamlandı. Mezopotamya Ajansı’ndan (MA) Aydın Atay’ın haberine göre, iddianamede, açık tanık B.C. ile “Takvim”, “Akın”, “Çaylak”, “Akya” ve “Veda” kod adlı 4 gizli tanığın birbiriyle çelişkili ifadeleri yer aldı. 15 aydır tutuklu bulunan Parlak’ın daha önce yargılanıp beraat ettiği ya da ceza aldığı davalardaki delillerin yer aldığı iddianamede, yürütülen bir soruşturmada, emanete alınan ve dosyada takipsizlik kararı verilince Parlak’a iade edilen eşyalar da delil olarak yer aldı.
İddianamede, gizli tanık beyanlarının bir birleriyle çelişkili, soyut iddiaların bulunmasının yanında, tanık B.C.’nin 2016’da Silvan’da hendek olaylarının olduğu bilgisi var. Silvan’da Ağustos 2015’te başlayan çatışmalar 24 Ekim 2015’de sokağa çıkma yasağının kaldırılmasıyla sona erdi. 2016’da ise hiç çatışma yaşanmadı. İddianamedeki ifadesinde açık tanık B.C.’nin Parlak’ın, elinde silahla fotoğrafını çekerek şantaj yaparak dağa gönderdiğini iddia ettiği Selman Yıkılmaz’ın ise ikametinin Silvan’da olduğu ve yaşamını Silvan’da sürdüğü ortaya çıktı. İddianamede, Parlak’ın aldığı haber notları da suçlamalara delil olarak sunuldu.
Soruşturmada el konulan CD/DVD, flash bellek, hard disk, cep telefonu, kitap, dergi ve gazeteler ise Silvan Cumhuriyet Savcılığı’nın takipsizlik kararı verdiği başka bir dosyada adli emanete alınan, takipsizlik kararından sonra Parlak’a iade edilen eşyalar, iddianamede delil olarak değerlendirildi. İddianamede, Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesinde 2017/346 esas sayılı dosyadan “örgüt propagandası yapmak”tan hüküm verdiği haber metinleri, fotoğrafları da yeni dava için tekrar Parlak aleyhindeki delil olarak sunuldu.
15 yıla kadar hapis İddianamede, söz konusu delillerden yola çıkılarak Parlak’ın “örgüt üyesi olma” suçunun işlediğinin sabit olduğu, 7 buçuk ile 15 yıl arasında değişen hapis cezasıyla cezalandırılması talep edildi. İddianameyi kabul eden Diyarbakır 11. Ağır Ceza Mahkemesi, ilk duruşma için 8 Temmuz tarihini verdi.
DİYARBAKIR