• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
21 Temmuz 2025 Pazartesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Kültür

Can Yayınları çevirmeninden açıklama

14 Temmuz 2019 Pazar - 17:39
Kategori: Kültür

Paulo Coelho’nun, Can Yayınları tarafından basılan “11 Dakika” adlı romanındaki “Kürdistan” kelimesinin sansürlenmesine ilişkin çevirmen Saadet Özen, “Yapmadığım bir şey için özür dilemem.  Binlerce sayfanın içinde bu bir leke olarak kalacak” dedi.

Dünyaca ünlü Brezilyalı yazar Paulo Coelho’nun, Can Yayınları tarafından basılan “11 Dakika” adlı romanındaki “Kürdistan” kelimesinin sansürlenmesine ilişkin çevirmen Saadet Özen, Twitter hesabından açıklama yaptı.

Özen’in açıklaması şöyle:

“Coelho hakkında açıklama yapmak istiyorum. Kitapta geçen “Kürdistan” kelimesini sansürlediğim iddia edildi, faşist, ırkçı, akla gelebilecek her tür hakaret sıralandı. Bakalım gerçekten bu kelimeyi kullanmaktan imtina eder miyim. Bu sayfalar, bir yıl önce çıkan bir çevirimden.

Yani, yazar Kürdistan dediyse ben de öyle çevirmişim. Bu çok doğal. Coelho’nun kitabı (On Bir Dakika) on altı yıl önce yayınlanmış. Açıklama için bu saate kadar beklememin sebebi şu: Dünden beri hatırlamaya çalışıyorum, acaba o zaman farklı mı düşünüyordum, diye.

Sansüre şahit olmadım

Hayır. Bugün ne düşünüyorsam onu düşünüyordum. Kararsızlık anlarında insanı ilkeler korur. Çeviri her zaman yorumla yürüyen bir iş, fakat sansür başka. Hiçbir zaman bunun yanında olmadım. Yazarın görüşüne katılıp katılmamak da önemli değil. Ne yazdıysa o.

Yayınevinde bunun konusunun geçtiğini bile hatırlamıyorum. Can Yayınlarının herhangi bir kitabı sansürlediğine hiç şahit olmadım, olmaz. Öte yandan, özellikle bir not yoksa, editörden çıkmış ya da basılmış çeviriyi bir daha okumuyorum.

Şayet soran olmasa bunun farkına bile olmayacaktım, keza yayınevi de öyle. Ne olmuş da böyle olmuş derseniz, söyleyeceklerim tahminden öteye gitmez ve bu, suçu birilerine yıkmaya çalışmaya girer. Yalnız, dün söylediğim gibi, Coelho’nun çevirileri ajansına gider.

Baskılarda düzeltilir

Yani, çevirinin onayı oradan geliyor, en azından o zaman öyleydi. Söylediğim gibi, o süreçle benim bir ilgim yok. Özellikle ‘çevirinin şurası olmamış, şöyle değiştirdik’ gibi bir not yoksa çevirileri tekrar okumuyorum. Ayrıca, sansürde garip bir uyarlama var.

Portekizcesinde tam olarak şöyle diyor: “Entrou em um cybercafé e descobriu na internet que as curdos vinham do Curdistão, um país inexistentex hoje dividado entre a Turquia e o Iraque.” Türkçede ise Kürdistan adı geçmiyor, Kürtlerin Ortadoğudan geldiği söyleniyor.

Tutun ki sansürlemek istedim. Kürdistan kelimesini kaldırdım. Ortadoğuyu niye ekleyeyim? Hatta (kelimeden imtina eden kafa yapısı) Coelho’nun ‘varolmayan ülke’ tanımıyla mutlu olabilirdi de.
Nasıl olduğuna dair daha fazla tahmin yürütmek, spekülasyona girer. Cevap veremeyecek durumda olanlara soru sormayı gerektirir. Şunu biliyorum, Can Yayınlarının dün hemen açıkladığı gibi yeni baskılarda bu düzeltilir.

Linci seyrediyorum

Dünden beri pek bir şey hissetmeden linci seyrediyorum. Vaktiyle başka türlü düşünmüş olsaydım, bunu söylerdim. Mesela korkmak mümkündü. Salman Rüşdi’nin Japon çevirmeni öldürülmüştü. Bizde bir kitap sakıncalı görüldüğünde çevirmeni de yargılanıyordu ki bu hâlâ değişmedi.

Çevirmenlik ve çevirmenler ancak bir sorun olduğunda akla gelir, bu böyle. Ancak, kişiliğimle, tavrımla ilgili genellemelere şaşırdığımı söylemem gerek. Mesela biri, neden Kürtlere sıra geldiğinde uzak durduğumu sormuş, mealen. Çok üzücü.

Bunu ‘benim Kürt arkadaşlarım da var’ çiğliğine düşmeden kısaca ifade etmeye çalışayım. Her kimlik, halk, milliyet, din, cinsiyet, yönelim, bir diğeri kadar onurlu. Hayatı böyle yaşamaya çalışıyorum.

Yapmadığım şey için özür dilemem

İnsanız, içimden çocuk gibi, en azından bunun için çabaladığıma dair örnekler vermek geliyor, ama bu hem ayıp hem garip olur. Lincin şehvet seli, en doğru şeyi bile söylese insanların ne kadar kötü olabildiğini gösterdi. Hangi halktan olurlarsa olsunlar, onlara kapım kapalı.

Yapmadığım bir şey için özür dilemem. Yüze yakın kitap çevirdim. Binlerce sayfanın içinde bu bir leke olarak kalacak. Anlamaya çalışanlar gibi anlamak istemeyenler de olacak, buna bir çare yok. Daha fazla uzatmayayım.
Can Yayınları benim evim, büyüdüğüm yer. Kitapta bu bölüm düzeltilecek. @ccanozz Can Öz’ün dostluğu, desteği her zaman gurur verici. Bu işe elbette üzüldüm, çok üzüldüm. Ama işte dostlarımız, destek olanlarımız, anlamaya çalışanlarımız var. Yola onlarla devam edeceğiz.”

Ne olmuştu?

Yazar Paulo Coelho’nun, Can Yayınları tarafından basılan “11 Dakika” adlı romanındaki orijinal metinde yer alan “Bir internet kafeye girdi ve Kürtlerin Kürdistan’dan, şu an Türkiye ile Irak arasında bölünmüş, var olmayan bir ülkeden geldiklerini öğrendi” cümlesi sansürlenerek yerine “Kürtlerin Ortadoğu’da yaşadığı yazıyordu” ifadeleri yer aldı. İlk baskısı 2004 yılında yapılan kitabın sansürlenmesine çok sayıda sosyal medya kullanıcısı tepki gösterdi.
Gösterilen tepkiler üzerine Can Yayınları sahibi olan Can Öz açıklama yapmak zorunda kaldı.

Öz, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda şu açıklamayı yaptı: “Paulo Coelho 11 Dakika’daki çeviriyle aslı arasındaki farkların sorumlusunu, editörünü bilmiyorum. Baskı çok eski. Ancak yayıncının böyle kafasına göre metne müdahale hakkı yoktur. Tepki gösteren okurlar haklı. İlk baskıda düzelteceğiz.”

HABER MERKEZİ

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Hasankeyf için Marmara denizine atladılar

Sonraki Haber

Muhabir Kanbal’a ‘Örgüt şarkılarına ait ıslık’ müdahahesi

Sonraki Haber

Muhabir Kanbal'a 'Örgüt şarkılarına ait ıslık' müdahahesi

SON HABERLER

Casenê Kantonu ya da tarih sahnesi

Casenê Kantonu ya da tarih sahnesi

Yazar: Yeni Yaşam
21 Temmuz 2025

‘Kürtçe dolaşmak istiyorum’

‘Kürtçe dolaşmak istiyorum’

Yazar: Yeni Yaşam
21 Temmuz 2025

‘Liderin çağrısı devrimci bir görev’

‘Liderin çağrısı devrimci bir görev’

Yazar: Yeni Yaşam
21 Temmuz 2025

Süveyda’da yaşananların perde arkası!

Süveyda’da yaşananların perde arkası!

Yazar: Yeni Yaşam
21 Temmuz 2025

Özerk manzaralar: Yol filminde dağlar

Savaşsızlığı özlemek: Gitmek: Benim Marlon ve Brandom

Yazar: Yeni Yaşam
21 Temmuz 2025

Zulme Karşı Direnmek

Komisyonun ilk durağı Öcalan olmalıdır

Yazar: Yeni Yaşam
21 Temmuz 2025

‘Süper Talan’a karşı ortak mücadele

‘Süper Talan’a karşı ortak mücadele

Yazar: Yeni Yaşam
21 Temmuz 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır