• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
10 Kasım 2025 Pazartesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar

‘Atlantik Sendromu’ ya da Kolektif Paranoid Şizofreni-Zafer Yörük

Yeni Yaşam Yazar: Yeni Yaşam
21 Temmuz 2019
Kategori: Yazarlar
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

George Orwell’in 1984 romanında dünyanın iki süper devleti Okyanusya ve Avrasya sürekli çatışma ve savaş halindedir. Bu uluslararası durum öngörüsünün “Soğuk Savaş” boyunca büyük ölçüde hayata geçtiğine insanlık olarak tanık olduk. 21. Yüzyıl’a gelindiğinde bu küresel kutuplaşma, ideolojik bagajından arınırken coğrafi görünürlülüğe de kavuştu. Jeopolitik “mesleğinin” erbabı, uzun süredir “Atlantik” ve “Avrasya” blokları arasındaki bir kamplaşmadan söz eder oldular.

Türkiye’de kimlik algıları açısından soğuk savaş sürecinde fazla bir sorun yoktu. Cumhuriyet’in kurucu korkusu olan “Sevres Sendromu”, küresel anti-komünist ideolojiyle girdiği kimyasal reaksiyon içinde milli paranoyanın başlıca tezahürünü “komünist tehdit” olarak somutlamayı başarmıştı. Bu ideoloji ile donanmış olan 12 Eylül darbesi, sol hareketi ve emek örgütlenmelerini ülke haritasından adeta sildi. “Dış mihraklar” olarak işaretlenen komünist ülkeler ise 1980’li yılların sonuna doğru ortadan kalkacaktı. Ama bu koşullar, ülkede bir ideolojik rahatlama yerine yeni sarsıntılara neden olacaktı. Cumhuriyetin ideolojik elbisesinin iki önemli söküğü giderek daha çok görünürlük kazanıyordu: İslami kimlik ve Kürt kimliği. “Sevres sendromu”, milli kimliği şiddetle sarsan bu iki fay hattının “iç ve dış mihraklar” retoriğiyle ötekileştirilerek inkârı için artık yetersizdi. Yalnızca popüler sağduyu düzeyinde değil devletin kendi ideolojik netliği anlamında da derinleşen bir kimlik krizi yaşanmaktaydı.

2003 tarihli “Türk Genelkurmayı: Bölünmüş ve Huysuz Bir Koalisyon” başlıklı ABD Ankara Büyükelçilik raporu, yıllar sonra (2011) Wikileaks tarafından yayınlandı. Bu rapor, ordu içinde üç fraksiyon olduğunu belirtiyor: Atlantikçiler, Ulusalcılar ve Avrasyacılar. İttifak içindeki Avrasyacılar ve Ulusalcılar, Rusya ile ittifaka eğilimlidirler çünkü bu ittifakın Türkiye’nin demokratikleşmesini gerektirmeyeceği inancına sahiptirler. Avrasyacı/ulusalcı bakış açısının bir başka özelliği, milli kimlikler içinde dinsel aidiyetleri özellikle de İslami kimliği inkâr etmenin artık gerekli olmadığının kabulüdür. Buna karşılık en büyük tehdit “bölücülüktür” ki Atlantik bloğunun özellikle Avrupa’nın dayattığı demokratikleşme, özellikle bu tehdidin gerçekleşmesine yol açma tehlikesi taşımaktadır.

ABD Büyükelçisi’nin “bölünmüş ve huysuz koalisyon” tanımını, Genelkurmay’la sınırlı olmaktan çıkarıp bütün “devlet aklı” sathına yayarak resmi ideolojiyi ve siyasal ekseni yeniden tanımlama savaşı olarak algılamak doğru olur. Bu durumda da bir yanda Atlantikçi/Avrupacı öte yanda Avrasyacı/Ulusalcı kanatlar arasındaki huysuz koalisyon yerine, özellikle 15 Temmuz “darbesinden” bu yana bir Avrasyacı/Ulusalcı “beton-devlet” gidişatı saptamak daha doğru olacaktır.

Avrasyacı/Ulusalcı beton-devletin harcına en önemli malzeme takviyesi, Aleksandr Dugin’in “Yeni Avrasyacı” görüşlerinden gelmektedir. Dugin, Atlantikçi küreselleşmeye karşı ulus-devlet modelini korumak gerektiğini vazediyor. Komşu ülkeler olarak, Rusya, İran ve Türkiye arasında “karasal” ittifakın gereğini savunuyor. Bu ittifak, komşuların komşularına doğru yayılacaktır; Fars, Türk, Müslüman gibi kimlikler Avrasyacı perspektif açısından sorun oluşturmamaktır. Nihai hedef, Asya ve Avrupa kıtalarını içeren bir coğrafi bloktur.

Dugin ile yakın ilişki içinde olmakla övünen Doğu Perinçek gibi “Türk bilgeleri”ne göre; İran, Irak, Suriye ve Türkiye, toprak bütünlüklerini savunmak temelinde ortak davranmalıdır çünkü bu, Atlantikçilerin dayatması “Kürdistan” projesinin hayata geçmemesi için zorunludur. Avrupa Birliği’nin demokratik hak ve özgürlükler diye koştuğu şartlar Perinçek’e göre “sapıklık hakları”dır. ABD önderliğindeki Atlantikçilik, Avrupa Birliği yoluyla bu şartları dayatırken bir yandan da Suriye’de Kürt güçlerini silahlandırmaktadır. Böylelikle “demokratikleştirerek bölme” projesi yanında “ikinci İsrail” olarak birleşik Kürdistan kurma amacı da gerçekleştirilmeye çalışılmaktadır. Dugin Avrasyacılığının Türk milli paranoyasına adaptasyonu sonucu Avrasyacılık, tamamıyla Kürt korkusu içinde bir paranoid şizofreni vakasına dönüşmüş bulunmaktadır.

İşte Türkiye, S-400 alımlarıyla bir eksen kayması içine sürüklenirken Ulusolcu/Avrasyacı yeni “resmi ideoloji” de Siyasal İslamcı Erdoğan liderliğinde böyle adım adım şekillenmekte. “Şanlı ordumuza” Patriot füzesi yanında F-35 jetlerini de (üstelik parasını ödediğimiz halde) teslim etmeyi reddederken Suriye’deki cihatçı müttefiklerimize karşı Kürt güçlerine silah ve hava desteği veren; “aziz vatanımızı bölmek” amacıyla “demokrasi” silahını kullanan “dış mihraklar” olarak ABD ve Avrupa Birliği, resmi ideolojinin ve milli kimliğin yeni “Öteki”si olarak formüle edilme aşamasındadır. Başka deyişle, 20. Yüzyıl’ın Türkiye’yi parçalara ayırma kâbusundan müteşekkil “Sevres Sendromu”, 21. Yüzyıl’da yerini “Atlantik Sendromu”na bırakmaktadır.

Yeni Yaşam

Yeni Yaşam

İlgiliYazılar

DADSAZ: Varlığın hukuk dili

DADSAZ: Varlığın hukuk dili

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
9 Kasım 2025

İçinden geçtiğimiz veya geçmeye çalıştığımız çözüm ve barış dönemi, bütüncül açıdan bakıldığında birçok şeyi dayatan, nasıl ve ne yapmalı sorularına...

2026 tarım bütçesi: Çiftçiyi değil faizi besleyen bütçe

2026 tarım bütçesi: Çiftçiyi değil faizi besleyen bütçe

Yazar: Reyhan Hacıoğlu
9 Kasım 2025

Tarım sigortası, “Ba’de harabi’l-basra”dır. Yani Basra harap olduktan sonra soruna el atma işidir. Esas olarak bunun öncesinde olası afetleri önlemek...

İmralı’da bir selfie rüyası

CHP’ye 2. Uyarı: Sakın çözüm sürecinde geri adım atmayın

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
9 Kasım 2025

Geçtiğimiz günlerde CHP’yi uyaran bir yazı yazdım. Şimdi ikinci uyarım tamamen farklı bir cepheden, elbette gizli bir enformasyona dayalı değil,...

Heykeli dikilecek adam! Öyle mi?

Heykeli dikilecek adam! Öyle mi?

Yazar: Heval Elçi
9 Kasım 2025

Bazı suçlar, aradan yüz değil, bin yıl geçse de kabul edilebilir hale getirilemez. Siyah köle kadınları kesip biçerek 'Jinekolojinin Babası'...

Acılı bir sürecin sona erdirilmesi  

‘Kurt ile kuzu hikayesi’

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
9 Kasım 2025

Barış ve demokratik toplum sürecinin gidişatına dair olumlu değerlendirmeler yazmak, demokrasi isteyen herkesin temel arzusudur. Ne yazık ki iyi niyetli...

Süreç ve HDK davasında adalet arayışı

New York, Mamdani ve halkın zaferi

Yazar: Heval Elçi
8 Kasım 2025

New York, kapitalizmin kalbi olarak bilinen o devasa metropol, 4 Kasım 2025 gecesi tarihi bir dönüm noktasına tanıklık etti. Demokrat...

Sonraki Haber

Van Gogh’un Orakçı’sı-Arif Altan

SON HABERLER

Valiliğin sessizliği talanın önünü açıyor

Valiliğin sessizliği talanın önünü açıyor

Yazar: Bedri Adanır
10 Kasım 2025

Mekânın demokratik örgütlenmesi: Kimlik, mekân, varlık

Mekânın demokratik örgütlenmesi: Kimlik, mekân, varlık

Yazar: Bedri Adanır
10 Kasım 2025

Humus’ta 2 kişi katledildi

Humus’ta 2 kişi katledildi

Yazar: Yeni Yaşam
10 Kasım 2025

Kürtlerin Welat’ı ve resmi ideoloji ile zehirlenen ülke kavramı

Kürtlerin Welat’ı ve resmi ideoloji ile zehirlenen ülke kavramı

Yazar: Bedri Adanır
10 Kasım 2025

Zamana yaymak, güveni zedeliyor

Zamana yaymak, güveni zedeliyor

Yazar: Bedri Adanır
10 Kasım 2025

Ankara’da trafik kazası: 4 kişi yaşamını yitirdi

Ankara’da trafik kazası: 4 kişi yaşamını yitirdi

Yazar: Yeni Yaşam
9 Kasım 2025

Dilovası’ndaki yangını protesto eden 4 genç tutuklandı

Dilovası’ndaki yangını protesto eden 4 genç tutuklandı

Yazar: Yeni Yaşam
9 Kasım 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır