Hak savunucuları PKK Lideri Öcalan üzerindeki ağırlaştırılmış tecridin kaldırılması için topyekün mücadele çağrısı yaptı. Eren Keskin, ‘Tüm muhalefet tecrit karşısında durmalı’ derken Birdal ise ‘Tecridin sürmesi ateşle oynamaktır’ dedi
PKK Lideri Abdullah Öcalan’a uygulanan tecrit Leyla Güven öncülüğünde başlayan açlık grevleri sonucunda kısmen kırılsa da yaklaşık 1 aydır Asrın Hukuk Bürosu’nun müvekkilleriyle görüşme yapma başvurularına yanıt verilmedi. Konuya ilişkin İnsan Hakları Derneği (İHD) Eş Genel Başkanı Eren Keskin ve İHD Onursal Başkanı Akın Birdal değerlendirmelerde bulundu. İmralı Cezaevi’nin Türkiye Cumhuriyeti devletinin anayasalarına aykırı bir şekilde yönetildiğini vurgulayan Eren Keskin, bunun giderek arttığına işaret etti. Keskin, “Türkiye Cumhuriyeti Devleti kendi iç politikalarına İmralı Cezaevi’ni alet etmeye başladı. Bugün İmralı Cezaevi’nde Türkiye kendi iç hukukunu dahi uygulamıyor. Seçim öncesi devlet çok açık bir biçimde hiç tanımadığımız bir insanı Öcalan’ın avukatları ve ailesi gidemezken adaya gönderdi. Orada kendi adına mesaj iletilmesini istedi, ama hiçbir şey sonuç vermedi. Seçim öncesi bu yaşananlar maalesef sonrasında rafa kaldırıldı” dedi.
Kılıçdaroğlu’na çağrı
Devletin zikzaklı Kürt politikasının son uygulamasının sonuç vermediğini belirten Keskin, “Kürtlerden oy isteyen siyasi partiler çok iyi biliyorlar ki Kürtler bir ittifak ile oy verdiler. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kendi hukukuna uygun davranması için, başta Kılıçdaroğlu olmak üzere tüm yetkililerin bu konuda çağrı yapması gerekiyor. Çünkü Türkiye altına imza attığı uluslararası sözleşmelere aykırı davranıyor. Eğer bu yapılırsa sonuç alınabilir diye düşünüyorum. Bu talebin değişik kesimlerce de dillendirilmesi gerekiyor “ diye belirtti.
Tecrit kabul edilemez
Özgürlük, adalet ve barış sorununun seçim malzemesi olmaktan çıkarılması gerektiğini belirten İHD Onursal Başkanı Akın Birdal ise, “PKK Lideri Öcalan’a uygulanan bu tecrit elbette ki kabul edilebilir bir durum değil. Açlık grevlerinin başarıya ulaşmasıyla avukatlar 4 kez İmralı’ya gitti ve oradan önemli mesajlar verildi. Öcalan’dan 7 maddelik bir mesaj geldi ama bu doğru okunmadı ve algılanmadı. Seçim sonrası yeniden bu başvuruların reddedilmesi bence birçok açıdan ateşle oynamaktır” diye konuştu.
Herkes üzerine düşeni yapmalı
Tecridin son bulması için yeniden içerideki ve dışarıdaki insanların açlık grevi ve ölüm orucu eylemine girmeleri için topyekün mücadele edilmesi gerektiğini belirten Birdal şöyle devam etti: “Birincisi bunu barolar ele almalıdır. İkincisi ana muhalefetin artık bunu gündemine alması gerekiyor. 31 Mart ve 23 Haziran’da halkımız Türkiye’nin yol haritasını bence göstermiştir. Artık o hattan gitmek gerekiyor. O hattan doğru gitmek için de başta ana muhalefet partisi olmak üzere diğer muhalefet partileri tecridi gündemlerine almalı. Bir an önce tecridin son bulması için çaba göstermeliler. Üçüncüsü Türkiye’nin emek ve demokrasi güçlerine buradan çağrı yapıyorum. Aydınlar, sanatçılar bu konuda duyarlı davranmalı ve bu kez herkes bu işe elini uzatmalıdır. Mahpusların uluslararası hukuktan, iç hukuktan kaynaklanan hakları ve özgürlükleri bir şantaj ya da pazarlık konusu yapılmamalıdır.”
Müjdat Can-Adnan Bilen/Van-MA