Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın geçen günlerde açıkladığı bütçe istatistiklerine göre, yılın ilk 6 ayında merkezi yönetim bütçesinin açığı 78,6 milyar TL olarak gerçekleşti. Bu oran 2018 yılının 72,6 milyar TL olan bütçe açığını şimdiden geçmiş oldu. Merkezi yönetim bütçesinden Ocak- Haziran döneminde 481 milyar 567 milyon lira harcama yapılırken, gelirleri 402 milyar 984 milyon lirada kaldı. Bütçe gelirleri içerisinde en önemli kalemlerden biri olan Katma Değer Vergisi’nde (KDV) yılın ilk 5 ayında toplam yüzde 14,69 oranında düşüş kaydedilirken, sadece Haziran ayında yüzde 17,5 oranında artış yaşandı. Uzmanlara göre, KDV’deki ani artışın sebebi geçen ay Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) kredi kartlarının asgari ödemesini düşürmesi ve kredi kartı taksitlerinin artırılması yönündeki düzenlemesiyle ilişkili. Hane halkının geçimini büyük ölçüde borçlanarak sürdürdüğü ve tüketici kredileriyle bireysel kredi kartlarındaki tahsili gecikmiş alacak miktarının 2019 itibarıyla 19.7 milyar TL’yi geçmesi BDDK’yı bu yönde karar almaya zorladı.
‘Zamana yaymak istiyorlar’
Ekonomist Prof. Dr. Ahmet Şahinöz, BDDK’nın bu kararanın hane halkını daha zor bir geleceğe mahkum ettiğini söyledi. Tüketicinin şimdiden 6 ay sonraki gelirlerini tükettiğinin altını çizen Şahinöz, “Yani yurttaşların 6 ay ya da 12 ay taksitle yaptığı alışverişler, aslında sonradan kazanılan parayı şimdiden harcamasıdır. Şu anda yaklaşık 3 buçuk insanın bu kartlardan dolayı kovuşturmada olması demek bu insanların borçlarını ödeyemediği anlamına geliyor. Kredi kartlarının asgari ödemelerinin düşürmesi ya da taksit artışı düzenlemesi, aslında hükümetin başka yapacağı bir şeyinin olmadığını gösteriyor. Bu yöntemle krizi zamana yaymak istiyorlar. Sonuç olarak gelinen aşamada başta devlet olmak üzere hem tüketiciler hem de firmalar ülkenin geleceğini tüketiyorlar” ifadelerini kullandı.
Selman Güzelyüz/Ankara-MA