Meltem İnci/İstanbul
Suruç Katliamı’nın 4. yılında Türkiye ve Bölge illerinde bir çok yerde anma etkinlikleri gerçekleştirildi. İstanbul ve Ankara’da gerçekleşen anma etkinliklerine katılan kitleye polis saldırdı. İstanbul Kadıköy’de Kalkedon meydanında açıklama yapmak isteyen kitleye plastik mermi ve gaz kullanarak saldıran polis, aralarında CHP ve HDP milletvekillerinin de olduğu bir çok kişiyi yaralarken 23 kişiyi ise yerlerde sürükleyerek gözaltına aldı. Polisin saldırısı sırasında plastik mermiyle yaralanan HDP Milletvekili Erol Katırcıoğlu, HDK Eşsözcüsü Gülistan Kılıç Koçyiğit ile CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, CHP Milletvekili Ali Şeker ise, Haydarpaşa Numune Hastanesi’ne kaldırılarak tedavi altına alındı. Gözaltına alınan 23 kişi serbest bırakılırken Katırcıoğlu, Koçyiğit ve Tanrıkulu yaşananları gazetemize anlattı
Gerçekleştirdikleri anmanın kaymakamlık tarafından yasaklandığını hatırlatan Koçyiğit, “Yasağa tepki gösterdik. Bunları konuştuğumuz esnada hiçbir uyarı olmadan saldırı başladı. Gazlar, plastik mermi, joplarla. Bizi de darp etmeye başladılar. Vekil olduğumuzu söyledik ancak dinlemediler. Üzerimize plastik mermileri boca ettiler ve olağanüstü gaz kullandılar. Kadıköy’ün en yoğun olduğu saatlerdi bunlar. Gözaltına alınanlar darp edildi, burnu kırılan vardı” diye konuştu.
‘Onlar plastik mermiydi’
Kaymakamlığın polisin envanterinde plastik mermi olmadığını da değerlendiren Koçyiğit, “Bu trajikomik bir olay. Yaralarımıza bakıyorum, bunlar nedir peki, kamera görüntüleri, raporlar yalan mı söylüyor. Demek ki hukuksuz bir şey var. Çok vahim bu” dedi.
‘Anayasa güvencesi var’
Suruç katliamının aynı zamanda yargı tarihinin en büyük katliamlarından birisinin olduğunu ifade eden CHP’li Tanrıkulu “Ölenlerin yakınları, anneleri, arkadaşları, bu anmayı her yıl yapıyor. Bu anmayı engellemek saldırmak o zülme ortak olmaktır. Kadiköy’e dair tebliğ edilen bir yasak olduğunu da düşünmüyorum. Kaldı ki, bir yere oturuyor ve açıklama yapıyorsunuz kimseden izin almak zorunda değilsiniz. Anayasa şunu söyler, ‘Önceden izin almaksızın toplantı ve ve gösteri yapılabilir’. Yani şiddete başvurmayan, tüm eylemler anayasanın güvencesi altındadır. Engellemek değil, kolaylaştırmak zorundalar” diye konuştu.
‘Önce yürütüp sonra saldırdılar’
HDP’li Katırcıoğlu açıklamadan önce Kadıköy İlçe Emniyete gittiğini ve polis şefleriyle konuştuğunu söyleyerek şöyle devam etti: “Polisler ‘yürütemeyiz ancak açıklama yapabilirsiniz’ dediler. Polis zaten eylem öncesi bütün sokakları kapatmıştı. Gençlere saldırmaya başladılar, milletvekili olduğumu söyledim ancak dinlemediler. ‘Süpürün’ talimatı verdiler. Sezgin Tanrıkulu, Ali şeker, Gülistan vekiller geldi. Anlaşmaya vardık ve polis ‘kaldırımdan yürüsünler dedi’ yürüyüş başladığı anda ön sıralarda saldırı başladı. Polis jopla saldırdı. O çocukların arkadaşları öldü. Gözaltı otobüsünden de çıkaramadım arkadaşları, vermediler. Bir gaz maskeli polis karşıma geçip silahını bana doğrultup üç el ateş etti. Belime, elime, ayağıma. Bu plastik mermi diye düşünüyorum, vücüdumda yanıklar oluştu.