Sêwereg’deki halk toplantısında konuşan DEM Partili Ömer Öcalan, Abdullah Öcalan ile yaptıkları son görüşmede Riha’da demokratik sistemin inşa edilebilmesi için aşiretlerin ve kanaat önderlerinin de sürece dahil olmasını istediğini aktardı
Barış ve Demokratik Toplum Buluşmaları kapsamında Riha’nın Sêwereg (Siverek) ilçesinde halk toplantısı düzenlendi. Sêwereg Belediyesi Kültür Merkezi’nde düzenlenen toplantıda, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Riha Milletvekilleri Dilan Kunt Ayan ve Ömer Öcalan konuşmacı olarak katıldı. Toplantıya, Sêwereg’te bulunan aşiretlerden temsilciler, ilçenin tanınan isimleri katıldı
Toplantı, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın görüntülü mesajının izletilmesiyle başladı. Yapılan açılış konuşmasının ardından söz alan Dilan Kunt Ayan, süreçte son olarak PKK’nin 11 Temmuz’da 30 kişilik bir grupla silahlarını yaktığını hatırlatarak, bundan sonra sorumluluğun devlette ve toplumda olduğunu ifade etti. Meclis’te kurulacak komisyonun önemli olduğunu ve orada da hakların mücadeleyle alınacağına işaret eden Dilan Kunt Ayan, Kürt halkının verdiği mücadele sonuncunda varlığını kabul ettirdiğini belirterek, “Elbette ki bu kolay olmadı. En güzel evlatlarını yitirdi anneler, sürgüne gönderdi. Varlık mücadelesinin artık hukuki zemine ve yasal statüye evrilmesi için hep birlikte mücadele etmeliyiz. Sêwereg’in kanaat önderlerinin, ruspilerinin, halkın sorunlarını kendisine dert edinen öncülerinin, bu sürece dört elle sarılması ve başarıya evrilmesi için mücadele etmesi gerekiyor” diye konuştu.
Abdullah Öcalan ile görüşme
Ardından konuşan Ömer Öcalan, Abdullah Öcalan ile son olarak aile görüşü kapsamında gerçekleştirdikleri görüşmede, özellikle Riha’ya dair konuştuklarını söyledi. Abdullah Öcalan’ın eleştiri ve özeleştiri kavramını esas adlıklarını belirten Öcalan, yapılan görüşmede DEM Parti’nin Riha örgütlenmesine dair tartıştıklarını dile getirdi. Öcalan, Abdullah Öcalan’ının kendisine “Riha’da nasıl büyüyeceksiniz, Riha’da demokratik sistemi nasıl ilerleteceksiniz? Partinizde aşiretler, kanaat önderleri olmazsa nasıl büyüyeceksiniz?” diye sorduğunu aktardı.
Abdullah Öcalan’ın isim isim aşiretleri sayarak sürece dahil olması gerektiğini söyleyen Öcalan, “Sayın Öcalan; İzol, Bucak, Karakeçili, Kalendar, Uzun, Türkan aşiretlerinin süreçte dahil olması gerektiğin söyledi. Biz de istiyoruz ki bu fikriyatı büyütelim. Barış ve çözüm sürecini devletle il yürütüyorsak kendi sorunlarımızı da tartışalım. Kürtler yüzyıllar boyunca aşiret formu ile kendilerini, varlıklarını ve dillerini korumuşlardır. Bu şekilde ayakta kalmışlardır. Büyük barışı sağladığımız zaman kendi aramızda barış inşa etmeliyiz. Önderlik çok açık şekilde söyledi bunları. ‘Bazı aşiretlerle sorun yaşanmış olsa da oturup bunları gözden geçirmeniz gerekiyor’ dedi. Hemen şimdi ellerimizi birbirimize uzatmalıyız. PKK’nin Abdullah Öcalan’ın bu savaşı bitirebilmesi için şimdiye kadar savaşanların birbirlerini ellerini uzatması gerekiyor” diye kaydetti.
‘Komisyon dikkatle takip edilmeli’
Abdullah Öcalan’ın 1993’ten beri “muhatap arıyorum” diyerek barış için görüşmeler gerçekleştirdiğine dikkat çeken Öcalan, “Siyasi gücümüze alan açarsak etkisi arttırabilir, memleketimizde Türkiye ve Kürdistan’da barış tesis edebiliriz. İddiamız, hayalimiz büyük irademiz de büyük. Barış tüm siyasi partilere gerekiyor. Süreç başladığından beri tıkanıklar yaşanmış olsa da iyi bir şekilde yürüyor şu an. Meclis’te kurulan komisyonu Abdullah Öcalan da çok önem veriyor bu komisyona. Bu süreci ve komisyonun çalışmalarını dikkatle takip ederek her yerde tartışmanız gerekiyor” ifadesinde bulundu.
Aşiretlerin önemi
DEM Parti Riha İl Eşbaşkanı Nihat Demirbilekli de, Aşiret sisteminin Kürt halkının “doğal öz savunma yapılanması” olduğunu dile getirerek, Kürt halkının birliğini sağlaması gerektiğini vurguladı.
Konuşmaların ardından söz alan katılımcılar, yürütülen sürecin son durumuna dair soru sordu. Katılımcılar, Meclis’te kurulacak komisyonda barış dilinin kullanılması gerektiğini belirtti. Cezaevinde çok sayıda siyasi tutsak bulunduğuna dikkat çeken başka bir katılımcı ise siyasi tutsakların sürece dahil olabilmesi için koşulların oluşturulması gerektiğini dile getirdi.
‘Var gücümüzle destek olacağız’
Katılımcılardan Hasan İzol, sürecin geç kalınmış ancak tarihi bir süreç olduğunu belirterek herkesin sürece destek vermesi gerektiğini ifade etti. İzol, “Yıllarca acılarla yoğrulmuş ülkemiz için bir fırsat olduğunu düşünüyorum. Türkiye’nin süper güç olması için barışın, halkların kardeşliğinin sağlanması gerektiğini düşünüyorum. Kürt bir siyasetçi olarak tarihin bu anına var gücümüzle destek olacağımızı beyan etmek istiyoruz. Bu ülke anaların ağlamasını fazlasıyla çekti. Bu sorundan dolayı ülke olarak da halk olarak da çok geride kaldık. İnanıyorum ki halkımızı biz Kürtleri çok güzel günler bekliyor. Bu sürece gözümüz gibi bakmamız gerekiyor. Provokasyonlara karşı süreci başarılı bir şekilde sonuçlandırmamız gerekiyor” şeklinde konuştu.
Değerlendirmelerin ardından katılımcılara Barış ve Demokratik Toplum Sürecini anlatan el kitapçığı dağıtıldı.
Kaynak: MA