• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
14 Temmuz 2025 Pazartesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Manşet

ABD’ye teslimiyet Kürd’e kabadayılık

21 Aralık 2018 Cuma - 02:45
Kategori: Manşet, Yazarlar

ANF’de yayınlanan bir “analiz” yazısından o “hususu” da aktaralım:

“ABD’nin “Suriye’den çekilme kararı”, kesinlikle beklenmedik bir karardır. Olayların seyrine, somut gelişmelere, verilen demeçlere aykırıdır.

O halde bu karardan az önce, belki de Erdoğan-Trump telefon görüşmesi esnasında hiç kimsenin beklemediği bir “gelişme” olmuş olmalıdır.

Ne olabilir?

Erdoğan Trump’ı korkutmuş olabilir mi? Olabilir, ancak şu şartla: “Rusya ve İran’la anlaştım, Suriye’de sana savaş açacağım, İran Doğu’dan Batıya, Rusya ve Suriye Batı’dan Doğu’ya, Türkiye de Kuzey’den Güney’e yüklenerek Fırat’ın Doğusunu işgal edeceğiz” dediyse ve bu deli saçması iddia Rusya, İran ve Suriye tarafından doğrulandıysa….

İşin içine Rusya’nın girmesi ve Amerikan askerlerinin üzerine yürümesi bugünkü nükleer denge koşullarında teorik bakımdan delirmeye eşit bir ihtimaldir, pratikte imkansızdır. O halde bu ihtimalin sıfır olduğunu söyleyelim.

Geriye şu ihtimal kalır: O telefon görüşmesinde Erdoğan Rusya ile ittifaktan vazgeçtiğini, S-400 anlaşmasını iptal edeceğini, NATO ittifakına bağlı kalacağını, ABD ile birlikte İran’a karşı her türlü, ekonomik, politik ve askeri saldırıya kayıtsız şartsız evet diyeceğini açıklamış, muhtemel bir İran savaşında koç başı olmayı kabul etmiş ve bu konuda ikna edici güvenceler vermiş olabilir.

Bu satırların yazarı defalarca şu görüşe katıldığını yazdı: Türkiye Üçüncü Dünya Savaşı’nda yenildi. Her yenilen gibi bir teslim anlaşması yapacak. Bunu kiminle yapacağı, küresel güçler arasındaki dengelere bağlı. Erdoğan’ın üç amacı var: 1. Teslim anlaşmasını en az zararla atlatmak, tıpkı Sevr yerine Lozan gibi. 2. Her durumda iktidarını korumak. 3. Kürtlere en büyük zararı vermek.  Hepsi bu. Artık bölgede nüfuz elde etme, hegemonya kurma, bu yolla AB’ye girip köşeyi dönme hayal bile sayılmaz.

Eğer ABD Rojava’dan gerçekten çekilecekse, bilelim ki, Erdoğan ABD’yle teslim anlaşmasını o telefon görüşmesinde imzalamış olmalıdır.” (Veysi Sarısözen, ANF, 20 Aralık)

Havuz’da çimen “analizci-diyalizci” bu saptamaya yan gözüyle bakarken, öteki yan gözüyle de, bu satırlar yazılırken ekranlara düşen “Erdoğan-Ruhani” görüşmesine takılıyor. İran acaba Erdoğan’a ne diyor? ABD’yle “bana karşı anlaştıysan, ülkenin Kuzeyinde ayağını denk almalısın, Rojava’dan da emin olmamalısın” filan gibi laflar mı ediyor?

İşte Türk medyasının “kaptanları” şimdi Havuz’un bir karışlık suyunda neredeyse boğulmak üzereler.

Bu “geri çekilmeye” sevinemeyişleri boşuna değil.

Kuvvacı’nın da kafası karışık

Sözcü gazetesine bakıyoruz, o da imamesi kaykılmış tesbih gibi, 33 tanesi dört bir yana dağılmış

Ne Amerika’ya “by by” diyebiliyor, ne Erdoğancı “zaferden” söz edebiliyor.

Ne yapıyor?

Amerikalı siyasetçilerin “tepkilerini” haberleştiriyor ve asıl bombayı da verdiği haberin sonunda patlatıyor. Okuyalım:

“ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence’in karara ilişkin Kongre üyelerine brifing verdiği yemeğe katılan ABD Kongresi Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Senatör Bob Corker, görüşmeye dair medyaya değerlendirmelerde bulundu. Corker, alınan karardan kurumların haberdar olmadığını ve iletişimin sağlanmadığını belirterek, “Bence Başkan Trump uyandı ve kararı açıkladı” dedi.

İşte böyle…

Herkes “çekilme kararının” birinci gününde “milli bayram” ilan edileceğini sanırken, Havuz medyasında herkes sadece yutkunuyor.

Bu yutkunma durumu, diyelim ki, gazete baskılarını geciktirmeye değer bulunmadığı için bugünkü gazetelerde devam etti; ama yutkunma internet havuzunda da sürüyor.

Ahmak satranç oyuncusu gibi, basit bir piyon hamlesinden dehşete kapılmış bir halleri var.

Havuz suları pek durgun

Havuz Medyası tüm gazete manşetlerini yıkıp “yeniden” baş sayfayı dizayn etmeliydi:

“Erdoğan Trump’ı kovalıyor!”

“Amerikan Ordusu Mehmetçiğin önünden kaçıyor!”

“Yarın Fırat’ın Doğusundayız…”

Falan filan…

Ama yok. Sayfalar “sakin”, heyecansız, “durgun kımıldandı Havuz”…

Neden acaba?

Çünkü içlerinde bir “şüphe kurdu” çengellenmiş vaziyette.

“Trump eniştemiz, acaba Erdoğan’ı neden öptü?” diyen diyene.

Akla ilk gelen şu: “Tam Fırat’ın Doğusuna girip, teröristlerin köküne kibrit suyu dökecektik, Trump bize çalım mı attı acaba?”

Öyle ya, madem ABD Suriye’den çekilecek, o halde Türkiye’nin Rojava’ya saldırması için aceleye gerek yok…

Yok ama, ne zamana kadar?

Havuz medyası “çekilmenin” 100 gün sürebileceğini Amerikan gazetelerinden duyunca “eyvah, demek ki yüz gün yerimizde sayacağız” diye karalar bağlamış olmalı. O nedenle de sesi kısık çıkıyor, sevinci kursağından aşağılara inemiyor….

Ve birden İngiltere’den farklı bir parazit şüpheleri büyütüyor. Ardından ise Fransa resmen “Suriye’deki askeri güçlerimizi çekmiyeceğiz” diye açıklıyor.

Eeeee… Ne olacak şimdi?

Milleti ABD’yle kavgaya tam alıştırmışken, şimdi de şu İngiltere ve Fransa’nın devreye girmesi, tüm hesapları tepetakla edebilir.

ABD’yle sürtüşmenin askeri riski var. Ama İngiltere ve Fransa’yla sürtüşme sallanan Türk ekonomisini yıkar.

Kısaca Havuz “Yankee Go Home” diyecek bir havaya henüz giremedi. Bu yazının yazıldığı esnada durum buydu. Belki yarın “uyanırlar” ve bağırmaya başlarlar…

Ama bir husus daha var…

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

‘Evet, duyduk diyelim’

Sonraki Haber

Krizden etkilenen bütün kesimler için meydanlardayız

Sonraki Haber

Krizden etkilenen bütün kesimler için meydanlardayız

SON HABERLER

BM raporu: Türkiye’nin yüzde 88’i çölleşme riskiyle karşı karşıya

BM raporu: Türkiye’nin yüzde 88’i çölleşme riskiyle karşı karşıya

Yazar: Yeni Yaşam
14 Temmuz 2025

Kürtçe müzik dinledikleri için darp edilen aileye ilişkin açıklama

Kürtçe müzik dinledikleri için darp edilen aileye ilişkin açıklama

Yazar: Yeni Yaşam
14 Temmuz 2025

KESK’ten işten atılan işçilere ziyaret

KESK’ten işten atılan işçilere ziyaret

Yazar: Yeni Yaşam
14 Temmuz 2025

KDP-YNK toplantısı sona erdi

KDP-YNK toplantısı sona erdi

Yazar: Yeni Yaşam
14 Temmuz 2025

İsrail ordusu Süveyde’de Suriye tanklarını bombaladı

İsrail ordusu Süveyde’de Suriye tanklarını bombaladı

Yazar: Yeni Yaşam
14 Temmuz 2025

Muhittin Böcek hastaneye kaldırıldı

Muhittin Böcek hastaneye kaldırıldı

Yazar: Yeni Yaşam
14 Temmuz 2025

İmralı Heyeti ve Adalet Bakanlığı görüşmesi ertelendi

DEM Parti İmralı Heyeti, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ile görüşecek

Yazar: Yeni Yaşam
14 Temmuz 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır