• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
11 Ağustos 2025 Pazartesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Gündem Güncel

Ablası Aktaş’ı anlattı: Ali barışa inanıyordu

11 Ağustos 2025 Pazartesi - 10:31
Kategori: Güncel
Ablası Aktaş’ı anlattı: Ali barışa inanıyordu

Geçtiğimiz yıl yaşamını yitiren İkinci Barış Grubu üyesi Ali Şükran Aktaş’ı anlatan ablası Zeliha Aktaş, ‘Onun da sürece katkısı çok. Ali, barışa çok inanıyordu’ dedi

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın çağrısıyla 29 Ekim 1999 tarihinde Avrupa’dan Türkiye’ye gelen İkinci Barış Grubu üyesi Ali Şükran Aktaş, 12 Ağustos 2024 yılında kanser tedavisi gördüğü İzmir’de yaşamını yitirdi. Meletî’nin Argan (Akçadağ) ilçesi Taruca Mahallesi’nde 7 çocuklu bir içi ailenin beşinci çocuğu olarak dünyaya gelen Aktaş, Meletî’de tamamladığı lise eğitiminin ardından kazandığı Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi’ndeki eğitime siyasi baskılar nedeniyle ara verdi. Süren baskılar nedeniyle daha sonra Almanya’ya göç eden ve ülke dışında siyasi çalışmalarını sürdüren Aktaş, Abdullah Öcalan’ın çağrısıyla 1999’da Haydar Ergül, Aygül Bidav, İmam Canpolat, Yusuf Kıyak, Aysel Doğan, Hacı Çelik ve Dilek Kurt ile birlikte Avrupa’dan Türkiye’ye gelen İkinci Barış Grubu’nda yer aldı.

Ölüm yıldönümünde kardeşini ve mücadelesini anlatan abla Zeliha Aktaş, kardeşinin çocukluğundan itibaren dikkat çeken, farklı biri olduğunu belirterek, “Kendisini değil de başkalarını düşünen korkunç yardımsever bir çocuktu. Onun farklılığını hissediyorduk. O kadar mütevazi bir çocuktu ki biz bile Ali’nin kardeşimiz olduğuna bazen inanamıyorduk. Ali’yi tarif etmek çok kolay, mütevazı, yardımsever, halktan biri. ‘Yemez yedirir, içmez içirir’ denilir ya öyle bir insandı Ali” ifadelerini kullandı.

‘Büyük mücadeleler veren bir insandı’

Kardeşinin kendileri için onur kaynağı olduğunu ve tarihte iz bıraktığını ifade eden Zeliha Aktaş, “Hem ailesi hem köyü hem de Kürt halkı için Ali, çok önemli bir değer. Biz aile içinde Kürdistan’ı savunurduk. Kürt dilini savunurduk ama daha küçük düşünürdük. ‘Kürdistan olsun, dilimiz konuşalım, gerisi önemli değil’ diyorduk. Ama Ali, çok büyük düşünürdü. Biz, ‘Kürdistan’ derdik, o ‘Ortadoğu’ derdi; biz, ‘Bizim dilimiz’ derdik; o tüm azınlıkların dilinden bahsederdi. O yüzden Ali’nin ablası olmak tabii beni çok onurlandırıyor” diye konuştu.

Göç ve mücadelenin içerinde kardeşini yeterince tanıma fırsatı bulamadığını söyleyen Zeliha Aktaş, “Arada sırada arkadaşları ile tanışıyordum. Ali’nin ne kadar sevildiğini orada gördüm. Ali’ye büyük bir saygı duyuyorlardı. Ben Ali’yi yeterince tanıyamadım; ama arkadaşları onu çok iyi biliyordu. Ali’den ‘Kendisi küçük ama büyük mücadeleler veren bir insan’ diye bahsedilirdi” diye belirtti.

‘Barış için geldi’

Kardeşinin Barış Grubu ile birlikte Türkiye’ye döneceğini beklemediklerini ifade eden Zeliha Aktaş, “Onu televizyonda gördüm. Ali’nin grubun içerisinde olduğunu, o zaman gördüm. O, beni çok etkilemişti. Ali, küçüklüğünden beri bağımsızdı. Kendi işini kendi görürdü. Üstüne bizim işlerimize de yardımcı olurdu. Ali’nin kendi başına böyle bir karar alması çok önemliydi. Çünkü çok gençti, Ali. Grupla birlikte, bir amaç bir hedef için gelmesi, bağımsızlık, barış için gelmesi çok önemliydi. Barış için geldi Ali. Grupla birlikte gelmesi, bizi çok onurlandırdı. Sıradan bir amaç için gelmedi. Grupla birlikte önlerine büyük bir hedef koymuştular. Tutuklandıktan sonra onu cezaevinde ziyaret ettiğimizde Ali çok dirençli, güçlü ve çok inançlıydı. Biz dışarıdakiler çok inanmıyorduk, ‘bu mesele nasıl olacak’ diye düşünürken Ali çok kararlıydı” şeklinde konuştu.

‘Verdiği mücadele sürecin pozitif ilerlemesine büyük katkı sağlayacak’

Abdullah Öcalan’ın Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı’na işaret eden Zeliha Aktaş, şöyle devam etti:

“Umutluyuz, umarız bu sefer barış sağlanır ve Kürtler haklarını alır. Bir taraftan çok seviniyoruz, bu barış süreci içerisinde olduğumuz için, öbür taraftan üzgünüm aslında. Çünkü hep düşünüyorum: Ali, o kadar emek verdi, mücadele etti; ama kendisi bu süreci yaşayamayacak. Bir taraftan da diyorum ki ‘Zaten onun verdiği emek üzerine böyle bir süreç gerçekleşti. Onun da böyle bir süreçte katkısı çok.’ Ali, barışa çok inanıyordu. Orta Doğu’ya barışın geleceğini, Kürtlerin bunu getireceğini, demokratik Ortadoğu’dan bahsederdi. Sıradan bir şeyden değil; PKK’nin verdiği mücadele ile tüm bölgeye demokrasinin geleceğini söylerdi. Ali, kendisi bunu görmeyecek; ama Ali’nin verdiği mücadele bu sürecin pozitif bir yönde ilerlemesine büyük katkı sağlayacak.” 

‘Devletin de adım atması gerekiyor‘

Sürecin başarası için toplumsal desteğin önemine dikkati çeken Zeliha Aktaş, bu desteğin de devletin atmasına bağlı oluğunu söyledi. Bu nedenle ikna edici çalışmaların yapılması gerektiğini vurgulayan Zeliha Aktaş, şöyle devam etti:

“Evet, zor bir süreç, her türlü provokasyon da olabilir; ama nihayetinde bir hedef var ve bu hedefe ulaşmamız gerekiyor. Kürt halkının, açıklamalara ihtiyacı var. Bizim beklediğimiz siyasi adımlar, henüz atılmadı, atılmıyor. Henüz siyasi tutsaklar, gezi tutuklular serbest bırakılmış değil. Adımlar hızlanmadığı sürece, halkın sürece dair inancı azalabilir. Devletin de adım atması gerekiyor.”

Kaynak: MA

 

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

PKK komite üyeleri Arslan ve Sofi’nin yaşamını yitirdiği açıklandı

Sonraki Haber

Ermenistan’ın egemenliği riske atıldı: Demografik durumu değiştirebilir

Sonraki Haber
Ermenistan’ın egemenliği riske atıldı: Demografik durumu değiştirebilir

Ermenistan'ın egemenliği riske atıldı: Demografik durumu değiştirebilir

SON HABERLER

Çalışanların yüzde 49’u tüm sendikaları sözleşme masasında istiyor

Çalışanların yüzde 49’u tüm sendikaları sözleşme masasında istiyor

Yazar: Yeni Yaşam
11 Ağustos 2025

Sındırgı’da hasar tespit çalışmaları başladı

Sındırgı’da hasar tespit çalışmaları başladı

Yazar: Yeni Yaşam
11 Ağustos 2025

Tünç’ün cenazesine saldıran polisler camileri ibadete kapattı

Tünç’ün cenazesine saldıran polisler camileri ibadete kapattı

Yazar: Yeni Yaşam
11 Ağustos 2025

Meclis’teki komisyona 3 yeni isim belirlenecek

Komisyon için 3 yeni isim belirlenecek

Yazar: Yeni Yaşam
11 Ağustos 2025

Ümraniye’de dava bitmeden evler yıkıldı, mahalleli isyan etti

Ümraniye’de dava bitmeden evler yıkıldı, mahalleli isyan etti

Yazar: Yeni Yaşam
11 Ağustos 2025

Barış Akademisyeni: Barışı ilmek ilmek örmeliyiz

Barış Akademisyeni: Barışı ilmek ilmek örmeliyiz

Yazar: Yeni Yaşam
11 Ağustos 2025

‘Kalıcı barış için tüm kesimler sürece aktif dahil olmalı’

‘Kalıcı barış için tüm kesimler sürece aktif dahil olmalı’

Yazar: Yeni Yaşam
11 Ağustos 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır