• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
27 Aralık 2025 Cumartesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2025
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2025
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar

Açlık grevleri ve İslam-Hatice Kavran*

Yeni Yaşam Yazar: Yeni Yaşam
2 Nisan 2019
Kategori: Yazarlar
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Merhaba. İnanç, vicdan ve ahlaki duruş olmadan eksik kalır. Anayasamızda yer alan hukuki hakların işlenmemesine karşın verilen bir mücadele söz konusudur. Bu hakların gaspedilmesi sonucu insanlar bedenlerini açlığa yatırmak dahil, verebilecekleri mücadelelerini vermekteler. Yani bu açlık grevi eylemleri hukuksuzluğa karşı verilmiş hak arama eylemlerinin birer parçasıdır. Bu hak gaspını yapan devletler için utanç vericidir.

Son günlerde yaşanan intihar eylemlerini açlık grevi eylemleriyle karıştırmamak gerektiğini düşünüyorum. İslamda yaşatmak esastır ki ayette “Kendi ellerinizle kendinizi tehlikeye atmayınız” buyurmakta. Burada asıl olan yaşanan hukuksuzluk karşısında öncelikle sivil toplum kuruluşlarının, kanaat önderlerinin ve de genel olarak toplum üzerine düşeni yapmadığı için cezaevlerindeki insanlarca böyle bir mücadele yöntemine başvurulmuştur. Sorumluluk bütün toplumun olmakla birlikte, öncülerin sessizliği bu yaşananlarda öne çıkmaktadır. Bu eylemlerin durdurulması için herkes üzerine düşeni yapmaz ise yaşanan ölümlerde herkes pay sahibi olur.

Ülkemizdeki cezaevlerinde başlatılan bu eylemin amacı ölüm değil, hak arama mücadelesidir. Açlık grevine girmiş olan insanların amacı intihar değil, eğer öyle olsaydı bunun başka yolları vardır. Söz konusu olan ölmek değil insanca yaşama isteğidir. İnsanca yaşamak için bunca insan bedenini açlığa yatırmaktadır. Bu durumu birçok açıdan ele almak gerekiyor. Burada İslam itikadı ve İslam hukuku açısından yani konuya hukuksuzluk ve adalet kavramı üzerinden yaklaşılırsa ki İslami ve insani olan budur. Çünkü ayeti kerimede “Allah size adaleti emretti” denir. İslamdaki suç tanımından tutun İslamın tutsak ya da mahkum tanımını yapmalı ve mahkumun hakları nelerdir? Cezai uygulamalara varana dek her açıdan ele almak gerekiyor.
Ey iman edenler, kendiniz, anne-babanız ve yakınlarınız aleyhine bile olsa, Allah için şahidler olarak adaleti ayakta tutun buyurmaktadır. Kur’an-ı Kerim’de yüzlerce ayet adalet kavramını önemle vurgularken; Müslüman toplumlar bu kavrama uymak yerine kavramı kendilerine uydurmaya çalışırlarsa ortaya çıkan durum İslami olmaktan uzak olur.

Bizler insanların bedenlerini ölüme yatırmalarını doğru bulmuyoruz, ancak bu zulmün devamını da kabul etmiyoruz. Zira İslam’da çözüm esastır, yaşatmak esastır, barış esastır, hak esastır. Sessizlik öldürür, ses yaşatır diyorum. Sessiz çoğunluğu, bütün açlık grevindeki insanlar adına Leyla’ya ses vermeye davet ediyorum.

Müslümanların konu ile ilgili bir takım kafa karışıklığı bilinçli bir şekilde yaratılmış ve insanların konuya mesafeli olmaları sağlanmaya çalışılmaktadır. Sanki açlık grevleri intihar eylemiymiş ve İslamda yasakmış gibi algılar yaratılmıştır. Oysa Müslüman toplumlarda yaşanmış örnekleri başka toplumlar için kutsanırken, ülkemizde aynı çevrelerce İslami duyarlılığı olan insalar uzak tutulmaya çalışılmaktadır. Müslüman toplumlarda yaşanan açlık grevi örnekleri ve bu konuda verilmiş fetvaların da bu duruma Müslümanların nasıl tavır almaları gerektiği konusunda fikir vermektedir.

Öyle çok eski tarihlere gitmeye gerek de yoktur sanırım. Müslümanlarca, İslami, insani ve de vicdani olduğu kabul edilen Filistin mücadelesinin Müslüman cemaat liderlerinden olan, Filistin İslami Hareketi lideri Raid Salah, açlık grevi yapan Filistinli gazeteci Muhammed el- Kayk ile dayanışma içerisinde olduğunu göstermek için 2016 yılında süresiz açlık grevine girmiştir. Bugün Türkiye’de yaşanan durumla benzer bir durum söz konusudur.

Muhammed el- Kayk Filistinli bir gazeteci ve İsrail hapishanesinde tutsak iken kendisinin hukuki haklarının işlenmemesine karşın bir mücadele biçimi olarak açlık grevine başlar. Salah, bir tutuklunun insani yaşam hakkının elinden alınmasına karşın başlattığı açlık grevine destek vermek amacıyla Müslüman bir cemaat lideri kimliği ile bu hukuksuzluğu bütün dünyaya duyurmak için açlık grevine girer. Hatta imkanı olanların da bu açlık grevine destek olmaya davet etmiş ve bu çağrıya onlarca kişi cevap vermiştir. Salah eyleminin gerekçesini, Kayk’e yönelik suç işlemeyi amaçlayan İsrail’in uygulamalarını protesto etmek olarak açıklar. Bir başka örneği ise yine Filistin’de yapılan açlık grevlerine yönelik verilen fetva var ki bu fetva Kudüs Müftüsü Muhammed Hüseyin’in, İsrail hapishanelerinde açlık grevi yapan Filistinli tutukluların “zorla beslenmeye” karşı direnmelerinin “caiz” olduğu yönünde verdiği fetvadır.

Filistin Fetva Kurulu’nun internet sitesinde yayımlanan fetvada, “İşgal hapishanelerindeki tutuklular, meşru insani haklarını elde etmek için başka yol bulamamaları halinde ‘zorla beslenmeye’ karşı direnebilirler. Dolayısıyla, özgürlüğü için ‘zorla beslenmeye’ direnen tutuklulardan hayatını kaybedenler, Allah’ın izniyle ‘şehit’ sayılırlar” denilmektedir. Bu durum cihat olarak ifade edilmektedir.

Bırakın bir cenazenin ailesinden kaçırılarak defin edilmesi, cenazeye en ufak bir saygısızlık İslam’a göre yasaktır. Eğer bu din Hz. Muhammed’in tebliğ ettiği din ise Hz. Muhammed’in uygulamalarını bu dinin özü olarak kabul etmek gerekir. Hz. Muhammed’in ne bir ölüye ne de bir diriye böyle bir uygulaması yoktur. Aksine bu tür davranışları zulüm olarak nitelendirmektedir. Bu İslam’a aykırı bir uygulamadır. Kur’an-ı Kerim aleyhinize de olsa adaletten ayrılmamayı emretmektedir. Bu ne adaletle ne vicdanla ne de insani herhangi bir şeyle bağdaşmayan bir durumdur.

Son olarak Filistin halkının yanında Müslüman kimliği ile yer alan insanları, bizim ülkemizde de yaşanan benzer duruma karşı duyarlı olmaya davet etmek istiyorum. Filistin halkının bu mücadelesini, Türkiye devletinin resmi yayın kuruluşu olan Anadolu Ajansı (AA) haber yaparak bütün dünyaya duyurmuştu. AA ve sessiz kalan diğer basının ülkemizdeki benzer duruma karşı takındığı tavrı kınıyorum.

* DİK Üyesi

Yeni Yaşam

Yeni Yaşam

İlgiliYazılar

2025 biterken, açlık ücreti ve tribünlerde işlenen nefret suçu

Yazar: Bedri Adanır
27 Aralık 2025

2026 yılında geçerli olacak asgari ücret açıklandı. Beklendiği gibi TÜİK’in -hükümetin isteklerine göre gerçek fiyat artışlarının neredeyse yarısını gizlediği- verileyle...

Küresel fabrika: Türkiye kapitalizminin yeni yönelimleri

Yazar: Bedri Adanır
26 Aralık 2025

Türkiye kapitalizmi için 2001 krizi önemli bir moment oldu. Kriz kısa çevrimli bir kriz olarak dikkat çekti ve aynı yıl...

Komünal demokrasiyi yeniden yapılandırmak

Yazar: Bedri Adanır
26 Aralık 2025

Demokratik siyaseti ve siyasetin demokratikleştirilmesini tartışırken, yapısı itibariyle anti-demokratik, anti-toplumcu olan partilerin ve elit hatta bir tür aristokrasi olarak örgütlenen...

‘Asgari ücreti reel olarak artıramadık ama biraz sabır üst gelirli ülkeler grubuna girmek üzereyiz’ (!)

Yazar: Heval Elçi
25 Aralık 2025

Siyasal iktidarın, 10 milyona yakın (kayıtlı ve kayıtsız) asgari ücretli işçi ve bakmakla yükümlü oldukları aileleri açlık sınırının altında bir...

Açlık bir yazgı değil adaletsizlik

Yazar: Heval Elçi
25 Aralık 2025

Memura emekliye, emekçiye yapılacak zamlar konuşuluyor. Sanki derde deva olacak, insanların alım gücü artacakmış gibi algı yaratılıyor. Hükümet ve kimi...

Yeni yıl ve beklentiler için mücadele

Yazar: Reyhan Hacıoğlu
25 Aralık 2025

Yeni bir yılı daha karşılıyoruz. Her yeni yıl için yeni umutlar ve yeni dileklerde bulunuyoruz. Yıl sonunda bir yılın muhasebesini...

Sonraki Haber

Barajlar kurumaya başladı

SON HABERLER

Asimilasyondan habitusa ekoloji

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
27 Aralık 2025

2025 biterken, açlık ücreti ve tribünlerde işlenen nefret suçu

Yazar: Bedri Adanır
27 Aralık 2025

Tişrîn direnişinde savaşçılar ve halkın iradesi

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
27 Aralık 2025

Kürt aklı için antropoloji ve arkeolojinin önemi

Yazar: Heval Elçi
27 Aralık 2025

Hakan Tosun’a adalet istemekten vazgeçmeyeceğiz

Yazar: Aziz Oruç
27 Aralık 2025

 Amed’de boş dairede ölü bulunmuştu: Sitenin kapıcısı tutuklandı

Yazar: Yeni Yaşam
26 Aralık 2025

DAİŞ gümrük devriyesine saldırdı: 3 yaralı

Yazar: Yeni Yaşam
26 Aralık 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2025
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır