• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
22 Eylül 2025 Pazartesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar

Ada deyip de geçmeyin öyle…

Yeni Yaşam Yazar: Yeni Yaşam
3 Şubat 2019
Kategori: Yazarlar
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

“Dis die Eiland! Hier gaan julle vrek!” (Burası bir ada! Sen burada öleceksin!) O günlerde 45 yaşlarında olan siyasi tutsak, kötü ünlü Robben Adası’na (Fok Adası) ayak bastığında gardiyanlardan duyduğu ilk cümle buydu. Afrikaans dilinde söylenen bu söz, onu, yani Nelson Mandela’yı hiç etkilemedi ama. Gülümsedi yalnızca ve kafasında uzun bir direnişin ilk adımlarını tasarlamaya başladı. Eh, zaten tehditle kehanet arası bu söz de fos çıktı sonunda. Ölmedi Mandela! 27 yıl sonra özgürlüğüne kavuştuğunda yaşlanmıştı elbette ama zihni hala capcanlıydı!

Adalar ve sömürge siyaseti

Siyasi hayat söz konusuysa eğer, ‘ada’ kavramı sadece ‘dört tarafı denizlerle çevrili kara parçası’ gibilerden coğrafi bir anlam ifade etmiyor. Neredeyse insanlık tarihi boyunca iktidar güçleri, (izolasyonu kolay olduğu için) siyasi muhalifleri hep adalara göndermeyi tercih ettiler. Bazen düşük imparatorlar da (Napolyon) sürgün olarak şereflendirdi adaları ama çoğunlukla siyasi mahkûmlar, isyancılar için uzak sömürge adaları tercih edildi. Bu, onları dipsiz bir kuyuya atmak gibiydi. Fransız Guyanası’daki Şeytan Adası böyleydi örneğin, Paris Komünü tutsaklarının sürüldüğü Yeni Kaledonya da aynı amaç için kullanılmıştı. Osmanlı ise son dönemlerinde sürgün için Malta’yı kullanırken, yakın tarihte de Yassıada hem siyasi davaların görüldüğü, hem de infazların gerçekleştirildiği yer oldu. Ve nihayet İmralı, PKK lideri Abdullah Öcalan için halen bir tecrit mekânı olarak kullanılıyor.

Zindan mekânı

Şimdi müzeye çevrilen ve UNESCO Dünya Mirası listesinde olan Robben Adası’nın acılı bir tarihi var. Cape Town şehri açıklarında yer alan adaya ilk önce Portekizliler geliyor. Daha sonra gelen Hollandalılar ise adayı köle hapishanesi olarak kullanmışlar. İngiliz sömürge döneminde de aralıklarla hapishane, akıl hastanesi ve askeri üs olarak kullanılıyor. Bir dönem de cüzzamlılar atılıyor adaya.

Afrika Ulusal Kongresi (ANC) lideri Mandela, binlerce yaşamın söndürüldüğü bu adaya getirildiğinde 1964 yılıydı. 1960’taki Sharpeville katliamından sonra silahlı mücadele kararı gereği ‘Umkonto we Sizve’ adlı gerilla birliklerini kuran Mandela, ‘vatana ihanet’ suçlamasıyla müebbet hapse mahkûm edilmişti. Mandela 1982’de Pollsmoor Hapishanesi’ne nakledilinceye dek, burada tam 18 yıl yaşayacaktı.

Koşullar çok ağırdı. Taş ocaklarında çalıştırılan mahkûmlara ayda 2 kez sıcak su veriliyordu, yemek ise keyfe göreydi. Yüzlercesi bu cehennemden sağ çıkamadı. Mahkûmların altı ayda bir 500 kelimelik mektup hakkı vardı ve ‘siyasi’ sözcükler tümüyle yasaktı. Mektuplar çoğu kez parçalanmış kâğıt parçaları olarak onlara ulaşabiliyordu. Toplam 4 metrekarelik hücresinde yaşayan Mandela, tutuklandığında 1 ve 3 yaşlarında olan iki kızını 15 yıl boyunca hiç göremedi.

Buna karşın Mandela ve arkadaşları kısa sürede adayı bir ‘üniversite’ye dönüştürdüler; en zor koşullarda bile eğitimden hiç vazgeçilmedi. Herkese okuma yazma öğretilirken siyasi tartışmalar da sürüyordu. Ve tabii bu arada ağır tecrit koşullarına rağmen binlerce değişik yoldan dünyaya ve örgüte ulaşmayı da başardılar. Onlar adadayken ANC büyük başarılara imza atıyordu.

Önder olmanın sırrı

Bu arada Mandela, adada önderliğin bütün niteliklerini ortaya koydu. 18 yıl boyunca kendisi için hiçbir özel şey istemedi. Adadaki taş ocağında başta Mandela olmak üzere ANC liderleri ağır şartlar altında çalıştırılıyordu ve bu konuda da hiç ayrıcalık istemedi. Zaman zaman kendisine işten muaf tutulma teklifi yapıldığında ve başka ayrıcalıklar önerildiğinde, kesin bir dille reddederek, “Bunu yalnızca hepimize verilirse kabul edebilirim” diye yanıtladı. Tecridi “kendi dünyası haline” getirerek çalışmalarına da bir an ara vermedi. “Biz birlikte kararlılığımızı pekiştirdik. Birbirimizi destekledik ve birbirimizden güç aldık” diye yazacaktı sonradan. Bu arada otobiyografisini de parça parça yazarak avludaki çiçeklerin altına gömüyordu.

1982’de onu adadan başka bir hapishaneye aktardıklarında rejim, “Yoldaşlarından uzak olursa müzakerelerde daha esnek olur” diye düşünmüştü ama o da tutmadı. 1990’a kadar Mandela nerede kalırsa kalsın, ırkçılığın yok edilmesi düşüncesinden hiç vazgeçmedi ve önderlik niteliğini sürdürdü.

Nihayet 1990’da bu kez Güney Afrika’nın ilk siyah cumhurbaşkanı olarak adaya yeniden geriye döndüğünde gözlerinde hüzün ve gurur vardı. 27 yıllık zindan ve 18 yıllık tecrit, bir işe yaramamıştı işte! Ona “burada öleceksin” diyenler çoktan tarihin çöp sepetini boylamıştı ama o kır saçlı adam, hala dimdik ayaktaydı. Kaderin tecellisidir ki, denizin ortasındaki küçücük bir adadan yeni bir ülke yaratılmıştı.

Yeni Yaşam

Yeni Yaşam

İlgiliYazılar

Tam zamanında yapılan uyarı

Çözümün kaderi Apo’nun özgürlüğüne bağlıdır

Yazar: Bedri Adanır
22 Eylül 2025

Duran Kalkan net bir açıklama yaptı: Özgür olmadığı durumda Başkan Apo’nun bundan öte yapabileceği bir şey yoktur. 27 yıllık esareti...

Hakikatten kopan estetik, güzellik sayılır mı?

Hakikatten kopan estetik, güzellik sayılır mı?

Yazar: Bedri Adanır
22 Eylül 2025

Güzellik, modern dünyada parçalanmış bir kavrama dönüştü. Beden ve ruh ayrıldı; iç ve dış koparıldı; insanın özü, kendi varoluşuyla, doğayla...

Bu yılki ‘Dünya Barış Günü’ diğer yıllardakinden neden daha önemli?

Nasıl bir demokrasi talep etmeliyiz?

Yazar: Heval Elçi
21 Eylül 2025

“Dün dünde kaldı cancağızım, artık yeni şeyler söylemek lazım…” (Mevlâna) Otokrasiler liberal demokrasiler için bir tehdit olduğu gibi, doğrudan-çoğulcu bir...

Kayıp: Bir Amerikalı, Charles Horman

Kayıp: Bir Amerikalı, Charles Horman

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
21 Eylül 2025

Yunan-Fransız yönetmen, politik sinemanın ilk akla gelen isimlerinden Costa Gavras’ın 1982 yapımı efsanevi filmi Kayıp, açılışında gerçek bir hikâyeye dayandığını...

Suyun, yaşamın para kuru

Suyun, yaşamın para kuru

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
21 Eylül 2025

Döviz kur, endeks işlemine yenileri eklendi. Bu 2000li yıllardan beri yaşamakta olduğumuz bir dönüşüm. Bu yeni bir kur endeksi çok...

Elinizi tutan mı var?

Elinizi tutan mı var?

Yazar: Reyhan Hacıoğlu
21 Eylül 2025

TBMM’nin ve mecliste oluşturulan komisyonun başkanı Numan Kurtulmuş son toplantılarının birinde “elimizi çabuk tutmamız gerekiyor” diye bir cümle kurdu. Kurtulmuş,...

Sonraki Haber

Öldürülmediğimiz şehirler istiyoruz-Gülsüm Kav

SON HABERLER

Zilan Vejîn: Kürt tarihi dağlarda kendini buldu

Zilan Vejîn: Kürt tarihi dağlarda kendini buldu

Yazar: Heval Elçi
22 Eylül 2025

Tam zamanında yapılan uyarı

Çözümün kaderi Apo’nun özgürlüğüne bağlıdır

Yazar: Bedri Adanır
22 Eylül 2025

Hakikatten kopan estetik, güzellik sayılır mı?

Hakikatten kopan estetik, güzellik sayılır mı?

Yazar: Bedri Adanır
22 Eylül 2025

Erdoğan, BM 80. Genel Kurulu için New York’ta

Erdoğan, BM 80. Genel Kurulu için New York’ta

Yazar: Yeni Yaşam
21 Eylül 2025

Kabataş-Bağcılar tramvay hattında teknik arıza

Kabataş-Bağcılar tramvay hattında teknik arıza

Yazar: Yeni Yaşam
21 Eylül 2025

SÛR-FEST konser ve halaylarla son buldu

SÛR-FEST konser ve halaylarla son buldu

Yazar: Yeni Yaşam
21 Eylül 2025

Kürtçe ezgiler Brüksel Filarmoni Orkestrası ile buluştu

Kürtçe ezgiler Brüksel Filarmoni Orkestrası ile buluştu

Yazar: Yeni Yaşam
21 Eylül 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır