DEM Parti ve DBP Agirî il eşbaşkanları, 15 kişiye hapis cezası verilmesini provokasyon olarak niteleyerek, kararın sürece zarar verdiğini belirtti
Aralarında Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Agirî (Ağrı) Belediye Meclis üyesinin de bulunduğu 15 kişi hakkında, Ağrı Cumhuriyet Başsavcılığınca “örgüt üyesi olmak”, “örgüte bilerek isteyerek yardım etmek”, “örgüt propagandası yapmak” suçlamasıyla başlatılan soruşturma dosyasında dün karar çıktı. Dosyanın görüldüğü Ağrı 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi, 15 kişi hakkında ayrı ayrı 7 yıl 6 ay ile 44 yıl arası değişen hapis cezaları verdi. Mahkeme hükümle birlikte tutuklama kararı verdi. Kararın ardından 44 yıl hapis cezası verilen DEM Parti’li Agirî Belediyesi Meclis üyesi Şakir Kılıç, 11 yıl 9 ay hapis cezası verilen Mehmet İzci, 8 yıl 9 ay hapis cezası verilen Yılmaz Dursun, 7 yıl 6 ay hapis cezası verilen Şakir Çaçan tutuklandı.
DEM Parti Agirî İl Eşbaşkanı Mehmet Umut Doğruer, verilen kararın provokatif bir karar olduğunu söyledi. Bu kararla birlikte Agirî’de, siyasi bir soykırıma imza atıldığını ifade eden Umut Doğruer, “Bu süreçte verilen bu cezaların toplumun barışa olan inancını sarsmakta. Verilen bu karar barışı gölgelemektedir” dedi.
Toplumun barışı konuştuğu süreçte verilen bu cezaların halkın barış duygusunu zedelediğini belirten Umut Doğruer, şunları söyledi:
“Bu cezaların verilirken toplumun barış duygusunun zedelenmesinin yanında, ‘Barış suiistimal mi ediliyor?’ veya ‘Barış süreci sabote mi ediliyor?’ soruları aklımızda oluşuyor. Verilen bu siyasi karar aynı zamanda provokatif bir girişimdir. Bir yandan barış güvercini uçurduklarını söyleyenlerin havalanan bu barış güvercinlerine taş atması düşündürücüdür. Toplumun bütünden bu süreci sahiplendiği bir dönemde bu yapılanların sürece hiçbir fayda sağlamadığı gibi zarar verdiğini söyleyebiliyoruz. Bunun için bütün toplumun bu provokatif girişime karşı tepkisini göstermesi gerekiyor.”
‘Sürece zarar veriyor’
Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Agirî İl Eşbaşkanı Sebih Kaya da, barış, eşitlik ve kardeşliğin konuşulduğu süreçte böyle cezaların verilmesine anlam veremediklerini kaydederek şöyle devam etti:
“Bu yapılan demokrasi hukuku değildir. Kardeşlik hukuku hiç değildir. Bu yapılan hukuksuz girişim bizlere, 2014-2015 yılları arasındaki sürecin bozulması için yine Agirî’de gerçekleştirilen provokasyon girişimi hatırlatmaktadır. O sürecin de bozulması için ilk adım burada atılmıştı. Bunun için dün arkadaşlarımıza verilen bu cezalar geçmişi hatırlatıyor. Çünkü daha önce Agirî’de hiçbir zaman böyle cezalar olmadı. 15 yıl önce var olan dosyalar raftan indirilip büyük cezalar verildi. Burada sürece yönelik zarar verme kokusunu alıyoruz. Bizler, bu sürecin bozulmasını istemiyoruz. Kalıcı bir barış inşasını istiyoruz. Sayın Abdullah Öcalan da demokratik toplum inşasını yol haritası olarak bizlerin önüne koydu. Bizlerde bu yolda yürümeye kararlıyız.”
Haber: Ömer Akın / MA