“İyi, Kötü ve Çirkin” filmi için sadece film demek doğru olmaz, karakter analizi ile aynı zamanda, üç saatlik, evrensel bir psikolojik eleştiri kitabıdır kanımca. Sergio Leone’nin başyapıtı olan bu filmde en çok görünen karakter “Çirkin” yani Tuco’dur. Leone en çok onun üzerinde çalışmış. En çok onun anatomisini seyirciye sunmuş. En çok ona neşterini cömertçe savurmuş.
Filmin, bir insanın neden kötü veyahut çirkin olduğuna dair kendi çapında cevabı var. Elbette bahsedilen çirkinlik, fiziksel bir atıf değil. Tam tersine Tuco kendi çapında karizmatik ve sevimli… Bu anlamda bahsedilen çirkinlik ve kötülük, insanın eylemleri ile vardığı duraklardır. Bir insanı güzel ya da çirkin yapan şey onun eylemleridir. Eylemsellik, harekettir. Hareket, oluştur. Oluş halinde olan varlık gösterir. İnsanın özü yani varlığı güzelliği, doğruyu, ahlakı, estetik olanı özgürlük temelinde içeren bir arayıştır. Arayışı, bilinçli veya bilinçdışı buna yöneliktir. Zerdeşt’te dile gelen “doğru düşün, iyi yap ve güzel söyle” felsefesi bunu gayet iyi açıklar. Özce, kendini bilen, kendinin farkında olan insan güzeldir. Çirkin veyahut kötü değildir.
Tuco üzerinden gidersek, çirkinin doğasına belki biraz daha yakından bakabiliriz. Tuco’nun filmde en çok görünen karakter olduğunu söyledim; bunun sebebi kötüyü, kötülük sanrılarını da içermesi. Çirkin olan kötüyü de çemberinde besler. Çirkin için an önemlidir. Zaman siyaseti yoğun pragmatizm içerir. Karakteri aşınmıştır, bu aşınma ile ruhu da alabildiğince yozlaşmıştır. Bu gidişe göz yumulur çünkü bu bir tercihtir ve bunun farkındadır. Çirkin, eylemlerinden habersiz değildir. Onda denge yoktur. Ona ses eden herkes düşmandır. Çirkin’in en önemli karakteri intikamcı, kinci olmasıdır. İntikamı için varını, yoğunu feda eder. İlişkilerinde esas olan kendisidir. Çirkin, şantajcıdır. Çirkin çarpıtandır. Paranoyaları gırladır ve rasyonalize ettiği her şeyin temelinde bir başka paranoya vardır. Haliyle iknaya açık değildir. Her şeyi metalaştırır ve bu eksende görür. Çürümüştür ama ona göre dünya zaten çürüktür. Önemli olan gemisini kurtarabilmektir. Çirkin için ölüm – öldürme sıradandır. Hayata bağlılığı fazladır ve bu bağlılıkta sadece kendilik vardır. Çirkin’in davranışlarına yön veren şey karaktersizliktir. Yalan, tek gerçek doğrusudur. Yalanlar onu ayakta tutan temel katalizördür. Bu yönü ile yüzsüzdür. Çirkin’in inancı yoktur. İnanç basit bir araçtır. İlginç bir şekilde filmdeki en inançlı kişi Tuco görünür. Bu konudaki boşluğu sürekli haç işareti ile giderir. Çirkin’in siyaseti ve bu siyasette kullandığı tüm araçlar da kesinlikle çirkindir. Dili çirkindir. Zaman ve an neyi emrediyorsa onu der. Tuco, yer yer iktidarı ele geçirdiğinde anında güç zehirlenmesi yaşar. Her türlü insandışı davranışı bu anlarda sergiler, sınır tanımaz. Bunu yaparken de zevk alır.
Filmde defalarca Tuco’nun boynuna ip geçirilir. Finale geldiğimizde Tuco yine boynunda ip ile kalakalır. Bu, esasında Çirkin’in zinciridir, ama pek umursamaz. Metaforik olarak, o ip bir gün çekilecektir, yaşam bunca çelişki ve haksızlığı kaldırmaz demeye getirir Leone…
Tuco için daha çokça şey söylenebilir. Hepsinin hakkını layıkıyla veriyor. Peki, bir halkın hayatına çirkin eylemleri ile kast eden, enerjisini soğuran modern Tucolara ne demeli? Çünkü Tuco’luk, bugün geniş bir zihniyet aurasını temsil ediyor.
Zerdüştilerin kutsal metinlerini içeren Avesta, dört ayaklı kurtlardan çok iki ayaklı kurtlara dikkat çeker. Kitaba göre bunlar: “öteki herkese av gözüyle bakarlar, durmadan başkalarına boyun eğdirmeye, onur kırmaya, ceza vermeye, aşağılamaya uğraşanlardır. Bunlar katliam meraklılarıdır”…
Çözümün bir parçası değilsen sorunun parçası olmaya devam edersin. Ahmet Hakan için çok söz sarf etmeye gerek var mı bilmiyorum. 10 Ağustos günü yazdığı ve Sayın Öcalan’ın barış-çözüm çağrısına hakaret ettiği yazısı her açıdan trajik. Her açıdan çirkin! Çirkin çünkü çözüm çağrısı ile dalga geçerek savaşı kutsuyor. Savaş ve katliamı talep ediyor. İstediğini diyebilir, sorun şu ki yarın öbür gün bu yazıda söylediklerini ilk reddedecek olan kişi de odur. Sorun budur! Modern bir Tuco olan Ahmet, bugün hiçbir şey çözemez. Savaşa, cinayete davetiye çıkaran kişiliği ve kendinden menkul tutarsızlığı, bu çirkinlikleri ile yüzleşmeye fırsat vermediğinden geriye sadece bunlarla yüzsüzleşmesi kalıyor…