• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
18 Mayıs 2025 Pazar
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Manşet

Ahmet Türk Washington Post’a yazdı

7 Eylül 2019 Cumartesi - 11:30
Kategori: Manşet, Politika

Görevden alınarak yerine kayyum atanan Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk, kayyum sürecini değerlendirdiği makalesi Washington Post’da yayımlandı.

İçişleri Bakanlığı tarafından görevden alınan ve yerine kayyım atanan HDP’li Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk’ün, yaşananları değerlendirdiği makalesi Washington Post gazetesinde yayımlandı.

Gazete Duvar’da yer alan Ahmet Türk’ün makalesinin çevirisi şöyle;

31 Mart’ta Mardin Belediye Başkanı olarak yeniden seçildim. Ben ve Halkların Demokrat Partisi’ndeki (HDP) meslektaşlarımın çoğu açısından bu sıradan bir seçim değildi. Biz bu seçimde keyfi olarak elimizden alınan pozisyonları yeniden almak için çalışma yürüttük.

İlk kez 2014 yılında Mardin’de belediye başkanlığına seçildim. Ancak beş yıllık görev süremin iki yılı geçmemişken, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Kürt siyasetine ve sivil topluma yönelik yoğun bir baskı uygulamaya başladı ve yaklaşık 100 HDPli belediye başkanını görevinden alarak yerlerine devlet memurlarını atadı.

Ben ve onlarca meslektaşım terör suçlamalarından hapsedilirken – ki gerçekte demokratik bir seçimi kazanmış olmaktı suçumuz – yerimize atanan kişiler halkın iradesini boğmaya çalıştı. Kürt dilini kamusal alandan çıkardılar, gösterileri bastırdılar ve kamu fonlarını diğer devlet yetkilileri için cömert hediyeler almak üzere harcadılar.

Cezaevinden tahliye edildiğimde ve bir kez daha başkanlık koltuğu için seçim yarışına girmeme izin verildiğinde, seçmenlerime karşı yapılan hataları düzeltmeye kararlıydım.

Ancak 19 Ağustos’ta tarih tekerrür etti. Televizyon haberlerinden, HDP’nin Diyarbakır ve Van belediye başkanlarıyla birlikte İçişleri Bakanlığı’nın emriyle bir kez daha görevden alındığımı öğrendim. O zamandan beri destekçilerimiz sokaklarda ve TOMA’larla, şiddetle, dövülmeyle karşı karşıya. Oysa ki tek istedikleri şey yapmış oldukları seçime saygı duyulması.

Hepimiz teröre destek olmakla suçlanıyoruz. Gerçekte ise Erdoğan’ın kapsamı geniş bu suçlamasına hedef olan on binlerce insan gibi yaptığımız tek şey hükümetin tiranlık politikalarına karşı çıkmak. Biz üç belediye başkanı, Türkiye’deki üçüncü en büyük siyasi partiyi temsil ediyoruz. İlgili makamlar bütün adaylarımızın adaylıklarını seçimden önce onaylamışlardı. HDP’nin zaten güçlü olduğu yerlerde oy oranlarımızı artırarak seçimi kazanmıştık.

Ama sonra 19 Ağustos çıkageldi. Ve daha önce birçok kez olduğu gibi, hükümet demokrasi ve güç arasında bir seçim yapmaya karar verdi ve ikincisini seçti.

Bölgemizdeki on milyonlarca Kürt gibi ben de devlet baskısına yabancı değilim. 1973’te ilk kez TBMM’ye seçildiğimden beri sırf seçmenlerimin yapmam için beni seçtiği işi yaptığım için beş defadan fazla görevden alınıp cezaevine atıldım. HDP’ye katılmadan önce, hepsi de siyasi olan göstermelik davalar sonucu kapatılan Kürt yanlısı birçok partinin kuruluşunda yer aldım.

Bu anti-demokratik saldırılar aslında sivilleri terörize eden ve barış sağlama çabalarını engelleyen bir yöntem olmasına rağmen “terörizm” veya “ayrılıkçılık” ile mücadele adına haklı çıkarılmaya çalışıldı. Uluslararası toplum, Erdoğan’ın bu yılın başlarında İstanbul belediye başkanlığı seçimini hangi cesaretle iptal ettiğini veya eleştirmenlerini mahkeme karşısına çıkarmadan neden cezaevinde tuttuğunu soruyorsa eğer, Erdoğan’ın seleflerinin geçtiğimiz on yıllarda Kürt halkı üzerinde bu taktikleri geliştirdiklerini de kabul etmeli, görmeli.

Erdoğan şimdi de İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu bana yaptığı gibi tehdit ediyor. Erdoğan’ın “terörizm” tanımı, yalnızca devletin sürekli hedeflediği kesimi değil aynı zamanda onlarla dayanışma göstermeye cesaret eden herkesi kapsayacak şekilde genişletildi. Bu, bir gerçeği her zamankinden daha net hale getiriyor: Türkiye, Kürt nüfusu için demokratik bir ülke olana kadar hiçbir vatandaşı için gerçek bir demokrasi olamaz.

HDP’nin yapmaya çalıştığı şey işte budur ve bu yüzden halklara saldırmak pahasına kendilerini zenginleştirmek ve güçlendirmek için otokrasiyi kullanan devlet unsurları bize saldırıyor. Şimdi önemli olan bu anlayışın bir karşılığının olup olmadığıdır.

Hem Türkiye’de hem de uluslararası düzeyde demokrasiye değer veren birçok kişi, partimizin demokrasiyi savunma çabaları saldırıya uğradığında sessiz kaldı. Adil bir seçimin geçersiz kılınmasına hiçbir tepki verilmediğinde, devlet aynı şeyi bir kez daha yapabileceğini görür. Partimiz ülkemizin tüm ezilen halkları için mücadele ediyor, çünkü mücadelenin herkes için daha fazla özgürlük getireceğine inanıyoruz. Özgürlüğe değer veren herkesin bize katılma zamanı geldi.

HABER MERKEZİ

 

 

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

AB raportöründen kayyum iddiasına tepki

Sonraki Haber

‘Demokratik bir anayasaya ihtiyaç var’

Sonraki Haber

‘Demokratik bir anayasaya ihtiyaç var’

SON HABERLER

Arap Birliği Zirvesi’nden Gazze için ateşkes ve yeniden inşa çağrısı

Arap Birliği Zirvesi’nden Gazze için ateşkes ve yeniden inşa çağrısı

Yazar: Yeni Yaşam
18 Mayıs 2025

Barış bir mücadele sorunudur

Barış heba edilemez

Yazar: Yeni Yaşam
18 Mayıs 2025

Jin Dergi’nin yeni sayısı yayında

Jin Dergi’nin yeni sayısı yayında

Yazar: Yeni Yaşam
18 Mayıs 2025

Suriye’de ABD’nin etkisi artacak

Suriye’de ABD’nin etkisi artacak

Yazar: Yeni Yaşam
18 Mayıs 2025

Mezopotamya’nın kalbine sahip çık

Mezopotamya’nın kalbine sahip çık

Yazar: Yeni Yaşam
18 Mayıs 2025

Bir milyon dolarlık füze ve kriz

Bir konuşmadaki gerçekler ve yarattığı şüphe

Yazar: Yeni Yaşam
18 Mayıs 2025

Söz ve eylemin çelikten birliği:  İbrahim Kaypakkaya

Söz ve eylemin çelikten birliği: İbrahim Kaypakkaya

Yazar: Yeni Yaşam
18 Mayıs 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır