AİHM’in tutukluların ikametgahlarına yakın cezaevlerine sevk edilmeleri kararına rağmen, Türkiye’de tutuklular km’lerce uzağa sevk ediliyor. Son zamanlarda bu politikanın mağdurlarından bazıları ise tutuklu 24 belediye eşbaşkanı
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM), Abdülkerim Avşar ve Abdülkerim Tekin adlı hükümlülerin istemleri dışında ailelerinden uzak bir cezaevine nakledilmeleri nedeniyle yapılan başvuruları Ekim 2019’da karara bağlayarak Türkiye’yi tazminata mahkûm etti. Türkiye’nin her iki başvurucunun “aile hayatına saygı yükümlüğünü” ihlal ettiği kararına varan AİHM, her başvurucu için 6 bin Euro tazminat ödenmesine hükmetti.
Ancak AİHM’in verdiği bu ihlal kararına rağmen, tutuklu ve hükümlülerin istemleri dışında ikametgahlarından uzak cezaevlerine sevk edilme politikası sürdürülüyor. Bu politikanın mağdurlarından bazıları ise tutuklu belediye eşbaşkanları.
24 Belediye eşbaşkanı tutuklu
31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimlerinde Halkların Demokratik Partisi (HDP)’den seçilen belediye eşbaşkanları, 19 Ağustos’tan itibaren görevlerinden uzaklaştırılarak tutuklanmaya başlandı. Partinin seçimlerde kazandığı 65 belediyeden 6’sının eşbaşkan adaylarına Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile ihraç edildikleri için mazbataları verilmezken, şimdiye değin 32 belediye eşbaşkanı görevlerinden uzaklaştırılıp yerlerine kayyum atandı.
Görevden alınan bu 32 belediye eşbaşkanından 27’si ise tutuklandı. Bunlardan Kulp Belediyesi Eşbaşkanları Mehmet Fatih Taş ve Fatma Ay ile Nusaybin Belediyesi Eşbaşkanı Semire Nergiz, yakın zamanda tahliye edilirken, 24 belediye eşbaşkanı hala tutuklu.
Molasız ve kelepçeli saatler
Görevden alınmalar 19 Ağustos’ta Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Selçuk Mızraklı, Van Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Bedia Özgökçe Ertan ve Mustafa Avcı ile Mardin Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Ahmet Türk ve Figen Altındağ’a dair alınan kararlarla başladı.
Bu 3 belediyenin eşbaşkanlarından Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Selçuk Mızraklı, 22 Ekim’de, Kayapınar Belediyesi Eşbaşkanı Keziban Yılmaz ve Kocaköy Belediyesi Eşbaşkanı Rojda Nazlıer ile birlikte “örgüt üyesi olmak” iddiasıyla tutuklandı. Tutuklandıktan sonra Diyarbakır D Tipi Cezaevi’ne konulan 3 isim, 4 gün sonra bu kez buradan 563 kilometre uzaklıktaki Kayseri Bünyan Cezaevi’ne sevk edildi. Sevk işlemi, Mızraklı’nın hücrelere bölünmüş bir ring aracında kelepçeli ve molasız, 10 saat yolculuk koşullarında yapıldı.
Tutuklu yargılanmaları Diyarbakır’da süren Mızraklı, Yılmaz ve Nazlıer’in sevk işlemleri hücrelere bölünmüş bir ring aracında, kelepçeli ve molasız yapılan 10 saat yolculuk koşullarında gerçekleşti.
Yine 22 Ekim’de “örgüt üyeliği” suçlamasıyla tutuklanan Van Erciş Belediye Eşbaşkanı Yıldız Çetin de, Van Cezaevi’nin ardından ikametgahından 791 kilometre mesafedeki Osmaniye Cezaevine sevk edildi. Çetin’in tutuklu yargılandığı davası Van’da sürüyor.
Erzurum’dan Ankara’ya
17 Eylül günü “örgüt üyesi olmak” suçlamasıyla tutuklanan Erzurum’un Karayazı Belediye Eşbaşkanı Melike Göksu ise, bin 27 kilometre uzaklıktaki Ankara Sincan Kadın Kapalı Cezaevi’ne sevk edildi. Erzurum’daki davası süren Göksu’nun tutukluluk hali devam ediyor.
Hakkari’deki ikametgahlarında “örgüt üyesi olmak” suçlamasıyla gözaltına alınan Hakkari Belediyesi Eşbaşkanı Cihan Karaman ile Yüksekova Belediye Eşbaşkanları İrfan Sarı ve Remziye Yaşar, 18 Eylül’de tutuklanarak Elazığ Cezaevi’ne gönderildi. İkametgahlarından 631 kilometre uzaklıktaki cezaevine nakledilen Karaman, Yaşar ve Sarı’nın hakkında açılan dava ise Hakkari’de görülüyor.
11 Kasım’da bu kez Van’ın İpekyolu Belediyesi Eşbaşkanları Azim Yacan ve Şehzade Kurt evlerine yapılan baskınla gözaltına alınıp, “örgüt üyesi olmak” iddiasıyla tutuklandı. Önce Van Cezaevine konulan Yacan ve Kurt, daha sonra 378 kilometre uzaklıktaki Erzurum Cezaevine sevk edildi. Yacan ve Kurt’un yargılandığı dava, Van’da devam ediyor.
IŞİD kızı öldürmüştü
IŞİD’in 102 kişinin öldüğü Ankara Garı önündeki Barış Mitingi’ne yönelik saldırısında, kızını ve eşinin kız kardeşini kaybeden Urfa’nın Suruç Belediyesi Eşbaşkanı Hatice Çevik ise, 12 Kasım’da “örgüt üyesi olmak” iddiasıyla tutuklandı. Adaylığı sonrası Ankara’dan Suruç’a taşınan Çevik, Urfa’dan 410 kilometre uzaklıktaki Tarsus Cezaevine sevk edildi. Çelik, tutuklu yargılandığı Urfa’daki davası sürüyor.
4 isim de Tarsus’da
Devamında Mardin’in Mazıdağı Belediye Eşbaşkanı Nalan Özaydın 13 Kasım’da; Savur Belediyesi Eşbaşkanı Gülistan Öncü 14 Kasım’da; Derik Belediyesi Eşbaşkanı Mülkiye Esmez 15 Kasım’da; Kızıltepe Belediyesi Eşbaşkanı Nilüfer Elik Yılmaz 9 Aralık’ta evlerine yapılan baskınla gözaltına alındı.
“Örgüt üyesi olmak” suçlamasıyla gözaltına alınan 4 isim aynı iddiayla tutuklandı. Tutuklu yargılandıkları dava Mardin’de süren bu isimlerden Öncü ikametgahın 442, Özaydın 583, Esmez 651, Yılmaz ise 572 kilometre uzaklıktaki Tarsus Cezaevine sevk edildi.
Muş’tan Maraş’a
Evlerine yapılan baskınla gözaltına alınan ve 18 Aralık’ta çıkarıldığı mahkemece “örgüt üyeliği” iddiasıyla tutuklanan Muş’un Varto Belediyesi Eşbaşkanı Ülkü Karaaslan da, Varto’dan 692 kilometre uzaklıktaki Osmaniye Cezaevine sevk edildi. Yine aynı gün, aynı iddiayla tutuklanan Muş’un Bulanık Belediyesi Eşbaşkanı Adnan Topçu ise 700 kilometre mesafedeki Maraş Türkoğlu Cezaevine sevk edildi. Topçu ve Karaaslan’ın tutuklu yargılandığı dava Muş’ta görülüyor.
Diyarbakır’daki evlerinde gözaltına alınan Sur Belediye Eşbaşkanları Filiz Buluttekin ve Cemal Özdemir da, “örgüt üyesi olmak” suçlamasıyla 23 Aralık’ta tutuklandı.
Her iki isim ikametgahlarından 317 kilometre uzaklıktaki Erzurum Cezaevine sevk edildi. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nca haklarında açılan soruşturma sürüyor.
‘Başvurulara cevap alamadık’
AİHM’in, Abdülkerim Avşar ve Abdülkerim Tekin adlı hükümlülerin istemleri dışında ikametgahlarından uzak yerlere sevk edilmelerinde Türkiye’yi mahkum ettiren davanın avukatı Sidar Avşar, mahkemenin “özel ve aile yaşamına saygı hakkının ihlali”nden verdiği mahkumiyet kararının üzerinden 4 ay geçmesine bu kararın uygulandığına şahit olmadıklarını ifade etti. Emsal niteliğindeki bu karara istinaden yeni başvurular yaptıklarını paylaşan Avşar, ancak tutuklu ve hükümlülerin ailelerinin ikametgah yerlerine yakın bir cezaevine nakil edilmesi taleplerinin yerine getirilmediğini belirtti.
Av. Avşar, “Şu ana kadar yaptığımız başvurulara cevap alamadık. Yasal süre olarak 60 gün içinde yanıt verilmeyen başvurulara ilişkin idare mahkemesinde iptal davaları açtık. Bu davalar daha devam ediyor. Yapılan diğer başvurularda da bu yönde bir karar çıkmadı. Bu nedenle mevcut durumda devletin AİHM kararını uyguladığı söyleyemeyiz, tam tersine AİHM kararı uygulanmıyor” diye konuştu.
Kaynak: MA