Rojhilat’ın Urmiye kentinden Wan’a gelen Setvat çifti, kukla tiyatrosuna çocuklarıyla beraber Kürtçe seslendiriyor
Eşi ve iki çocuğuyla birlikte Rojhilat’ın Urmiye kentinden Wan’a yerleşen 27 yaşındaki Nadya Setvat, unutulmaya yüz tutmuş kukla tiyatrosunu ailesiyle birlikte Kürtçe sahneliyor. Nadya Setvat ve eşinin hazırladıkları Kürtçe tekstlere, çocukları Arjîn ve Jiyar’ın sesi ve emeğiyle kukla tiyatrosuna dönüşüyor.
Eşiyle iş bölümü şeklinde hazırladıkları oyunları dijital medya kanallarına yükleyen çift, kukla tiyatrosunun neredeyse yok olma noktasına geldiği bir dönemde, bu geleneği yeniden yaşatmanın yollarını arıyor. Aynı zamanda ŞanoWan’da yer alan Nadya Setvat, çocukluk yıllarında izlediği kukla oyunlarından etkilendiğini, en büyük hayalinin bu oyunları yeniden sokağa taşımak olduğunu belirtti.
Nadya Savsat, evde Kürtçe tiyatroyu çocukları ile birlikte üretmenin ve yaşatmanın kendisini mutlu ettiğini ifade ederek, “Ben şuanda Kürtçe tiyatro ile ilgileniyorum. Ben her zaman sinema ve tiyatro da oynamak istedim. Tiyatroya karşı her zaman ilgim ve arzum vardı. Ben, hep oyuncu olmak istedim. Ancak Rojhilat’ta bu imkanlarım hiç olmadı. Biz, 2016 yılında buraya geldik. Buraya geldikten sonra ilk işim tiyatro da yer almak oldu. Biz, çocukken televizyonda kukla ile yapılan tiyatroyu izlerdik. İzlediğim zaman çok mutlu olurdum, çok gülerdik. Bizi çok etkiliyordu. Buraya geldik ve çocuklarımla bunu hem yaşatmak hem de vakitlerini bu şekilde geçirmelerini istedim. Bu şekilde bu çalışmaya başladık” diye konuştu.
‘Kuklalar çocuklarımızın ilgisini çekti’
Eşi ile birlikle hazırladıkları tekstlerin çocukları tarafından seslendirildiğini ifade eden Nadya Setvat, “İlk olarak eşim ile tekstleri hazırladık, ardından ise bu kuklaları konuşturduk. Bu çalışmaya başladığımızda çocuklarımızın çok ilgisini çekti. Kuklayı elle konuşturmak onlara ilginç gelmişti. Daha sonra Arjîn ve Jiyar aldılar. Biz, evimizde bu çalışmaya başladık. Bu çalışmaya başladığımız zaman evde herkes bir şeye çalışıyordu. Kukla ile yapılan tiyatro çok azaldı. Çocukların ruhu da çok yumuşak. Çocuklara oynayarak bir şey öğrettiğiniz zaman hemen kavrıyorlar. Bu yüzden bunu seçtik. Eşimle hazırladığımız tekstleri, çocuklarımıza ezberlettiriyoruz, ardından oynuyoruz. Çok kısıtlı imkanlarla evde telefonla kaydedip başka çocuklara ulaştırıyoruz. Çocuklarımızla birlikte başka çocuklara da ulaşmak istiyoruz. Çocukların öğreneceği ve izleyeceği şeyler olsun istiyoruz. Kukla ile tiyatro, çok az yapılıyor; bu yüzden ayrıca önemli bir konumda duruyor” diye konuştu.
Kukla oyununu sahnelemek istiyorlar
Evde başladıkları kukla tiyatrosunu sokaklarda, köylerde de sahnelemek istediklerini belirten Nadya Setvat, “Bu çalışmayı artık sahnelerde de oynamak istiyoruz. Mahallelere, sokaklara ve köylere kadar gitmek istiyoruz. Her yerde oynamak istiyoruz. Evde yaptığımız kukla tiyatroyu ardından youtube’ye yüklüyoruz. Amacımız her çocuğun kendi anadilinde izlemesi ve keyif almasıdır. Artık teknoloji her şeyin üstünde. Bunu bu şekilde paylaştığımızda daha fazla görünür oluyor. Bu çalışma ile Kürtçeyi de yaşatmak istiyoruz. Çocuklar Kürtçe öğrensin istiyoruz. Kürt çocukları kültürlerin, sanatlarını öğrensinler. Buna da oyunlarla, tiyatro ile öğrensin istiyoruz. Gelecekte bu çalışmamızı genişletmek istiyoruz. İmkanlarımız çok kısıtlı ancak bu çalışmayı güçlendirmek istiyoruz” şeklinde konuştu.
Haber: Zeynep Durgut \ MA
