Kayyım atanan Akdeniz Belediyesi önünde iktidara tepki gösteren siyasi parti temsilcileri, kayyımlar gidecek, halk kalacak mesajı verdi
Mersin’in Akdeniz ilçesinde belediyeye 13 Ocak’ta kayyım atanmasına karşı başlayan protesto eylemleri sürüyor. Eylemlerin 6’ncı gününde, polis ablukası altında olan belediye binası önünde açıklama yapıldı. Çok sayıda siyasi parti ve sivil toplum örgütü temsilcisi de bugünkü eyleme katıldı. Açıklamada sık sık “Direne direne kazanacağız” ve “Akdeniz ya me ye, şaredarî ya me ye” sloganları atıldı.
DEM Parti Mersin İl Eşbaşkanı Bedriye Kuş, “6 gündür belediye eşbaşkanlarımız tutsak. Bunu kabul etmiyoruz. Daha önce kayyımları tanımadık yine tanımayacağız. Belediye eşbaşkanlarımız görevlerine dönene kadar mücadele edeceğiz. Kayyım hırsızlıktır. Kayyım zihniyetini tanımıyoruz” diye konuştu.
EHP: Görülmemiş bir hukuksuzluk
Emekçi Hareket Partisi (EHP) Genel Başkanı Hakan Öztürk, kayyım atamasına tepki gösterdi. Öztürk, “3 ay önce barış yapalım dediler ama kayyım atadılar. Biz bunu kabul etmiyoruz. Kayyıma rağmen bu halk hala barış diyor, bu halkın kıymetini bilin. Kürt halkının ve barışçıl halkların kıymetini bilin. Kürtler ‘bunu kabul etmem’ diyor. Kürtler ‘huzursuzluk çıkardı’ diyorsunuz. Kayyım atmazsanız neden protesto yapsınlar? Sonra ‘terör’ diyorsunuz, ‘terör’ yok, sizin vicdansızlığınız var. Bu, dünyada görülmemiş bir hukuksuzluk. Dünyada görevinden alınan bir belediye başkanı yok. Bundan biran önce dönün. Buna karşı ortak birleşik mücadeleyi büyütmek bize düşüyor. Kayyımları tek tek gönderene kadar birlikte mücadele etmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
TÖP: Mücadeleyi büyüteceğiz
Toplumsal Özgürlük Partisi (TÖP) Sözcüler Kurulu üyesi Pelin Kahinoğlu, “AKP yasaları keyfine göre düzenliyor. Başlattığı soruşturmalar ile iktidarını sürdürmek istiyor. Kürt halkının mücadelesi sonucu başlatmak zorunda kaldıkları barış süreci konuşulurken kayyım atama yoluna gidiyorlar. Demokratik cumhuriyet iradesini selamlıyoruz. Mücadeleyi her yerde büyüteceğiz. Biz kazanacağız” ifadelerini kullandı.
EMEP: Kayyım gidecek
Emek Partisi (EMEP) Genel Başkan Yardımcısı Sedat Başkavak, “6 gündür irademize sahip çıkıyoruz ve kayyım ‘hukuksuzluktur’ diyoruz. Buraya gelirken bir polis ‘Burada hep toplanıp bağırıyorlar, belediye yerinde hizmet devam ediyor’ dedi. Kayyım emek hırsızlığıdır. Halk kendi belediyesine giremiyor. Kayyım sanata, sinemaya, geleceğe düşman. Kayyım hizmet hırsızı. Kayyımlar gidecek, halk kalacak” diye konuştu.
TİP: Çetelere kayyım atayın
Türkiye İşçi Partisi (TİP) Parti Meclis (PM) üyesi Hasan Yıldız’ın konuşması sırasında polislerin telefonlarıyla görüntü alması tepkilere neden oldu. DEM Parti Milletvekili Sinan Çiftyürek, polislerin telefon ile çekim yapmasını engelledi. Ardından konuşmasına devam eden Hasan Yıldız, “Biz ilk defa kayyım zihniyeti ile karşı karşıya kalmıyoruz. Bebekleri katleden çetelere kayyım atayın. Kayyımlar kaybedecek halk kazanacak. Kayyım zihniyetinin mutlaka sonu gelecek. Bu zihniyet kaybetmeye mahkumdur” dedi.
KKP: Kürt halkı boyun eğmez
Kürdistan Kominist Partisi (KKP) MYK üyesi ve DEM Parti Milletvekili Sinan Çiftyürek, “Neden Anadolu’da halkın iradesi tanınıyor ama Kürt halkının iradesi tanınmıyor? Bunu kınıyoruz. Kayyım siyasetini kınıyoruz. Kürtler her kayyımdan sonra sandıkta kayyıma ‘hayır’ diyor. ‘Egemenlik kayıtsız şartsız milletin’ diyorlar, ‘Yeter söz milletin’ diyorlar. Sandıkta halkın iradesi çıktı ama bunu tanımıyorlar. Bunu dün tanımadık yarın da tanımayacağız. Annelerimize diz çöktüremezsiniz. Siz bu halka boyun eğdiremezsiniz. Bir süreç var diyorlar ama adı yok. Kürtlere el uzatıp kayyım atadılar, Rojava’ya saldırıyor. Biz bu kardeşliği kabul etmiyoruz” şeklinde konuştu.
SODAP: Korkunun göstergesi
Sosyalist Dayanışma Platformu (SODAP) MYK üyesi Doğanay Karasu ise, şunları söyledi:
“Bugün yine faşizmin Kürt halkına yönelik uyguladığı savaş politikalarından biriyle karşı karşıyayız. İktidarın Kürt halkını sindirme çabaları, baskı ve inkar politikaları, tarihin çöplüğüne gömülmeye mahkumdur. Bugün Akdeniz Belediyesi’ne yapılan kayyım hamlesi, gözaltılar, tutuklamalar halkların barış ve özgürlük talebine duyulan korkunun bir göstergesidir.”
Açıklama “Direne direne kazanacağız” sloganlarıyla son buldu.
Kaynak: MA