‘Barış ve Demokratik Toplum Buluşmaları’ kapsamında Adana, Mersin, Antalya ve Hatay’da yüzlerce toplantı düzenlendi. İl eşbaşkanları, halkın sürece sahip çıktığını ancak AKP’ye güvenmediğini belirterek, karşılıklı ve samimi adımların atılması çağrısında bulundu
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) ve Özgür Kadın Hareketi (TJA), ‘Barış ve Demokratik Toplum Süreci’ni anlatmak, öneri ve görüşleri almak için düzenlediği buluşmalar devam ediyor. ‘Barış ve Demokratik Toplum Buluşmaları’ kapsamında Adana’da 54, Mersin’de 50, Antalya’da 28 ve Hatay’da 12 toplantı gerçekleştirildi. Buluşma sürecini yürüten Adana, Mersin, Antalya ve Hatay DEM Parti il eşbaşkanları, toplantılarda öne çıkan beklentileri değerlendirdi.
DEM Parti Adana İl Eşbaşkanı Seyfettin Aydemir, Kürt sorununun Ortadoğu’nun en temel sorunlarından biri olduğunu vurgulayarak, sorunun güvenlik politikalarıyla değil diyalog ve demokratik yöntemlerle çözülmesi gerektiğini söyledi.
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’ta yaptığı barış çağrısının halkta ve örgütlerinde yankı bulduğunu belirten Seyfettin Aydemir şöyle konuştu:
“Adana’da onlarca mahallede toplantılar yaptık. 54 halk toplantısı yaptık. Halkımız barış sürecine sahip çıkıyor.”
Devletin henüz somut bir adım atmadığını ifade eden Seyfettin Aydemir; tüm siyasi partilere, demokratik çevrelere ve topluma akan kanın durması, acıların tekrarlanmaması için sürece destek verme çağrısında bulundu.
‘Hukuki güvenceler şart’
Sürecin halklara umut verdiğini ifade eden DEM Parti Hatay İl Eşbaşkanı Seher Cevheroğlu, ‘Bu çağrıyla toplum yeniden nefes almaya başladı’ dedi
Kentte düzenledikleri 12 halk buluşmasında öne çıkan kaygılara işaret eden Seher Cevheroğlu, şöyle konuştu:
“Halk AKP’ye güvenmiyor, adımların karşılıklı olması gerektiğini söylüyor. Kayyumların kaldırılması ve hasta tutukluların serbest bırakılması inanç için şart olarak görülüyor. Barışın toplumsallaşması için her kesimle diyalog kuracağız. Barış için örgütlenmeli, mücadele etmeliyiz. Toplumu ikna edebilirsek devlet de adım atmak zorunda kalır.”
Muhalefet partilerine destek çağrısında bulunan Seher Cevheroğlu şunları ekledi:
“Barışa sahip çıkmak için hep birlikte emek vermeliyiz. Kalıcı barış için eşit yurttaşlık ve hukuki güvenceler şart.”
Toplumsal dönüşüm adımı
Sürecin halkların geleceğini belirleyecek tarihsel bir dönemeç olarak değerlendiren DEM Parti Antalya İl Eşbaşkanı Selami Özyaşar şöyle konuştu:
“Bu sadece bir politik gelişme değil, toplumsal dönüşümün kapısını aralayan bir adımdır. Antalya’da şimdiye 28 halk buluşması gerçekleştirdik. Halkın en temel beklentisinin siyasi tutukluların serbest bırakılması ve devletin samimi adımlar atması. Güven eksikliği en büyük sorun. Ancak Sayın Öcalan’a duyulan güven güçlü.”
Barışın toplumsallaşması için sivil toplum örgütleriyle diyalog, ev toplantıları ve gençlik buluşmaları düzenlediklerini belirten Selami Özyaşar, kalıcı barış için yasal ve anayasal adımların şart olduğunu vurgulayarak şunları ekledi:
“Kayyumların son bulması, anadil hakkının tanınması, demokratik hakların güvence altına alınması gerekiyor. Muhalefet partilerine de çağrıda bulunuyoruz. Cesur olun, çözümden yana tutum alın. Barışı sadece iktidara bırakmak değil, toplumsal sahiplenmeyle büyütmek gerekir.”
‘Halkın devletten beklentiler var’
Mersin kentinde 50’ye yakın halk toplantıları düzenlediklerini belirten DEM Parti Mersin İl Eşbaşkanı Hasan Cide, halkın sürece olumlu yaklaştığını ve partilerine güvendiklerini belirterek şunları kaydetti:
“Halkın bu konuda kaygıları var. Bu kaygıların giderilmesi için de devletten somut adım bekliyorlar. Cezaevleri ile ilgili yasaların düzenlenmesi bekleniyor. Cezaevinden çıkması gereken binlerce insanın tahliye edilmesi bekleniyor. Halkın devletten beklentileri bunlardır. Cezaevlerinin boşalması gerekiyor. Barış sadece DEM Parti’nin üzerine düşen bir görev değil. Bu ülkede yaşayan herkes bu ülkenin demokratikleşmesi noktasında sorumluluk alması gerekiyor. Sadece meclisteki siyasi partilerle sınırlı kalmamalı bu süreç. Sivil toplum örgütleri, demokratik kitle örgütlerinin de bu sürece katılması gerekiyor. Sadece Meclis’le sınırlı kalmamalı.”
Haber: Abdulkadir Ayten / MA