• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
15 Mayıs 2025 Perşembe
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar

AKP kadroları bu ekonomiyi yönetemiyor-Erol Katırcıoğlu

Yeni Yaşam Yazar: Yeni Yaşam
15 Haziran 2019
Kategori: Yazarlar
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Bu ülkenin en önemli ekonomik sorunu ne derseniz doğrusu benim cevabım hep ekonomiden ziyade ekonomiyi yönetmek üzere iktidara gelen siyasiler olduğu şeklindedir. Bir başka ifadeyle, elbette bir ülke ekonomisinde sorunlar olabilir ama o ülkenin siyasilerinin ekonomiyle ilişkilerinde bir sorun varsa, o zaman çözülmesi gereken, ekonomiden çok siyasetin ekonomiye bakışı ve ekonomiyle kurduğu ilişkilerdir. Eğer bir ekonomide “devlet” siyasiler için hala servet edinme aracı ise öncelikli olarak ekonomiden çok siyasi alana kafa yormak ve orada bir değişim sağlamak gerekir. Türkiye ekonomisinin de temel sorunu bence budur.

Bu sorun siyasi alanın sorunudur deyip ekonomiye ilişkin olan ve “yapısal” diye adlandıracağımız diğer sorunlar nelerdir?

Doğrusu, bugün itibariyle Türkiye ekonomisinin dünya ekonomisiyle sağlıklı bir biçimde entegre olmamış olmasının bence iki temel nedeni vardır. Türkiye ekonomisi deyim yerindeyse “çifte dualistik” bir ekonomik yapıya sahiptir. Bu düalizmlerden birincisi “tarım-sanayi” arasındadır, diğeri de sanayiinin kendi içinde, “merkez-çevre” arasındadır. Kısacası, Türkiye’de tarım-sanayi arasındaki ilişkiler tam olarak birbirlerine girdi-çıktı bağlamında entegre olmuş ilişkiler değildir. Sanayi bir yandan, tarım ürünlerini girdi olarak kullanmalı, diğer yandan da tarımın ihtiyaç duyduğu girdileri üretebilmelidir. Oysa vardığımız tarımsal yapımız hammadde bakımdan ithalata bağımlı hale gelmiş olduğu gibi, yeterli tarım ürünü de üretemez durumdadır.

İkinci dulaizm, sanayii içinde “merkezçevre” arasındadır derken anlatmaya çalıştığım, sanayiinin merkezindeki firma nitelikleri ve yapılanmalarıyla çevresindeki firmaların nitelikleri arasında farklılıkların olduğudur. Merkezdeki firmalar daha çok ihracat için üretim yapan, ileri-geri entegrasyonlarını tamamlamış büyük firmalarken, çevredekiler ise daha çok “KOBİ” dediğimiz sermayeleri ve kapasiteleri bakımından görece küçük firmalardan oluşmaktadır. Burada bunların aralarındaki ilişkilere girmeyeceğim ama kısa da olsa bir iki konunun altını çizelim. 2001 krizinden önce merkezdeki firma gruplarının neredeyse her birinin kendi bankaları vardı ve bu durum onlara ekstra bir finansal güç sağlıyordu. Derviş programında bu ilişkiye bazı sınırlamalar getirildi. İkincisi ise KOBİ’lerin kullanabildikleri fonlar toplam içinde yüzde 3-4 civarındaydı ve bu oran şimdilerde yüzde 25’ler civarında. Ama buna rağmen bu düalizmin tümüyle çözüldüğünü söylemek zor.

Dolayısıyla böyle oluşmuş bu ekonomi ancak ortalama yüzde 4-5 civarında büyüyebilme potansiyeline sahip. Oysa gerek kendisinin de bir parçası olduğu küresel ekonomiye daha sağlıklı bir biçimde entegrasyonu, gerekse kalkınma sorunlarını (sözünü ettiğim düalistik yapıyı) çözmesi ve gerekse de yüksek nüfus artışının ima ettiği hızlı büyümeyi sağlayabilmesi için daha yüksek büyüme hızlarını (yüzde7-9) yakalaması gerekiyor. Bu gerçek de Türkiye ekonomisinin neden “dışa bağımlı” olduğunu açıklıyor.

AKP, 17 yıldır bu ekonomiyi yönetiyor, “yerli ve milli” laflarıyla afra tafra satıyor ve her olumsuz adımı “dış güçlere” bağlıyor ama bu “dışa bağımlı” ekonomiyi bir türlü düzeltmenin gayreti içine girmiyor, giremiyor.

Anlayın artık siz bu kadroların nasıl “kifayetsiz muhteris” kadrolar olduklarını!

Yeni Yaşam

Yeni Yaşam

İlgiliYazılar

Gözlerden kaçmasın… Sekiz yaşındaki çocuk…

Sırrı Süreyya’nın dediği gibi… ‘Çocukların gözlerine bakarak…’

Yazar: Yeni Yaşam
15 Mayıs 2025

Sırrı Süreyya Önder, 11 Ocak günü, belli ki “yüreği elinde”, Selahattin Demirtaş’ın ardından Kocaeli Cezaevi’nde tutuklu bulunan Figen Yüksekdağ’ı, Pervin...

Rojava mutabakatı: Yeni-Osmanlıcılığın krizi

Keşmir’de savaş: Pakistan neden ‘dost ve kardeş’?

Yazar: Yeni Yaşam
15 Mayıs 2025

22 Nisan günü, Keşmir’de gerçekleşen bir cihatçı saldırıda 28 sivil öldürüldü. Hindistan yönetimi altındaki sınır bölgesinde gerçekleşen bu katliamda kurbanların...

Bir bilgeye vefa kitabı

‘Dil varlığın evidir’

Yazar: Yeni Yaşam
15 Mayıs 2025

Bugün 'Kürt Dili Bayramı'. Celadet Ali Bedirhan’ın 1932'de çıkardığı Kürtçe Hawar (Çığlık) dergisinin yayına başladığı gün olan 15 Mayıs, 2006...

Hakikatin ruhu, yolda birlik, tarihi sorumluluklarımız (2)

Gönülleri birleyecek toplumsal sözleşme ve barış

Yazar: Yeni Yaşam
15 Mayıs 2025

Türkiye’nin çok kültürlü ve çok kimlikli yapısı, tarihsel olarak hem bir zenginlik hem de siyasal çatışmaların kaynağı olmuştur. Özellikle Kürt...

Yalnız ekonomi mi?

Ektiğinizi biçersiniz

Yazar: Yeni Yaşam
15 Mayıs 2025

Son on senede ektiği nefret söylemleriyle toplumu ayrıştırma noktasına getiren iktidar şimdi süslü vaatlerle iktidarını korumak istiyor. Özellikle de Kürtler...

Dar ve dönemsel çıkarlara takılmamak…

Sen hiç gerilla gördün mü?

Yazar: Yeni Yaşam
14 Mayıs 2025

Aslında bu haftaki yazının başlığı 12. Kongre ve Önder Apo olacaktı. Ancak aşağıdaki yazıya öncelik vermem gerektiğini düşündüm. Bu yazıyı...

Sonraki Haber

Ancak eşitlik olursa her şey çok güzel olur

SON HABERLER

Rusya’da Wagner isyanı: Putin, bu bir darbedir

İstanbul’daki Rusya-Ukrayna görüşmesinde Putin yer almayacak

Yazar: Yeni Yaşam
15 Mayıs 2025

Belucistan bağımsızlığını ilan etti

Belucistan bağımsızlığını ilan etti

Yazar: Yeni Yaşam
15 Mayıs 2025

Gözlerden kaçmasın… Sekiz yaşındaki çocuk…

Sırrı Süreyya’nın dediği gibi… ‘Çocukların gözlerine bakarak…’

Yazar: Yeni Yaşam
15 Mayıs 2025

Rojava mutabakatı: Yeni-Osmanlıcılığın krizi

Keşmir’de savaş: Pakistan neden ‘dost ve kardeş’?

Yazar: Yeni Yaşam
15 Mayıs 2025

Kürtçe nasıl yaşam dili olur?

Kürtçe nasıl yaşam dili olur?

Yazar: Yeni Yaşam
15 Mayıs 2025

Bir bilgeye vefa kitabı

‘Dil varlığın evidir’

Yazar: Yeni Yaşam
15 Mayıs 2025

Hakikatin ruhu, yolda birlik, tarihi sorumluluklarımız (2)

Gönülleri birleyecek toplumsal sözleşme ve barış

Yazar: Yeni Yaşam
15 Mayıs 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır