• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
25 Aralık 2025 Perşembe
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2025
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2025
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar

AKP kadroları bu ekonomiyi yönetemiyor-Erol Katırcıoğlu

Yeni Yaşam Yazar: Yeni Yaşam
15 Haziran 2019
Kategori: Yazarlar
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Bu ülkenin en önemli ekonomik sorunu ne derseniz doğrusu benim cevabım hep ekonomiden ziyade ekonomiyi yönetmek üzere iktidara gelen siyasiler olduğu şeklindedir. Bir başka ifadeyle, elbette bir ülke ekonomisinde sorunlar olabilir ama o ülkenin siyasilerinin ekonomiyle ilişkilerinde bir sorun varsa, o zaman çözülmesi gereken, ekonomiden çok siyasetin ekonomiye bakışı ve ekonomiyle kurduğu ilişkilerdir. Eğer bir ekonomide “devlet” siyasiler için hala servet edinme aracı ise öncelikli olarak ekonomiden çok siyasi alana kafa yormak ve orada bir değişim sağlamak gerekir. Türkiye ekonomisinin de temel sorunu bence budur.

Bu sorun siyasi alanın sorunudur deyip ekonomiye ilişkin olan ve “yapısal” diye adlandıracağımız diğer sorunlar nelerdir?

Doğrusu, bugün itibariyle Türkiye ekonomisinin dünya ekonomisiyle sağlıklı bir biçimde entegre olmamış olmasının bence iki temel nedeni vardır. Türkiye ekonomisi deyim yerindeyse “çifte dualistik” bir ekonomik yapıya sahiptir. Bu düalizmlerden birincisi “tarım-sanayi” arasındadır, diğeri de sanayiinin kendi içinde, “merkez-çevre” arasındadır. Kısacası, Türkiye’de tarım-sanayi arasındaki ilişkiler tam olarak birbirlerine girdi-çıktı bağlamında entegre olmuş ilişkiler değildir. Sanayi bir yandan, tarım ürünlerini girdi olarak kullanmalı, diğer yandan da tarımın ihtiyaç duyduğu girdileri üretebilmelidir. Oysa vardığımız tarımsal yapımız hammadde bakımdan ithalata bağımlı hale gelmiş olduğu gibi, yeterli tarım ürünü de üretemez durumdadır.

İkinci dulaizm, sanayii içinde “merkezçevre” arasındadır derken anlatmaya çalıştığım, sanayiinin merkezindeki firma nitelikleri ve yapılanmalarıyla çevresindeki firmaların nitelikleri arasında farklılıkların olduğudur. Merkezdeki firmalar daha çok ihracat için üretim yapan, ileri-geri entegrasyonlarını tamamlamış büyük firmalarken, çevredekiler ise daha çok “KOBİ” dediğimiz sermayeleri ve kapasiteleri bakımından görece küçük firmalardan oluşmaktadır. Burada bunların aralarındaki ilişkilere girmeyeceğim ama kısa da olsa bir iki konunun altını çizelim. 2001 krizinden önce merkezdeki firma gruplarının neredeyse her birinin kendi bankaları vardı ve bu durum onlara ekstra bir finansal güç sağlıyordu. Derviş programında bu ilişkiye bazı sınırlamalar getirildi. İkincisi ise KOBİ’lerin kullanabildikleri fonlar toplam içinde yüzde 3-4 civarındaydı ve bu oran şimdilerde yüzde 25’ler civarında. Ama buna rağmen bu düalizmin tümüyle çözüldüğünü söylemek zor.

Dolayısıyla böyle oluşmuş bu ekonomi ancak ortalama yüzde 4-5 civarında büyüyebilme potansiyeline sahip. Oysa gerek kendisinin de bir parçası olduğu küresel ekonomiye daha sağlıklı bir biçimde entegrasyonu, gerekse kalkınma sorunlarını (sözünü ettiğim düalistik yapıyı) çözmesi ve gerekse de yüksek nüfus artışının ima ettiği hızlı büyümeyi sağlayabilmesi için daha yüksek büyüme hızlarını (yüzde7-9) yakalaması gerekiyor. Bu gerçek de Türkiye ekonomisinin neden “dışa bağımlı” olduğunu açıklıyor.

AKP, 17 yıldır bu ekonomiyi yönetiyor, “yerli ve milli” laflarıyla afra tafra satıyor ve her olumsuz adımı “dış güçlere” bağlıyor ama bu “dışa bağımlı” ekonomiyi bir türlü düzeltmenin gayreti içine girmiyor, giremiyor.

Anlayın artık siz bu kadroların nasıl “kifayetsiz muhteris” kadrolar olduklarını!

Yeni Yaşam

Yeni Yaşam

İlgiliYazılar

Halkın sanatçısı olmak

Açlık bir yazgı değil adaletsizlik

Yazar: Heval Elçi
25 Aralık 2025

Memura emekliye, emekçiye yapılacak zamlar konuşuluyor. Sanki derde deva olacak, insanların alım gücü artacakmış gibi algı yaratılıyor. Hükümet ve kimi...

Şiddet sarmalından çıkmak ve barış

Yeni yıl ve beklentiler için mücadele

Yazar: Reyhan Hacıoğlu
25 Aralık 2025

Yeni bir yılı daha karşılıyoruz. Her yeni yıl için yeni umutlar ve yeni dileklerde bulunuyoruz. Yıl sonunda bir yılın muhasebesini...

2026 için beklentiler

2026 için beklentiler

Yazar: Aziz Oruç
25 Aralık 2025

Her yılın sonunda yeni bir yılın başlangıcında insanlar umut içinde isteklerini talep ederler. Yeni sene için de özlemini duyduğumuz konuları...

2026 bütçesinde harcamalar ve vergiler

Kimse kendini kandırmasın: asgari ücrete gerçekte zam yapılmadı!

Yazar: Heval Elçi
24 Aralık 2025

2026 yılında geçerli olacak asgari ücret; Hükümet ve işveren sendikası tarafından tek taraflı olarak 28,075 TL olarak belirlenerek 10 milyona...

Paradigmanın iki temel ayağı 

Paradigmanın iki temel ayağı 

Yazar: Bedri Adanır
24 Aralık 2025

Sayın Öcalan’ın bütüncül hukuk, barış hukuku ve demokratik entegrasyon kavramları; tek tek alındığında değil, ortaya koyduğu paradigmanın bütünü içinde okunduğunda...

Kürt siyasal hareketinde temsil sorunu

Kürt siyasal hareketinde temsil sorunu

Yazar: Heval Elçi
24 Aralık 2025

Aynı isimlerin uzun yıllar boyunca farklı pozisyonlarda dolaşması sıradanlaştı. Karar süreçleri daraldı. Sorumluluk yukarıda birikirken bedel aşağıda paylaşıldı. Bu durum,...

Sonraki Haber

Ancak eşitlik olursa her şey çok güzel olur

SON HABERLER

Yılbaşı sepetindeki tezkere ve Doğu Akdeniz’deki büyük iflas

Yılbaşı sepetindeki tezkere ve Doğu Akdeniz’deki büyük iflas

Yazar: Bedri Adanır
25 Aralık 2025

Barışa karşı ‘Yeşil’ kartı

Barışa karşı ‘Yeşil’ kartı

Yazar: Heval Elçi
25 Aralık 2025

Burdur Gölü’ne su taşınacak

Burdur Gölü’ne su taşınacak

Yazar: Heval Elçi
25 Aralık 2025

Halkın sanatçısı olmak

Açlık bir yazgı değil adaletsizlik

Yazar: Heval Elçi
25 Aralık 2025

Şiddet sarmalından çıkmak ve barış

Yeni yıl ve beklentiler için mücadele

Yazar: Reyhan Hacıoğlu
25 Aralık 2025

Ortaçağ zindanı değil, 21. yüzyıl tecrit tipi: Y ve S hapishaneleri

Ortaçağ zindanı değil, 21. yüzyıl tecrit tipi: Y ve S hapishaneleri

Yazar: Bedri Adanır
25 Aralık 2025

Sol hareketler Türk ve Türkiye halklarına ‘Fransızlar’

Sol hareketler Türk ve Türkiye halklarına ‘Fransızlar’

Yazar: Aziz Oruç
25 Aralık 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2025
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır