Türkiye, yeni güç merkezlerinin oluştuğu, gücün devlet adına hareket eden kesimler arasında kayganlaştığı uzun erimli bir dönemi yaşıyor. AKP-MHP ittifakı hem bu yeni güç alanını dizayn etmenin, hem bu gücü paylaşmanın hem de bu güç alanındaki rekabetin adresi konumundadır.
İki siyasi güç arasındaki ilişki ve ittifak sadece gönüllülüğe ve iki tarafın iradesine dayanmaz. İttifak, ilke ve prensiplere dayanmıyorsa, mecburiyet ve çaresizlik, özellikle çıkar grupları arasındaki ittifakın belirleyenidir. Dolayısıyla AKP-MHP ittifakı ve ilişkileri sadece güncel gelişmeler üzerinden değerlendirilerek anlaşılmaz.
MHP, 1998 yılından beri başka birçok grup adına 20 yıllık iktidar alanını test eden, oraya yerleşmeye çalışan aktör konumundadır. MHP’nin iktidar alanına yerleşme çabası yaratılan her türlü krizle iç içedir ve bu girişime ekonomik ve siyasi krizler eşlik etmektedir. Birçok çevre bu girişimi, ittihatçı akıl ve akımın devlete yeniden egemen olma arayışı olarak nitelendiriyor. Cumhuriyet Gazetesine yerleşen yeni ekip bile AKP-MHP ittifakını bir devlet ittifakı olarak nitelendiriyor. Peki hangi devlet? Ulus devlet kurgulandığı kodlar üzerinden varlığını sürdürüyor mu? Sürdürüyorsa zaten sahibi olduğu devlette neden yeniden hakim olmaya çalışsın?
Demek ki devlet diye tanımlanan organizasyonda ciddi aşınmalar var ve devlet artık bildiğimiz devlet değil. Aşınan, devletin üzerinde şekillendiği tekçi yapısıdır, aşındıran ise mücadelenin gücüdür. Tam da zaten bu yüzden devlet yeniden kendisini tekçi ve baskıcı kodları üzerinden organize ediyor. Zaten bu yüzden MHP başat bir unsur olarak bu sürece katılıyor.
O nedenle, AKP-MHP arasındaki ittifak iki parti arasındaki ittifakı aşan bir içeriğe sahiptir. İttifakın temel belirleyeni ve motive edici gücü devlet adına toplumsal mücadeleleri bastırma arayışıdır. AKPMHP ittifakı yıkılsa bile toplumsal mücadeleler var olduğu sürece sistem kendisini benzer yeni ittifaklar üzerinden sürdürmeye çalışacaktır. Sistem güçleri arasında esastan çelişkiler yoktur. Bu güçler arasındaki çelişkilerin dayanağı; güç paylaşımı, güç savaşımıdır ve elbette bu yabana atılmayacak kadar önemlidir. AKPCemaat ortaklığının büyük bir hezimetle sonuçlanması ve Türkiye’ye ağır faturalara neden olması bu güç savaşımından kaynaklanıyordu. AKP-MHP arasında ortaya çıkan anlaşmazlıklar da bununla ilgilidir ve bu anlaşmazlık derinleştikçe daha büyük kırılmaları beraberinde getirecektir. AKP artık sadece AKP değildir, MHP de sadece MHP değildir, bu iki partiden her birinin etrafında kümelenmiş birden fazla çıkar grubu vardır. Yazar Mustafa Sönmez MHP’yi Ergenekon’un ideolojik merkezi olarak tanımlıyor.
Bu ittifakın şekillenmesinde uluslararası güçlerin de belirgin bir etkisi vardır. AKP’nin uzun yıllar ancak uluslararası güçlerin desteği tek başına iktidarda kalabilmişti. Ancak, AKP’nin kısmen kendi ajandasını uygulamaya kalkışması, AKP’nin bir başka sistemiçi güçle dengelenmesi arayışını beraberinde getirdi.
Dolayısıyla bu ittifakların dayanağı süreklileşen bir darbe mekaniğidir. Mekanik tanımı, darbenin süreklileşmesini, olağanlaşmasını, sürdürülebilirliğini içeriyor. Bu mekanik söz konusu parti ve güçlerin birbirleri üzerinden topluma karşı gerçekleştirdikleri darbeyi tanımlıyor. Darbe herhangi bir partiye değil, toplumsal mücadelelere karşı gelişiyor. 15 Temmuz darbe girişiminde bunu çok açık bir şekilde deneyimledik ve ihtiyaç duyulduğu her anda da benzer kalkışmalar yine gündeme gelecektir.
Kısacası oluşan bu tür ittifaklar topluma karşı ciddi bir darbe potansiyelini barındırıyor. AKP-MHP ittifakı sadece ittifak yapan güçlerin isteği ve oluruna bağlı değil, dağılması da yine kendi istek ve olurları ile olmaz. MHP’nin salı günü ittifakı bitiren açıklaması sonrasında iki gün önce Meclis’te yeniden AKP ile kol kola girerek EYT konusunda işbirliği geliştirmesi bunun göstergesidir. O halde toplumsal mücadele dinamiklerini, iktidar güçleri arasındaki çelişki ve çatışmalardan medet ummazlar. Hiçbir toplumsal mücadele gücü beklentisini bunun üzerine kuramaz. Bu çelişkileri derinleştirecek, ittifakları dağıtacak, demokratik bir ittifakı herkes için zorunlu hale getirecek olan temel belirleyen, toplumsal mücadele gücüdür.