Kürdistan’da Kürtçe’nin bahane edilmesiyle birçok konser, tiyatro ve kitap yasaklanırken, Türkiye’de ise hükümet muhalif sanatçıları engelledi. AKP-MHP rejimi, yıllardır dilinden düşürmediği “kültürel iktidar” hedefine yine de ulaşamadı
Türkiye’nin kuruluşundan beri süregelen tek tipleştirme politikası kültür ve sanat alanında da kendini göstermeye devam ediyor. Kürt halkı başta olmak üzere birçok halkın dilini ve kültürünü yasaklayan hükümetler isim değiştirse de uygulamalar hep birbirini tekrar etti. 2024 yılında da mevcut AKP-MHP rejimi inkar ve asimilasyon sistemini çeşitli yasa ve yasaklarla sürdürdü.
Edebiyattan sinemaya, tiyatrodan müziğe ve festivallere dek birçok yasağın gölgesinde geçen kültür sanat alanı, sansür ve otosansür kıskacına alındı. Kitap, film, sinema ve müzikte yasaklarla karnesini dolduran hükümet, uygulamaya koyduğu kayyum rejimi ile de Kürt kültürüne ve diline yönelik düşmanca saldırılarını devam ettirdi. Belediye binalarından Kürtçe tabelaları kaldırmaktan tutalım, yine belediyelerin internet sitelerini de tek tipleştirdi.
Yerel seçimlerin ardından Kürdistan’da DEM Parti, Türkiye’de ise CHP’nin yerel yönetimlerde başarı sağlamasının ardından pek çok etkinlik düzenlendi ve düzenlenmeye de devam ediyor. Kürdistan’da Kürtçe’nin bahane edilmesiyle birçok konser, tiyatro ve kitap yasaklanırken, Türkiye’de ise hükümet muhalif sanatçıların ve kurumların kültürel etkinliklerini ve konserlerini engelledi. Kendi yandaş kişi ve kurumlarına devasa paralar aktaran AKP-MHP rejimi, yıllardır dilinden düşürmediği “kültürel iktidar” hedefine yine de ulaşamadı.
Pandemi sürecinde özellikle kültür sanat emekçilerinin yoksulluğa ve intihara sürüklenmesinin ardından hükümet gerek ödeneklerde olsun gerekse de kendi yandaşlarını istihdam etmesi olsun, pek de değişen bir şey olmadı. Yerel yönetimlerin iktidardan muhalefete geçmesiyle beklentiler oluşsa da Kürt sanatı açısından ciddi değişimler yaşanmadı. CHP’nin Kürt sanatçıların konserlerini çeşitli bahanelerle yasaklaması ise peş peşe gelişti.
‘Pêşî Peya savaşı’
Yine aynı şekilde Kürdistan’da yerel yönetimlerin DEM Parti’nin eline geçmesinden sonra Kürtçe’nin kamusal alanda yaygınlaşması için trafik uyarıları Kürtçe olarak yollara ve caddelere yazıldı. Valilik, Kaymakamlık ve polisler tarafından “Peşî Peya” yani “Önce Yayalar” yazılaması yollardan silindi. Birçok yerde gerçekleşen bu yazılamalar deyim yerindeyse bir savaşa döndü ve günlerce sürdü. Kah Valilerin kâh polislerin ve “kimliği belirsiz kişiler” tarafından silinmesi gündemde kaldı ve 2024’ün en çok akıllara kalan olaylarından biri oldu. Nitekim bazı Valilikler bu yasağı savunurken, bazen de yasağı kabul etmeyerek deyim yerindeyse failsiz bırakmaya çalıştı ve bu da Kürtçe’ye düşmanlığın bu yıl da eksilmediğini gösterdi.
Sanatçıların müdahalesi
Tüm bu olumsuzluklara rağmen aydın ve sanatçıların bir araya gelmesiyle Özgürlük İçin Sanat İnisiyatifi kuruldu ve sansür ile otosansür kıskacına alınan kültür-sanat alanında itirazlar geliştirdi. İnisiyatif aynı zamanda son yıllarda sansür ile önplana çıkan Antalya Altın Portakal Film Festivali’ni protesto ederek, alternatif olarak Portakal Festivali’ni düzenledi ve yasaklanan ya da gösterim yeri bulamayan film ile belgeselleri izleyici ile buluşturdu.
Amed’de kurulan Ma Music Akademisi yıl içinde çeşitli etkinlikler düzenledi ve Amed’de açtıkları müzik okullarını genişletti. Ma Music son olarak Kürdistanlı çocuklara ulaşma hedefiyle İstanbul’da da bir şube açtı. Aynı zaman akademi, çocukların müzik eğitimi için repertuar kitabının yaygınlaşması kampanyasını genişletti.
Tiyatroda ise Kültür Bakanlığı yine yandaş oyunlara bütçe ayırarak muhalif oyunlar sergileyen tiyatro gruplarına ve kesimlerine ödenek çıkarmadı. TRT’de tarihsel diziler adı altında ırkçı ve cinsiyetçi konular işlendi ve AKP ile MHP’ye yakın oyunculara devasa paralar aktardı. Türklük adı altında birçok halk destanı Türkleştirildi ve özünden koparıldı.
Kitapların toplatılmasından tutalım konserlerin engellenmesi, tiyatro oyunlarının yasaklanmasına kadar hükümet eliyle akla ziyan uygulamalar devreye sokuldu. Bu sene öne çıkan yasakları okurlarımız için derledik.
Kitap yasakları
Dêrsim’de Munzur Kültür ve Doğa Festivali kapsamında kitap satışı yapan Aram Yayıncılık’ın ‘Jineolojiye Giriş’ kitabına ‘toplatma kararı’ olduğu gerekçesiyle polis tarafından el konuldu.
Amed’de düzenlenen 8. Amed kitap Fuarı’nda Aram Yayınevi’nin 4, Pirtûkakurdî standında ise 1 kitabına el koydu. Mahmut Aba’nın “Dildarê Serkeftinê” isimli romanı hakkında toplatma kararı çıkarıldı. Daha sonra Nelson Mandela’nın kaleme aldığı ve dünyada birçok dile çevrilen otobiyografisi “Özgürlüğe Giden Uzun Yol”, Diyarbakır 5 No’lu Askeri Cezaevi’ndeki işkencelere karşı ölüm orucunda ölen Mehmet Hayri Durmuş’un “Mektupları ve Yazıları” ve Hatip Dicle’nin kalem aldığı “Efrîn Direniş Günlüğü” kitabına el konuldu.
İstanbul Cumhuriyet Savcısı yazar Yavuz Ekinci’nin Rüyası Bölünenler adlı romanı için dava açtı. Davanın ikinci duruşmasında geniş kesimlerin tepki göstermesi sonucu mahkeme davanın reddine karar verdi.
Kürt Yayıncılar Birliği (YEWKURD), Türkiye’de son üç hafta içinde 120 kitap, dergi ve gazetenin yasaklandığını açıkladı.
İzmir Kitap Fuarı’nda polisler, “Kurdistan 1915-1920”, “Kurdistan Fedaisi Muşlu Hilmi Yıldırım” ve “Kurdistan Hükümeti” isimli kitaplara “yasaklı ve tehlikeli” iddiasıyla el koydu.
Amed’de 47 kitap, 12 dergi ve 6 gazete sayısı hakkında toplatma kararı verildi
Tutsak Semih Altun’un cezaevinde kaleme aldığı “Basit Bir Demokrasi Örneği” kitabının kendisine verilmesi Erzincan T Tipi Kapalı Cezaevi idaresi tarafından “sakıncalı” bulundu.
Tiyatro yasakları
Şano Ar’ın sahnelediği Qral û Travîs oyununun turnesi devam ederken gerekçe gösterilmeden 23 Ocak’ta Agirî’de, 10 Şubat’ta Dîlok’ta, 16 Şubat’ta İstanbul’da, 18 Şubat’ta ise Adana’da yasaklandı.
Devlet Tiyatroları’nda yapılan Sayıştay denetiminde sanatçı kadrosunda olmamasına rağmen, birçok kişiye yönetmeliğe aykırı harcırah dağıtıldığı belirlendi.
Şener Şen 9 Ağustos akşamı Zengin Mutfağı oyunu için Ankara’da, Oran Açık Hava Sahnesi’ndeydi. Oyun sürerken alanın dışından önce bir grup bağırıp çağırdı, ardından da duvarın arkasından izleyicilere cam şişeler fırlatıldı. Oyunun sonrasında gösterimin yarım kalmadığı, tamamlandığı açıklaması yapıldı.
Moda Sahnesi’nin, Jean Genet’nin Hizmetçiler adlı oyunu için yaptığı bütçe başvurusu Kültür Bakanlığı tarafından reddedildi. Moda Sahnesi her sene yaptıkları başvuruların bakanlık tarafından muhalif oldukları için reddedildiğini ve itirazlarını sürdüreceklerini açıkladı.
Konserler ve sanatçılar
Adana Valiliği, Kolektîfa Rîtmên Azad müzik grubundan dört sanatçının Adana Kadın Platformu’nun düzenlediği 8 Mart mitinginde konser vermesini yasakladı.
Sasa Serap’ın Wan, Meletî ve Kayseri’nin ardından Mêrdîn konseri de iptal edildi.
Sanatçı İlkay Akkaya’nın Bursa’nın Osmangazi ilçesindeki konseri Kaymakamlık tarafından yasaklandı.
Beykoz Belediyesi tarafından düzenlenen kutlamalardaki Suavi konserinde bir grup saldırı girişimi düzenlenleyerek “Beykoz’da terörist istemiyoruz” sloganı attı.
Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığı, 2023 yılında Toronto Newroz etkinliğinde yaptığı konuşmalarda “örgüt propagandası” yaptığı gerekçesiyle Pınar Aydınlar hakkında soruşturma başlattı, dosya İstanbul’a gönderildi. Birkaç ay sonra ise Aydınlar Seyit Rıza’nın portresini konserde açtığı için tekrar soruşturma açıldı ve sanatçı gözaltına alındı, ardından serbest bırakıldı.
Kürt sanatçı Xecê’nin Mûş, Agirî, Erzirom, Aydın ve Îdir konserlerinin ardından 17 Kasım’da Qers’te yapacağı konser de valilik tarafından “tadilat” gerekçesiyle iptal edildi. Xecê, konserin iptal edildiğini dijital medya hesabından yaptığı paylaşımla duyurdu.
Grup Yorum’da flüt sanatçısı olarak yer alıp yurt içi ve dışı çok sayıda konserler veren Ali Aracı için arama kararı çıkartılmış ve ihbar edene 300 bin TL para ödülü konmuştu. Aracı, yakalanarak yargılandı ve somut hiçbir suça rastlanmamasına rağmen 12 yıl 9 ay hapse mahkum edilerek cezaevine konuldu.
Kürt sanatçı Rojda Şenses’in 17 Kasım’daki konseri CHP’li Küçükçekmece Belediyesi tarafından gerekçe gösterilmeden iptal edildi. Rojda, Azad Bedran ve Diljen Ronî’nin ardından sanatçı Xecê’nin de konserleri iptal edildi.
Yönetmen Kazım Öz’e Zer filminin Youtube gösteriminden dolayı “örgüt propagandası’ iddiasıyla soruşturma açıldı.
Mezopotamya Kültür Merkezi (MKM) sanatçısı Engin Cengiz’e verdiği röportajlar ve yaptığı şarkılar nedeniyle hakkında “örgüt üyesi olmak” iddiasıyla İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hakkında açılan soruşturma kapsamında gözaltına alınarak adli kontrol tedbiriyle serbest bırakıldı.
Kürt sanatçı Kasım Taşdoğan’ın Qers Newrozu’nda seslendirdiği “Serhildan jiyan e” şarkısı soruşturma konusu oldu.
Wan Büyükşehir Belediyesi’nin yaya trafiğinin yoğun olduğu caddelere yazdığı “Pêşî Peya /Önce Yaya” Kürtçe uyarı yazıları silindi. Üzerine “Türkiye Türk’tür Türk kalacak” yazılaması yapıldı. Aynı uygulama Mêrdîn, Êlîh, Şirnex ve birçok kentte de devreye sokuldu.
Amed Büyükşehir Belediyesi’nin Şêx Seîd Meydanı’nda düzenlediği etkinlikte sahne alan Koma Hevra üyeleri Kürtçe şarkı söyledikleri gerekçesiyle gözaltına alındı.
“Kemal Pir Yoldaş” şarkısı nedeniyle sanatçı Kadir Çat hakkında “örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla soruşturma başlatıldı.
Nejla Demirci imzalı Kanun Hükmü belgeselinin 19. İşçi Filmleri Festivali kapsamında Ankara ve İstanbul’daki gösterimleri yasaklandı.
DEM Parti yönetimindeki Agirî Belediyesi Meclisi, 6 Eylül’de toplanarak, Fırat Mahallesi’nde bulunan bir parka Kürt yazar Mehmet Uzun’un isminin verilmesine karar verdi. Meclisten oy çokluğuyla geçen karar, valiliğin engeline takıldı. Ağrı Valiliği, kararı “uygun” görmeyerek reddetti.
Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), Açık Radyo’nun karasal yayın lisansını iptal etti. Açık Radyo’nun karasal yayını 16 Ekim 2024 itibariyle RTÜK’ün aldığı lisans iptali kararı nedeniyle durduruldu.
Ödüller ve üretimler
Tüm dünyanın takip ettiği Nobel Edebiyat Ödülü’nün 2024 kazananı Güney Koreli yazar Han Kang’a olarak belirlendi ve ödül kendisine verildi.
Kuzey ve Doğu Suriye’de faaliyet yürüten Hîlala Zêrîn Kadın Kültür ve Sanat Hareketi, Mezopotamya Kültür ve Sanat Hareketi, Pargîn Kültür Kurumu ile Hunergeha Welat oluşumlarının ortak üretimi olan “Stranên Keziya Sor” adlı müzikal filmin çekimleri tamamlanıp gösterime girdi. Dünya çapındaki kadın mücadele tarihini anlatan “Stranên Keziya Sor” adlı müzikal film, izleyicilerle buluştu. Çekimleri 7 ay süren filmin ilk gösterimi Qamişlo, Kobanê, Reqa ve Tebqa’da yapıldı. 200 kadının yer aldığı 20 dakikalık filmin Reqa ve Cizîr bölgelerinde yapılan çekimleri 7 ay sürdü.
2024 Oscar Ödülleri’nde “Oppenheimer” filmi 7 kategoride ödül aldı.
KÜLTÜR SERVİSİ