• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
22 Temmuz 2025 Salı
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar

AKP Suriye’de nereden nereye geldi?-Nihat Kaya

Yeni Yaşam Yazar: Yeni Yaşam
15 Şubat 2019
Kategori: Yazarlar
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Kuzey Suriye’de DAİŞ’ın son mevzisinin de düştüğünün birkaç gün içinde ilan edilmesiyle, Suriye ve Ortadoğu siyasetinde yeni bir dönem başlayacak. Kartlar yeniden karılacak, masa yeniden kurulacak. DAİŞ’ın bitmesiyle ister istemez Kuzey Suriye’nin statü sorunu da gündeme gelecek. Ancak şimdiye kadar tüm hamlelerini özellikle Kürtlerin masaya oturmaması üzerine şekillendiren Türk devleti bundan sonra ne yapacak? Bunun için öncelikli olarak Suriye krizinin başladığı 2011 yılından bu yana Türk devletinin izlediği siyasi ve taktik hamlelerin bütününe bakmak gerekir.

Mısır basınına kısa bir süre önce düşen ‘Çöktürme Planı’ adı altında Türk Genelkurmay Strateji Plan Dairesi tarafından hazırlanan belge önemli ip uçları veriyor. Belgenin Kuzey Suriye’ye ilişkin bölümünde şunlar ifade ediliyor:

“Erbil’deki konsolosluğumuz olası gelişmeler karşısında önemli ve aciliyet göz önünde bulundurularak, terör örgütünün Suriyeli Kürtler üzerindeki etkisine karşı psikolojik harekat olarak, bölge halkı içinde terör örgütünün ‘Esed rejimini koruyor, onunla uzlaşmış, Kürt halkının haklarını rejimin güvenliğine kurban ediyor’ şeklinde karşı bir psikolojik harekatla örgüte karşı güvensizlik yaratmak için, Suriye’deki belli Kürt şahsiyetlerle, siyasi liderlerle, kanaat önderleriyle sıklıkla görüşmek, kendilerine misyon biçmek, yönlendirmek ve bölgesel güçler ile buluşturmak, aralarında birlikler, ittifaklar kurdurmak devlet çıkarlarımız gereğidir… Kürtlerin rejime karşı Sünni Arap milliyetçileriyle birlikte silahlı mücadeleye girişmesi için bölgede bulunan aşiret reislerine, kanaat önderlerine her türlü maddi ve manevi destek ivedilikle sunulmalıdır.”

Benzer hususları PYD Dışilişkiler Sözcüsü Salih Müslim de bir konuşmasında, Türk yetkililerle 2014 öncesi yaptıkları görüşmelerde, yetkililerin kendilerine “Suriye rejimi ile savaşmaları karşılığında her türlü desteği vermeyi” teklif ettiklerini, ancak bunu kabul etmediklerini ifade etmişti. Bu teklif, Türk devletinin Suriye siyasetinde izlediği birinci taktik hamle dönemini özetliyor.

2014 yılı ortalarına kadar Türk devleti, Kürtler de dahil olmak üzere tüm Suriyeli muhalifleri El Kaide ve İhvan (Müslüman Kardeşler) düşüncesinin etkisi altında toplayıp, Esad rejimine saldırtmaya çalışıyordu. Kürtlerden bir tek ENKS’yi bu planının içine sokmayı başardı. Ancak bölgede hızla büyüyen ve örgütlenen PYD ve çevresindeki grupları bu plana çekemedi. Bu da Türk devleti açısından birinci taktik dönemin başarısızlığına neden oldu.

İkinci dönem 2014 yılında başladı. DAİŞ, Moğul ordusu gibi, 2014 yılında Irak ve Suriye içinde yayılmaya başlayınca AKP hükümeti de savaş meydanında at değiştirdi. DAİŞ’le -dünya kamuoyuna da yansıyan- ilişkiler gümdemleşti. DAİŞ de hızla esip önüne çıkan tüm grupları tasfiye edip, geçiyordu. İştahı kabaran Türk devleti, bu durum karşısında DAİŞ’ı alttan alta destekledi. Kobani Savaşı’yla bunu doruğa çıkarttı. Ancak Kobani Savaşı’nda rüzgar son anda tersine döndü. YPG güçleri elinde kalan son mahallede direnirken, uluslararası koalisyon güçlerinin de desteğiyle, DAİŞ’in hızla yükselen imparatorluğu gerileme dönemine girdi. Ondan sonra zaten DAİŞ adım adım geriledi, Türk devleti de DAİŞ ile birlikte Suriye’deki ikinci taktik hamlesinde başarısız oldu.

Türk devletinin üçüncü taktik hamle dönemi Türk ordusunun direkt Cerablus’a girmesiyle başladı. Afrin de bu dönemin bir parçası. Aslında AKP bu taktik dönemde Kuzey Suriye’nin tamamını denetime alma planı güdüyordu. Ancak ABD’nin Kuzey Suriye’den çekilme açıklaması savaş sahasında beklenmeyen bir durum ortaya çıkardı. Üçüncü taktik hamle döneminde ABD karşıtlığı temelinde Rusya ve İran ile ortaklaşan Türk devleti açısından sahada Rusya ve İran ile karşı karşıya gelme ihtimalinin yanı sıra uluslararası güçlerin garantörlüğünde bir tampon bölge kurulması tartışmalarıyla bölgede yeni bir konjoktürel durum belirdi. Bundan dolayı bekleme sürecine girdi.

Türk devleti açısında Suriye siyasetinde dördüncü taktik dönem yeni başladı. Özellikle Türkiye-Kuzey Suriye sınırında ABD öncülüğündeki Uluslararası Koalisyon Güçleri’nin tampon bölge oluşturmaları durumda Türk devletinin Kuzey Suriye’ye kuzeyden direkt kendi askerleri ve denetimindeki silahlı gruplarla saldırması kendisi için büyük risk oluşturur. Bundan dolayı Esad rejimi düşmanlığından vazgeçip, onunla ortaklaşarak, Arap milliyetçiliği eliyle güneyden yeni bir saldırı hamlesi başlatmayı planlıyor. Bunun ağını da her gün örüyor. Erdoğan’ın Suriye rejimiyle ‘alt düzeyde ve istihbari’ görüşmelerin olduğu açıklamasından sonra Esad rejiminin Ulusal Güvenlik Danışmanı ve istihbarat daire başkanı Ali Memlük’ün Ankara ziyareti ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan ile görüşmesi bunun en açık göstergesidir. Ancak AKP hükümetinin bu taktik hamleye girebilmesi için bu sefer de ÖSO gruplarına sırtını dönmesi gerekiyor. Bu durumun AKP tabanında nasıl bir etki yaratacağı hiç belli değil. Bundan dolayı AKP hükümeti tüm hamlelerini 31 Mart seçimleri sonrasına saklıyor.

Ancak sahada DAİŞ’in bitişinin ilan edileceği yarın ya da diğer günden sonra AKP hükümetinin hiç istemediği gelişmelerin yaşanacağını şimdiden söylemek mümkün.

Yeni Yaşam

Yeni Yaşam

İlgiliYazılar

Sembollerin ötesinde, süreçte hukuki güvence ihtiyacı

Sembollerin ötesinde, süreçte hukuki güvence ihtiyacı

Yazar: Yeni Yaşam
21 Temmuz 2025

Kürt meselesinde kalıcı çözüm, güvenlik önlemleri ya da siyasal jestlerle değil, demokratik siyasetin tüm taraflar için eşit ve güvenceli hale...

Varlığını ‘terörle mücadele’ retoriğine borçlu bir rejim!

Sermayenin ve ‘kutsal devletin’ bekası, toplumun ve canlının bekasına karşı…  

Yazar: Yeni Yaşam
21 Temmuz 2025

“Gerçeği söylemek devrimci bir eylemdir” (Alain Mabanckou) Bir toplumsal formasyonun başarısı düne göre bugün neye sahip olduğuyla değil, fakat karşı...

Yazarlar

‘Kürtçe dolaşmak istiyorum’

Yazar: Yeni Yaşam
21 Temmuz 2025

DEM Partinin Barış ve Demokratik Toplum çağrısı kapsamında Bingöl’de de yaptığı halk toplantılarında mikrofon uzatılan altı-yedi yaşlarında bir Kürt çocuğu...

Özerk manzaralar: Yol filminde dağlar

Savaşsızlığı özlemek: Gitmek: Benim Marlon ve Brandom

Yazar: Yeni Yaşam
21 Temmuz 2025

Aşkın bir eylem olarak tezahür ettiği, arzunun sınırları zorladığı ve savaşın görünmeyen ama hissedilen gölgesinde şekillenen bir yolculuk... Hüseyin Karabey’in...

Zulme Karşı Direnmek

Komisyonun ilk durağı Öcalan olmalıdır

Yazar: Yeni Yaşam
21 Temmuz 2025

Her yolculuğun bir ilk durağı vardır. O ilk durak, yürünecek yolun yönünü belirler, istikametini tayin eder. Yanlış bir ilk adım,...

Sevk-sürgün rüzgarı yeniden esiyor

İdare ve Gözlem Kurulları sorunların odağında!

Yazar: Yeni Yaşam
20 Temmuz 2025

Otuz yılını cezaevinde geçiren Abdullah Yılmaz arkadaşın cezası bitmesine rağmen tahliye edilmedi ve Cezaevi İdare ve Gözlem Kurulu kararıyla tahliyesi...

Sonraki Haber

Çöküyoruz … Durduralım.-Beyza Üstün

SON HABERLER

Haciz sırasında avukata silahlı saldırı

Haciz sırasında avukata silahlı saldırı

Yazar: Yeni Yaşam
21 Temmuz 2025

Yumaklı’dan yangın açıklaması: Önümüzdeki 12 saat kritik

Yumaklı’dan yangın açıklaması: Önümüzdeki 12 saat kritik

Yazar: Yeni Yaşam
21 Temmuz 2025

Dağdan inmek, silah yakmak

Dağdan inmek, silah yakmak

Yazar: Yeni Yaşam
21 Temmuz 2025

Sembollerin ötesinde, süreçte hukuki güvence ihtiyacı

Sembollerin ötesinde, süreçte hukuki güvence ihtiyacı

Yazar: Yeni Yaşam
21 Temmuz 2025

Varlığını ‘terörle mücadele’ retoriğine borçlu bir rejim!

Sermayenin ve ‘kutsal devletin’ bekası, toplumun ve canlının bekasına karşı…  

Yazar: Yeni Yaşam
21 Temmuz 2025

Barışa giden bir yol hikayesi

Barışa giden bir yol hikayesi

Yazar: Yeni Yaşam
21 Temmuz 2025

Şirnex hedefte: Ayda beş ÇED kararı

Şirnex hedefte: Ayda beş ÇED kararı

Yazar: Yeni Yaşam
21 Temmuz 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır