• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
31 Aralık 2025 Çarşamba
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2025
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2025
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Manşet

Aldar Xelîl: Varlığınızı ‘Kürtlerin yokluğu’ üzerinden kurmayın

31 Aralık 2025 Çarşamba - 11:32
Kategori: Manşet, Ortadoğu

PYD Başkanlık Konseyi Üyesi Aldar Xelîl, Abdullah Öcalan’ın yeni yıl mesajını değerlendirdi: ‘Suriye ve Ortadoğu’daki krizlerin çözümü için stratejik bir mesajdır. Şam’dakiler ve bölgedeki etkili güçler bunu dikkatle dinlemeli ve üzerinde düşünmelidir’

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan dün (30 Aralık) yeni yıl vesilesiyle bir mesaj yayımladı. Abdullah Öcalan mesajında Suriye’nin durumu, demokratik entegrasyon, sorunların çözümü ve Türkiye’nin Suriye’nin çözümündeki rolünden bahsetti.

Demokratik Birlik Partisi (PYD) Başkanlık Konseyi Üyesi Aldar Xelîl, Abdullah Öcalan’ın mesajını ANHA’ya değerlendirdi.

‘Önder Apo’nun mesajını herkes dikkate almalı’

Abdullah Öcalan’ın mesajının Kürt halkı ve Kürdistan için, tüm Suriye halkları ve Ortadoğu için büyük bir anlam taşıdığını belirterek, Ortadoğu etkili bir lider olduğunu gösterdiğine dikkati çekti. Abdullah Öcalan’ın görüşlerinin bölgede pek çok olumlu değişikliğe yol açtığını belirten Aldar Xelîl, Abdullah Öcalan’ın Rojava’da iki yıl kaldığını, o süre içinde sağlam bir örgütsel temel oluşturduğuna vurgu yaparak şunları söyledi:

“O temel olmasaydı bugünkü gelişmeler gerçekleşmezdi. ‘Arap Baharı’ başladığı dönemde de benzer bir mesaj vermişti. O mesaj, tüm özgürlük ve demokrasi isteyenler için yol gösterici bir strateji olmuştu. O zaman şöyle demişti: ‘Gerçek bir halk baharı olması için iktidar savaşının bir parçası olmamalı, üçüncü yolu esas almalısınız. Üçüncü yol ise demokratik toplum sisteminin inşası ve geliştirilmesidir.’ O mesaja uymayanlar başarısız oldu.

Şu anda bölgede büyük krizler yaşanıyor, katliamlar yapılıyor, halklar arasına fitne sokuluyor. Bunlar sorunları çözmüyor. Bu yüzden Önder Apo’nun mesajı önemlidir. Sadece Kürtler için değil, tüm Suriye halkı için gereklidir. Şam ve bölgedeki etkili güçler de bu mesajı dikkatle dinlemelidir. Herkes görmeli ki Önder Apo’nun proje ve görüşleri sorunların çözümüdür. 2026 yılında mevcut karmaşanın tekrarlanmaması için Önder Apo görüşlerini paylaşıyor. Önder Apo’nun mesajı bir stratejidir.”

Suriye’nin iç ve kıyı bölgelerinde katliamlar yaşandığını hatırlatan ve Halep’teki çatışmaları Aldar Xelîl, bugüne kadar Suriye’de huzur ve ateşkesin sağlanamadığını belirterek, hala halklar arasına fitne ve kaos tohumları ekildiğini söyledi. Bu durumun Suriye halklarının geleceği için tehlikeli olduğuna vurgu yapan Aldar Xelîl, “Bu yüzden Şam’dakilerin de Önder Apo’nun mesajı üzerinde düşünmesi önemlidir,” dedi.

Demokratik entegrasyon nedir?

Abdullah Öcalan’ın mesajında “10 Mart Anlaşması temelinde tüm halkların hakları tam olarak güvence altına alınmalıdır,” dediğini hatırlatan Aldar Xelîl, 10 Mart Anlaşması’nın ana maddelerinin halklar arasında sorun ve çatışma çıkmaması, mevcut sorunların çözülmesi, Suriye’de demokratik bir anayasa ya da temel yasanın oluşturulması olduğunu kaydetti.

Aldar Xelîl demokratik entegrasyondan tarafların ne anladığına ilişkin de değerlendirmelerde bulundu:

“Şimdi demokratik entegrasyon nedir? Ulus-devlet sistemi dışında toplumsal bir sistemi geliştirmek, demokratik ulus ve toplumsal dayanışma temelleri üzerinde demokratik bir yönetim kurmaktır. Demokratik entegrasyon, ulus-devlet içinde erimek değildir. Devlet kurum ve sistem olarak kendini koruyabilir. Ama merkezi olmamalıdır, devletin içinde toplumun iradesi esas alınmalıdır. Suriye’deki tüm bölgeler – kıyı, güney ve kuzey – birbirini tamamlayacak bir denge içinde bu ülkeyi birlikte yönetmelidir. Ama diğer güçler bunu istemiyor. Onlar entegrasyonu “bizim içimizde eriyin” şeklinde tanımlıyor. Önder Apo ise “Tamam, devlet var, birliği de korunsun ama biz de olalım; Aleviler, Dürziler, Hristiyanlar, Süryaniler, Asuriler, Ermeniler, Sünni Araplar da olsun” diyor. Eğer merkezi ulus devlet yöntemleriyle yaklaşılırsa değişim olmaz. Soru şudur: Suriye halkı neden Baas rejimine karşı ayaklandı? Çünkü merkezi ulus devlet sistemine dayanıyordu. Eğer merkezilik devam ederse kriz devam eder. Sorun çözülmez.

‘Baas rejimi taklitçiliği yapılmasın’

Şimdi Şam’dakiler sürekli “10 Mart Anlaşması uygulansın” diyor. Soruyorsun anlaşma nedir? “QSD kendini feshetsin ve ordumuza katılsın” diyorlar. Ama diğer maddeler? 8 madde değil miydi? Diğer 7 madde nerede kaldı? QSD bölgenin savunma gücüdür ve Demokratik Suriye’nin savunma gücüdür. Nasıl ‘Gel benim içimde eriyiver’ diyorsun? Anayasal ve yasal olarak hiçbir hak güvence altına alınmamış. Bu bölgenin halkı bunu sormuyor mu? Diyor ki: Tamam, QSD taleplerinizi kabul etse, sen beni nasıl ikna edeceksin hakkımın güvence altında olduğuna? Kürtler bunu soruyor: ‘Suriye’de benim yerim nerede? Haklarım nerede, benim için bir yasa nerede?’ Anayasada “senin hakkın korunmuştur” diyen bir madde var mı? Böyle bir şey yazmamışsın. Direkt son maddeye geçiliyor. Bu bir güvensizlik yaratıyor. İnsan düşünüyor, neden bu kadar ısrar ediyorlar? Buna rağmen QSD ‘tamam’ dedi. Ama onlar hala tereddütlü. Cesaret edemiyorlar. Çünkü biliyorlar ki QSD yanlarında durmazsa Suriye’yi yönetemezler ve gelecekte Suriye’nin birliğini koruyamazlar. Onlar için Kuzey ve Doğu Suriye’nin yanlarında olması çok önemli. Ama onlar da eski Baas rejimi taklitçiliği yapmasın. Bir takım değişiklikler yapmalılar, adımlar atmalılar. Bizim için de Suriye halklarının dayanışmasını sağlamak önemli. Şam ve diğer bölgeler de Demokratik Suriye örneğini görsün. Oradaki halklar arasında Kürt halkı da var, ittifakımızı geliştirmeliyiz. Yeni bir aşamaya geçiyoruz ki Kürtler birliklerini kurmak zorunda. Umarız 2026 Kürt birliğinin yılı olur.”

Şam’ın zihniyeti, Türkiye’nin baskısı

Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetiminin tüm dayatmalara rağmen yürütmeye çalıştığı görüşmelere ilişkin de konuşan Aldar Xelîl, görüşmelerin sonuçsuz kalmasının iki nedeni olduğunu belirterek şunları söyledi:

“Birincisi Şam’dakilerin zihniyetidir. Merkezi olmak, eski rejimi taklit etmek ve her şeyi kendilerine bağlamak istiyorlar. İkincisi dış sebepler. Türk devleti üzerlerinde etkili. Türk devleti bugüne kadar Suriye’de birçok bölgeyi işgal etti. Ona bağlı silahlı gruplar Suriye içinde var ve şu anki geçici hükümet üzerinde doğrudan etkisi var. Türk devleti olmadan karar veremiyorlar. Birkaç kez karar alındığını gördük ama Türkiye “yapmayın” deyince her şeyi durdurdular. Bu yüzden Önder Apo’nun mesajı çok önemli. Önder Apo bir süreci başlattı; bu Barış ve Demokratik Toplum sürecidir. Türk devletiyle uzlaşma sürecidir. Eğer bu süreç ilerler ve başarıya ulaşırsa, Türkiye’nin Rojava Kürdistanı’na, Kuzey ve Doğu Suriye’ye, Demokratik Özerkliğe ve QSD’ye yönelik tutumunu değiştirmeye yardımcı olacak. Şam üzerinde “Anlaşmayın” diye yaptıkları baskı etkisiz hale gelecek. Bu açıdan Kuzey’de başlayan Barış ve Demokratik Toplum projesinin başarısı, Suriye’deki projemizin başarısının garantisi olacak. İkisi birbirine bağlı. Bu süreçte Önder Apo’nun girişimi başarırsa bizim için de başarı olacak.”

Türkiye çözümde rol oynar mı?

Abdullah Öcalan’ın Türkiye’ye yönelik ‘Türkiye’nin yapıcı ve kurucu bir rol oynaması gerektiği’ yönündeki mesajına ilişkin de konuşan Aldar Xelîl, Türkiye’de uzun bir süre ‘Türklerin var olması için Kürtlerin yok olması gerekiyor’ şeklinde bir mantığın devrede olduğuna dikkati çekerek, bu mantığın değişmesi gerektiğine vurgu yaptı:

“Şimdi süreç başladıktan sonra bu sürecin temel hedeflerinden biri, Türk devletinin bu konudaki bakışını değiştirmektir. Yani şu kanaate varmalarını sağlamak: Türklerin varlığı Kürtlerin varlığına bağlıdır. Kürtler varsa Türkler, Araplar, Farslar ve diğer halklar da var olacak. Komşusunun yokluğu üzerine değil, birbirimizin varlığıyla kendimizi inşa edelim. Önder Apo Türk halkına mesaj veriyor. Onlara diyor ki: ‘Varlığınızı bizim yokluğumuz üzerine kurmak yerine bunu değiştirin; varlığınız bizim varlığımızla birlikte olsun. Suriye’de, Türkiye’de, İran’da, Irak’ta ve tüm bölgede demokratik projenin başarısı sizin de başarınız olsun.’ Bu kanaat oluştuğunda önümüzdeki yıllar çözüm yılları olacak. Halkların dayanışması sağlanacak ve Kürt sorunu çözülecek.”

Kaynak: ANHA

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Bakırhan: Pozitif barışa geçişi sağlayacak düzenlemeler yapılmalı

Sonraki Haber

AYM, HAGB’yi düzenleyen hükmü iptal etti

Sonraki Haber

AYM, HAGB’yi düzenleyen hükmü iptal etti

SON HABERLER

Çanakkale’de erkek şiddeti

Yazar: Heval Elçi
31 Aralık 2025

JPPI: Yahudiler Türkiye’yi tehdit olarak görüyor

Yazar: Bedri Adanır
31 Aralık 2025

Süveyda’da patlama

Yazar: Bedri Adanır
31 Aralık 2025

Rabia Naz davası AİHM’e taşındı

Yazar: Heval Elçi
31 Aralık 2025

QSD, DAİŞ’e karşı mücadelenin 1 yıllık bilançosunu açıkladı

Yazar: Bedri Adanır
31 Aralık 2025

AYM, HAGB’yi düzenleyen hükmü iptal etti

Yazar: Aziz Oruç
31 Aralık 2025

Aldar Xelîl: Varlığınızı ‘Kürtlerin yokluğu’ üzerinden kurmayın

Yazar: Bedri Adanır
31 Aralık 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2025
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır