Mêrdîn Emek ve Demokrasi Platformu ve Mamak Emek ve Demokrasi Güçleri, Suriye’de Alevilere dönük katliamı protesto etti: Sessizlik, suça ortak olmaktır. Katliamlara karşı ses çıkar, insanlık suçlarına ortak olma
Mêrdîn Emek ve Demokrasi Platformu, Suriye’de Alevilere dönük katliamları protesto etti. Karayolları Parkı’nda yapılan açıklamaya çok sayıda kişi katılırken, “Bijî biratîya gelan” ve “Bijî berxwedana gelan” sloganları atıldı. Açıklamayı platform adına Gülizar İpek Bilek yaptı.
Suriye’de on yılı aşkın süredir devam eden savaşın halklar için büyük bir yıkım getirdiğini belirten Gülizar İpek, “Özellikle son dönemde Alevi topluluklarına yönelik vahşet boyutlarına ulaşan saldırılar, etnik ve mezhepsel temizlik politikalarının en ağır örneklerinden biri haline gelmiştir. Kadınlar kaçırılmakta, insanlar toplu halde kurşuna dizilmekte, köyler ve yerleşim alanları yok edilmekte, halk zorla göçe zorlanmaktadır. Uluslararası kamuoyunun bu vahşet karşısındaki sessizliği kabul edilemezdir” dedi.
‘Katliamlara karşı ses çıkar’
Toplu infaz saldırılarında sadece Alevi topluluklarının değil, Suriye’nin Süveyda bölgesindeki Dürziler, Kuzey Suriye’deki Kürtler, Süryaniler ve Ermenilerin de hedef alındığını kaydeden Gülizar İpek, kamuoyunun sessizliğinin yeni katliamların önünü açtığını, saldırganları cesaretlendirdiğini ifade etti. Aleviler ve diğer halklara dönük katliamların son bulması, kaçırılan kadınların bulunması için acil eylem planının oluşturulması gerektiğini belirten Gülizar İpek, “Suriye’de Alevilere, Dürzilere, Kürtlere ve diğer etnik-dini topluluklara yönelik sürdürülen bu katliamları en güçlü şekilde kınıyoruz. Sessizlik, suça ortak olmaktır. Halkların kardeşliği kazanacak, zulüm kaybedecek! Katliamlara karşı ses çıkar, insanlık suçlarına ortak olma” dedi.
Açıklama sloganlarla sona erdi.
Ankara
Mamak Emek ve Demokrasi Güçleri, Suriye’deki Alevi katliamı ve Gazi Katliamının yıldönümü nedeniyle Hacı Bektaş Veli Parkı’nda bir araya geldi. Hacı Bektaş Veli Parkı’ndan Mamak Tuzluçayır Meydanı’na yürüyen Emek ve Demokrasi Güçleri burada basın açıklaması düzenledi. Açıklamayı Emek ve Demokrasi Güçleri adına Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Ankara Şube Başkanı Rukiye Kara yaptı.
‘Alevi köyleri kuşatılıyor’
Alevilere yönelik katliamların sürdüğünü ve bu katliamların görmezden gelindiğini belirten Rukiye Kara, “Koçgiri’den Gazi’ye, Ümraniye’den Suriye’ye kadar Aleviler sistematik mezhepçi ve gerici saldırıların hedefi olmuştur. 1978 Maraş Katliamı’nda, yüzlerce Alevi öldürülmüş ve binlerce kişi evlerini terk etmek zorunda kalmıştır. 1993 Sivas Katliamı’nda, Pir Sultan Anmaları sırasında Madımak Oteli’nin yakılması sonucu 33 canımız yakılarak katledilmiştir. 1995’ de Gazi Mahallesi’nde devlet eliyle Alevi yurttaşlar saldırıya uğramış ve birçok insan hayatını kaybetti. Bugün ise Suriye’de ABD-İsrail destekli cihatçı çeteler, Alevi köylerini kuşatıyor, kadınları tecavüz tehditleri ile sindirmeye çalışıyor, gençleri işkenceyle kaybediyor, köyleri talan ediyor” dedi.
‘AKP çeteleri besleyerek katliama ortak olmuştur’
Suriye’deki iç savaşın Alevi toplumu için büyük bir tehdit oluşturduğuna dikkat çeken Rukiye Kara devamla şunları söyledi: “IŞİD ile El Nusra gibi radikal gruplar, Alevilere yönelik katliamlar gerçekleştirmiştir. Son dönemlerde Lazkiye ve Tartus’ta Arap Alevilere yönelik saldırılar yaşanırken, Hama, Humus ve birçok köyde HTŞ’nin sebep olduğu katliamlara tanık olmaktayız. Bu zulüm, emperyalistlerin bölgeyi yeniden yapılandırma planının bir parçasıdır. AKP iktidarı ise cihatçı çeteleri besleyerek bu kanlı plana ortak olmaktadır. Katliamlar karşısında Dışişleri Bakanlığı’nın ‘güvenlik tehdidi’ söylemi, Alevilere yönelik mezhepçi saldırıları gizlemeye yöneliktir.”
Adana
Adana Alevi Platformu öncülüğünde Seyhan ilçesi Akkapı Mahallesi’nde bulunan Cemir Nardalı Konağı önünde Alevi katliamı protesto edildi. Yüzlerce kişinin katıldığı açıklamada, “Hükümet istifa”, “Yaşasın halkların kardeşliği”, “Katil HTŞ Ortadoğu’dan defol” ve “Katil IŞİD, işbirlikçi AKP” sloganları atıldı. Açıklamada platform üyeleri tek tek söz alarak hem uluslararası kamuoyunun hem de Türkiye’nin HTŞ’ye müdahale edip katliamı durdurmasını talep etti. Açıklamada ayrıca, Yayladağı Sınır Kapısı’nın açılarak insani yardım koridorunun oluşturulması talep edildi.
Kaynak: MA