Gazeteci Ali Bayramoğlu, silah bırakanlar için yasal garantilerin gerekli olduğunu belirterek, ‘AKP ve MHP demokratik zemini açarsa yol alınır’ dedi
Federe Kürdistan Bölgesi’nin Süleymaniye kentinde bulunan Şikefta Casenê’de 11 Temmuz’da gerçekleştirilen silah imha töreninin ardından Meclis’te görüşme trafiği hızlandı. Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İmralı Heyeti, “Barış ve Demokratik Toplum Süreci” kapsamında CHP, MHP ve Gelecek Partisi genel başkanlarını ziyaret etti. Ardından parti temsilcileri Meclis’te kurulacak komisyon için bir araya geldi. Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş ile MİT Başkanı İbrahim Kalın da süreç kapsamında Meclis’te partileri ziyarete başladı.
‘AKP işi yavaşlatıyor’
Süreç kapsamında yaşanan gelişmeleri değerlendiren gazeteci Ali Bayramoğlu, Kürt sorununun çözümüne dair geçmiş yıllarda yaşanan süreçleri hatırlatarak, mevcut konjonktürün değiştiğini söyledi. Kürt sorununun 200 yıllık bir sorun olduğuna dikkati çeken Ali Bayramoğlu, “200 yıllık bir sorunun bir iki parlamento ya da hükümet kararıyla çözülmesi çok kolay iş değildir. Bir tarafta Kürtlerin beklentileri diğer tarafta da Türk milliyetçiliği var. Bunların hepsinin harmanlanarak adımların temkinli atılması lazım. AKP işi yavaştan alıyor mu? Alıyor. Daha hızlı gitmesi gerekir mi? Elbette gerekir. PKK hükümlüleri ve tutuklularının ya da hüküm giymiş isimler için kanun çıkartılması gerekir. Kanun için Meclis’e gidilmesi gerekir. Belki anayasa değişiklikleri gerekir. Kısmi af kanunları gerekir. Bunlar bir siyasi partinin kendi başına yapmaya kalkacağı işler değildir. Kurulacak komisyonda bu tartışmalar muhtemelen gündeme getirilecektir. Burada çeşitli aşamalar var. Bunu en iyi Öcalan biliyor ve bu işleri de sıkıştırmıyor” diye konuştu.
Komisyonun önemi
Silah bırakanların haklarının süreçteki en önemli konulardan birisi olduğunu vurgulayan Bayramoğlu, “Bununla ilgili yasaların çıkması lazım. Yasal garantiler gerekir. Şu anda dışarıda olan militanların hakkı ve hukuku ne olacak? Kim nereye gidecek? Kimler Türkiye’ye gelecek? Bunlar temel sorulardır. İkinci temel husus da PKK ya da Kürt siyasi partileri adına hapiste olanların durumudur. Bu da yeni yasalar ve kısmen af kanunu gerektirecektir. Öcalan da Bahçeli de bunun farkında. Bunun toplumsal desteğinin olması lazım. Toplumsal desteği temsil edecek tek şey de tüm partilerin katıldığı ve tüm partilerin onayıyla Meclis’te kurulacak komisyondur. Burada esas olan şey sürecin bozulmadan devam edip, bu adımların yavaş yavaş gerçekleşmesidir. Kürtlerin bazı temel talepleri var. Bu talep de özgür siyaset yapma koşuludur. Bunun için özgür siyasi zemininin oluşturulması, siyasi partiler kanunun ve Meclis tüzüğünün gözden geçirilmesi var. Bunlar büyük projelerdir. Yavaş yavaş ilerlenecektir diye umuyorum” şeklinde konuştu.
Demokratik zemin oluşturulmalı
Kuzey ve Doğu Suriye’nin durumu ile AKP-MHP’nin demokratik bir zemin oluşturup oluşturmayacağı konularının önemli olduğuna dikkati çeken Bayramoğlu, “Öcalan, SGD’nin entegrasyonuna nasıl bakıyor? SGD özerk bir alan olarak kalabilecek mi? Türkiye bu özerk alanı kabul edecek mi? Bütün bunlar şu anda fokuslanılması gereken asıl büyük sorunlar. Rojava ne kadar sorunsa AK Parti-MHP hükümetinin ne kadar demokratik bir zemin oluşturup oluşturamayacağı da ikinci bir ana sorundur. Orada bir anlaşma sağlanır, AKP ve MHP, bir miktar demokratik zemini açarsa yol alınır diye düşünüyorum. Buna toplumsal uzlaşma da dahildir” dedi.
Barış toplumsallaşmalı
Barışın toplumsallaşmasının zaman gerektirdiğini ifade eden Ali Bayramoğlu, şunları söyledi: “Bütün bunların giderilmesi gerekir, zemin de buna uygundur. Niye uygun? 2013 ile karşılaştığında AKP dışında süreci destekleyen kimse yoktu. Bugün siyasi partilerin yüzde 80’i bu süreci destekliyor. Dolayısıyla onların desteği, atacağı adımlar ve çıkacak yasalar açısından yavaş ilerlemekte fayda var. Barışın toplumsallaşması önemlidir ama o da zaman alacaktır. Çünkü çatışmanın ektiği kötü tohumlar her yerde. Bu sadece Kürtlerde değil, Kayseri’de, Yozgat’ta ve Çanakkale’de de var. Bütün bunların ikna yoluyla halledilmesi lazım. Bu da biraz demokratikleşme sürecini gerektiriyor.”
Kaynak: MA