• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
4 Temmuz 2025 Cuma
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Editörün Seçtikleri

Amed Baro Başkanı: Çözüm için özel bir yasa düzenlemesi yapılmalı

4 Temmuz 2025 Cuma - 09:36
Kategori: Editörün Seçtikleri, Güncel
Amed Baro Başkanı: Çözüm için özel bir yasa düzenlemesi yapılmalı

Kürt sorunun çözülmesi için özel bir yasal düzenlemenin yapılması gerektiğini belirten Amed Baro Başkanı Abdulkadir Güleç, ‘86 milyonu kucaklayacak ve herkesin eşit yurttaşlık hakkından faydalanabileceği bir anayasanın olması zorunludur’ dedi.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’taki tarihi çağrısının ardından başlayan çözüm tartışmaları sürüyor. Bu kapsamda Kürdistan kentlerinden 16 baro Ankara’ya giderek çeşitli temaslarda bulundu. Baro başkanları Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş ve siyasi partilerle bir araya geldi.

Amed Baro Başkanı Abdulkadir Güleç, Ankara’daki temaslarını ve gelinen aşamaya dair değerlendirmelerde bulundu.

Süreç ile ilgili bir karamsarlık beslemediğini ve umutlu olduğunu söyleyen Abdulkadir Güleç, “Ankara’daki ziyaretlerden sonra ortaya çıkardığım sonuç; Sayın Öcalan’ın da dediği gibi ‘Devletten böyle bir öneri geldi ve değerlendirdim’ denilen bir süreçtir. Şimdiye kadar silahlı mücadelenin yarattığı 50 yıllık bir yoğun çatışma dönemi var. Bu çatışma döneminin kısa süre içerisinde çözüme kavuşmasını beklemiyorum. Ama sürecin yeteri kadar hızlı işlediğini de maalesef söyleyemiyorum. Evet, bazı çalışmalar ve görüşmeler, müzakereler kamuoyundan gizli yapılabilir ama buna da benim eleştirim var. Toplum bu çözümü dahil olacaksa, toplumun o sürecin mahremiyetine zarar vermemesi kaydıyla bilgilendirilmesi gerekiyor. Aksi halde toplumun kafasında soru işaretleri olmaya devam edecek” dedi.

Komisyonla süreç resmiyete kavuşacak

Meclis’te kurulacak komisyon ile birlikte sürecin resmiyete kavuşacağını söyleyen Abdulkadir Güleç, “Bu komisyonun kurulması ile birlikte sürecin toplumsallaşması yönünde de bir mesafenin alınacağını biliyoruz. Maalesef infaz yasasında da bazı somut adımlar atılmış olsaydı, hasta tutsaklar ya da infazda eşitlik ile ilgili belli düzenlemeler getirilseydi sürece halk desteğini en yüksek noktaya taşınacaktı. Önümüzdeki yasama döneminde yeni yargı paketleriyle yapısal reformlarla biraz somut ve halkın beklentilerin cevap verecek düzenlemelerin yapılacağına dair umudumu da koruyorum. Şuana kadar somut gelişmeler olmasa da sürecin bugüne kadar kazasız belasız gelmiş olması, herhangi bir yol kazasına uğramamış olması sürece dair umutlarımızı da büyütüyor. Umut ediyoruz ki bu süreç yargısal ve hukuki reformlarla beli bir aşamaya gelecek. 100 yıllık bir sorunun kısa sürede çözümünü beklemek çok mümkün değil ama biraz ağırdan aldığımız gerçeğini de hem siyasal iktidar hem de işin muhatapları görüyor. Bu sürecin tüm tarafları hızlanması açısından çaba içerisinde olmalılar” diye konuştu.

İmralı’ya gitmeye nasıl bakılıyor?

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ile görüşmek için başvuru yapıp yapmayacaklarına ilişkin soruya ise Abdulkadir Güleç “Bizim İmralı için bir başvurumuz olmadı ama buna dair fikir üreten arkadaşlarımız var. Burada önemli olan bize bir gereksinim olup olmadığı noktası önemli. Kuşkusuz tüm dünya deneyimlerine; barolar, insan hakları örgütleri, hukuk ve sosyoloji alanında çalışanlar dahil olmuştur. Bu sürecin ileriki saflarında bunların da dahil edilmesi gerekiyor. Bizler zaten sürece katkı sunmak için bu görüşmeleri yapıyoruz. Bundan sonra da sorumluluk noktasında bir talep gelirse hem Amed hem de bölge baroları olarak bu sürece elimizden gelen hukuki katkıyı sunmaya hazırız” cevabı verdi.

Beklenen dil

İktidar, muhalefet ve medyanın kullandığı dile dikkat çeken Abdulkadir Güleç, “Bir önceki çözüm sürecinde CHP doğrudan Meclis’i adres göstermişti. MHP ise ciddi bir direnç gösteriyordu. Ancak bu sürecin Sayın Bahçeli’nin söylemi ile start almasından sonra geçen çözüm sürecinde direnç gösteren halk kesiminin bu süreçte destek verdiğini görüyoruz. Bu olumlu bir durumdur. Ancak ana muhalefet partisinin genel başkanının da bu süreçte pozitif söylemleri var. Fakat ana muhalefet ekseninde yayın yapan basın çok negatif bir dil kullanıyor. Bu sürecin ülkeyi, vatanı böleceğini söylüyorlar ve böyle bir yayın yapıyorlar. Biz, Sayın Özel ile görüşmemizde bu eleştirilerimizi aktardık. ‘Haklısınız ama sonuçta basınla ilgili bir tasarruf hakkımız yok’ dedi. CHP’nin içerisinde tabi ki Kürt meselesinin demokratik çözümü için fikir üreten, mesai harcayan insanlar var. Ancak bu siyasi anlayış partinin genel politikasına yansımadığı sürece olumlu olmuyor. Kuşkusuz bu süreçte muhalefete yakın medya değil ana akım medyanın da süreci teşvik edici bir yayınla kendilerini güncellemeleri gerekiyor. Ama bu noktada da beklenen düzeyde bir yaklayım söz konusu değil” diye konuştu.

Hukuki çerçeve çizilmeli

Yapılması gereken en acil noktanın hukuki ve demokratik adımlar olduğunu ifade eden Güleç, “Acil olarak yapılması gereken şey; hukuki bir çerçevenin çizilmesi gerekiyor. Bu işin muhataplarının daha aktif rol alabilmeleri için yasal değişliğe ve özel bir kanuna ihtiyaç var. Bir yasal çerçeve olmadığı için bu sorunun çözümünü çok arzulayan insanlar özel yasa olmadığı için geri planda duruyorlar. Onları bu sürece katmak ve enerjiyi buraya yönlendirmek için özel yasa gerekiyor. İkinci adım ise; toplumun ciddi beklentisi haline gelen hasta tutsakların durumudur. Yine infaz eşitsizliğinden kaynaklı cezaevinde tutulanlar, yine TMK’ye muhalefetten yargılananların bu maddeler değiştirilerek bu süreci bu şekilde pozitif noktaya taşımak mümkün. Yine toplantı, gösteri maddeleri ile düşünce, ifade özgürlüğüne dönük maddelerin hemen değişmesi gerekiyor. Halen insanlar özgür bir şekilde hem toplumsal sorunları hem Kürt meselesine dair özgürce tartışma durumundan yoksundurlar” ifadelerini kullandı.

Yeni bir anayasaya olan ihtiyaç

Tüm yasaların kökten değişmesi gerektiğinin altını çizen Güleç, “Kürt meselesini, demokrasi meselesini, insan hakları, hukukun üstünlüğü, yargının bağımsızlığı meselesini çözmek için daha uzun vadeli bir sürece ihtiyaç var. Kuşkusuz anayasalar kısa sürede yapılacak metinler değil ve toplumsal uzlaşı esas alınarak yapılması gerekiyor. Bunun için toplumsal mutabakatın sağlanması, demokratik, kapsayıcı, özgürlükçü bir anayasanın yapılması zorunludur. Mevcut anayasa darbe anayasasıdır. 1924’ten bu yana aslında o tekçi anlayış 1982 anayasası ile daha da militarist unsurlar içeren düzenlemelerle tekçi anlayışı güçlendirmiştir. Etnik atıflar, Türk etnik göndermelerle çok merkeziyetçi bir anayasadır. Tam tersine demokratik, kapsayıcı bir anayasa olacaksa yerel yönetimlere ciddi yetkilerin devredildiği, tüm kimliklerin, dinlerin, inançların, düşüncelerin kendini bulabildiği bir anayasanın yapılması gerekiyor. Bu yakın tarihte beklenen bir durum değil ama orta vadede toplumun buna ihtiyacı var. 86 milyonun insanı kucaklayacak ve herkesin eşit yurttaşlık hakkından faydalanabileceği bir anayasanın olması zorunludur” dedi.

‘Baro olarak katkı sunarız’

Tüm baroları bu sürecin bir parçası haline getirilmesi konusundan zorluklar olduğunu söyleyen Güleç, “Elbette bunun zorluklarını yaşıyoruz çünkü her baronun kendi içerisinde de dinamikleri var. Ama biz bölge baroları olarak bu sürece ilişkin elimizdeki tüm imkanlarla katkı sunacağız. Toplumsal destek yükseldiğinde Türkiye’deki diğer baroların da destek vereceğine inanıyoruz” diye belirtti.

Haber: Adnan Bilen / MA

 

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Maden için bir köy göç ettirildi

Sonraki Haber

Hêzil Çayı üzerine yapılacak HES ile yok edilecek

Sonraki Haber
Hêzil Çayı üzerine yapılacak HES ile yok edilecek

Hêzil Çayı üzerine yapılacak HES ile yok edilecek

SON HABERLER

CHP İzmir İl Başkanı Aslanoğlu tutuklandı

CHP İzmir İl Başkanı Aslanoğlu tutuklandı

Yazar: Yeni Yaşam
4 Temmuz 2025

Pınar Bayrak’ın failine ağırlaştırılmış müebbet

Pınar Bayrak’ın failine ağırlaştırılmış müebbet

Yazar: Yeni Yaşam
4 Temmuz 2025

Güney Kürdistan Kürt Kadınlar Birliği Platformu kuruluyor

Güney Kürdistan Kürt Kadınlar Birliği Platformu kuruluyor

Yazar: Yeni Yaşam
4 Temmuz 2025

Amed’de şüpheli kadın ölümü

Şüpheli ölüm davasında yine tutuklama yok

Yazar: Yeni Yaşam
4 Temmuz 2025

Diploma iptalini protesto eden Dörücü serbest

Diploma iptalini protesto eden Dörücü serbest

Yazar: Yeni Yaşam
4 Temmuz 2025

Eskişehir Doğa ve Yaşam Platformu siyanüre karşı eylemde

Eskişehir Doğa ve Yaşam Platformu siyanüre karşı eylemde

Yazar: Yeni Yaşam
4 Temmuz 2025

Buca ve Ödemiş’te yerleşim yerleri boşaltıldı

Buca ve Ödemiş’te yerleşim yerleri boşaltıldı

Yazar: Yeni Yaşam
4 Temmuz 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır