Amed Newrozu’nun coşkulu geçme nedenlerinden birinin Abdullah Öcalan’ın çağrısı olduğunu belirten siyasi parti ve sivil toplum örgütü temsilcileri, ‘Bu meydanlar şunu gösteriyor; onurlu bir barış, demokratik cumhuriyet’ vurgusu yaptı
Amed’in Rezan (Bağlar) ilçesindeki Newroz Parkı’nda dün “Rêbertiya Azad Civaka Demokratîk” ve “Özgürlük İçin Demokratik Toplum” şiarıyla görkemli Newroz kutlaması gerçekleştirildi. Newroz’a Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’ta gönderdiği, “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı” damga vururken, alana gelen yüzbinler, kutlama boyunca “Bijî serok Apo” sloganı atarak fiziki özgürlüğünü talep etti. Amed’de Newroz coşkusuna, dünyanın dört bir yanından gelen yüzlerce konuk da ortak oldu.
Tarihi Amed Newrozu’na şahitlik eden Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Cahit Kırkazak, Amed Barosu Başkanı Abdulkadir Güleç ve Toplumsal Özgürlük Partisi (TÖP) Sözcüler Kurulu Üyesi Juliana Gözen, Abdullah Öcalan’ın çağrısının yankı bulduğu Newroz kutlamasına dair değerlendirmelerde bulundu.
Cahit Kırkazak: Gereği yapılmalı
Newroz’un tarihsel süreç içerisinde başta Kürt halkı olmak üzere Ortadoğu’da bir başkaldırı, özgürleşme ve iradeleşme süreci olduğunu belirten Cahit Kırkazak, bu Newroz’un Abdullah Öcalan’ın çağrısıyla birlikte Kürt halkı üzerinde tarihsel bir misyonu olduğuna dikkat çekti. Cahit Kırkazak, Newroz meydanını işaret ederek, “Şu anda Kürt halkı, Ortadoğu halkları, Sayın Öcalan’ın vermiş olduğu mesajın yerine getirilmesi çağrısını yapıyor. Aslında Kürdistan’daki bu kitle, Sayın Öcalan’ın çağrısını sahipleniyor ve bu çağrının gereğinin artık yapılması gerektiğini söylüyor. Dolayısıyla devlet, iktidar, herhangi bir bahane ve gerekçe sunarak, süreci uzatmak yerine Sayın Öcalan’ın çağrısının gerekliliğini yapması talebinde bulunuyor. Bu başta Ortadoğu ve Kürdistan’da kalıcı barışın sağlanması talebidir. Çünkü 27 Şubat’tan bu yana Kürt halkının kulağı Sayın Öcalan’da. Aslında bu Newroz’un Kürdistanlılara değil, bütün Ortadoğu’nun iradeleşmesine ve özgürleşmesine katkı sunacağını düşünüyorum. Halkın tutumunda bunu görüyoruz” dedi.
Abdullah Öcalan’ın çağrıyla bir irade ortaya koyduğunu kaydeden Cahit Kırkazak, “Ama bu iradenin pratikleşmesi için devletin gereğini yerine getirmesi gerekiyor. Bir diğer çağrı Kürt halkınadır. Kürt halkı bu Newroz sürecinde Sayın Öcalan’ın çağrısına olumlu bir yanıt verdi. Buda bir gerçektir. Ama yine Türkiye muhalefetinin de bu çağrıyı sahiplenmesi gerekiyor. Bu çağrının muhatabı Kürt halkı, Sayın Öcalan’ın örgütü, devlet ve Türkiye muhalefetidir. Kimse bu süreçten kendini uzak tutmamalı, bu tarihsel süreçten geri kaçmamalıdır” diye belirtti.
Abdulkadir Güleç: Çağrının alana yansıması büyük oldu

Amed Baro Başkanı Abdulkadir Güleç, Newroz’a Kürdistan’ın 4 parçasından, Türkiye’den, Ortadoğu’dan ve Avrupa’dan katılımların olduğuna işaret ederek, “Aslında bu tam da arzu edilen bir Newroz’dur, barışın Newroz’udur. Newroz alanı, Kürt halkı için demokratik haklarını özgürce ifade edebileceği bir alan haline getirildi. Kuşkusuz halk barıştan yana umudunu koruyor ve bu nedenle alanı yüzbinlerle doldurdu. Barışın coşkusunu her alanda hissetmek mümkün. Kürdistan’dan Türkiye’den bu kadar katılım olması barışa olan ihtiyacı gösteriyor. Halk, Kürt meselesinin demokratik çözümüne dair olan umudu taşıyor. Bu anlamda Newroz önemli ve çok coşkulu geçiyor. Newroz’un coşkulu geçmesinin bir diğer nedeni de Sayın Öcalan’ın çağrısıdır. 27 Şubat bir başlangıçtı. Bu alana yansıması da çok büyük ve coşkulu oldu. Halk şu anda Öcalan’dan gelecek ikinci bir mesajı bekliyor. Bu sürecin barışa evrilmesini istiyor” diye konuştu.
Juliana Gözen: Meydan barış mücadelesini gösteriyor

Newroz alanında inanılmaz bir kalabalık olduğuna dikkat çeken Juliana Gözen, 2025 Newrozu’nun geçtiğimiz senelerden daha özel bir momentte gerçekleştirildiğini kaydetti. Juliana Gözen, “Bu meydan Kürt halkının onurlu barış, demokratik toplum mücadelesini gösteriyor ve faşist rejime karşı toplumun bütün demokratik haklarının kazanılması anlamına geliyor. 27 Şubat’ta gerçekleşen çağrının oturduğu bir denklem var. Bu çağrı sadece Türkiye’deki gidişattan doğru değil, Ortadoğu’daki bütün emperyalist güçlere karşı başta Rojava’da kurulan halkların mücadelesinin öz gücüne dayanan bir denkleme oturuyor. Dolayısıyla bugün Ortadoğu’da İsrail ve ABD denklemi üzerinden İsrail’in güvenliğini önceleyen, Ortadoğu dizaynına karşı halkların barış mücadelesi ve halkların bir arada yaşaması anlamına geliyor. Bu meydanlar şunu gösteriyor; onurlu bir barış, demokratik cumhuriyet, Kürt halkının ve Türkiye emekçilerinin insanca bir yaşam sürmesi, bizim mücadelemizden doğru geçecek. Bu Newroz’la aslında bunu kutlamış ve ilan etmiş olacağız” diye belirtti.
Haber: Rukiye Payiz Adıgüzel / MA