• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
20 Haziran 2025 Cuma
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Manşet

Amed Newroz’unda Öcalan’ın mesajları okundu

21 Mart 2024 Perşembe - 14:18
Kategori: Manşet, Yaşam
Amed Newroz’unda Öcalan’ın mesajları okundu

Amed Newrozu’nda PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın geçmiş yıllarda gönderdiği Newroz mesajları okundu 

Amed’de, “Rabe, dema azadî û serkeftinê ye” şiarıyla bir milyonu aşkın kişinin katıldığı Newroz Bayramı kutlamaları sürüyor.

Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüsü Cengiz Çiçek, kutlamalarda PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın geçmiş yıllarda Newroz’a dair yaptığı değerlendirmeleri okudu.

PKK Lideri Öcalan’ın Newroz mesajları şöyle:

“Newroz’u özgürlük ile anlamlaştıran, Zağros ve Toros dağ eteklerinden, Fırat ve Dicle nehir vadilerine; kutsal Mezopotamya ve Anadolu topraklarından tarım, köy ve şehir uygarlıklarına ANA’lık eden, halkların en eskilerinden olan mensubu olduğum Kürt halkına selam olsun!

 Selam özgürlük ve eşitliği rehber edinen bu büyük özgürlük yolunun yolcularına!

 Binlerce yıllık bu büyük medeniyeti farklı ırklarla, dinlerle, mezheplerle kardeşçe ve dostça birlikte yaşayan, birlikte inşa eden Kürtler ve kardeş topluluklar; siyasi baskılarla, dışardan müdahalelerle, grupsal çıkarlarla birbirlerine düşürülmeye çalışılmış; hakkı, hukuku, eşitliği ve özgürlüğü esas almayan düzenler inşa edilmek istenmiştir. 

 Son iki yüz yıllık fetih savaşları, emperyalist müdahaleler, baskıcı ve inkârcı anlayışlar, Arabi, Türki, Farisi, Kürdi toplulukları ulus devletçiklere, sanal sınırlara hapsetmiş; halklar suni problemlerle nefessiz bırakılmak istenmiştir. 

 Kapitalist moderniteye dayalı son yüzyılın baskı, imha ve asimilasyon politikaları; halkı bağlamayan dar bir seçkinci iktidar elitinin, tüm tarihi ve de kardeşlik hukukunu inkâr eden çabalarını ifade etmektedir. Etnik ve tek uluslu coğrafyalar oluşturmak, bizim aslımızı ve özümüzü inkâr eden kapitalist modernitenin hedeflediği insanlık dışı bir imalattır. 

 Ama Ortadoğu ve Orta Asya halkları artık uyanıyor. Kendine ve aslına dönüyor. Kendi öz tarihine uygun, alternatif bir modernite ve demokratik düzen arıyor. Artık kökleri üzerinden yeniden doğmak, omuz omuza ayağa kalkmak istiyor. 

 Biz, onlarca yılımızı tekçilik adına yok sayılan Kürt halkının varlığını kanıtlamak için feda ettik ve bu uğurda büyük bedeller ödedik. Kürtlerin tarihsel varlığına denk bir hukuki statüye kavuşma kararlılığını gösterdik. Sonu ne olursa olsun Hallacı Mansur gibi adalet, özgürlük ve yakıcı hakikat arayışından asla vazgeçmedik. Bu fedakârlıkların, bu mücadelelerin hiçbiri boşa gitmedi. Milyonlarca Kürt bugün Newroz meydanlarında öz benliğini, aslını ortaya koyuyor.

1973’lerde bir Newroz günü, yokluk sınırındaki Kürtlerin varlığını koruma direnişi ve özgürlüğünü sağlama kararlılığı ile yola çıkarak, Newroz’un direniş-özgürlük ruhunu yeniden dirilttik ve bugüne kadar getirdik. 

 Şahsıma yönelik uluslararası komplo da Kürt halkının özgürlük ruhuna yönelikti. İmralı sürecinde de bana dayatılan komplo, tıpkı halkıma dayatılan gibi umudun zerresini bırakmayan cinstendi. İmralı’da bulunduğum ilk günlerde şöyle bir düşüncem oluşmuştu: ‘Milyonlarca kişiyi daracık bir odada nasıl tutabilirsiniz! Gerçekten Kürt Ulusal Önderliği olarak, zindana giriş koşullarında kendimi milyonların sentezi haline getirmiş veya getirilmiştim.

 İnsan, ailesinden ve çocuklarından yoksun kalmaya bile hiç dayanamazken ben, bir daha hiç kavuşmamacasına ölümüne birleşmiş milyonların iradesinden ayrılmaya uzun süre nasıl dayanacaktım!

 Öyle büyük gerekçelerim olmalıydı ki tecride dayanabileyim, tecritte de olsa büyük bir yaşamın sergilenebileceğini kanıtlayayım. Şöyle düşünüyordum; Benim özgür yaşamı arzulamam için bağlı olduğum Kürt Toplumunun özgür olması, bir toplumsal statüye sahip olması gerekirdi. Fakat Kürtlerin yaşamı, etrafına duvar örülmüş zifiri karanlık bir zindandan farksızdı.

 On yıllardır Kürtlerin özgür yaşam, özgür insan ve özgür toplum arayışını gözeten bir Kürt Aklını oluşturmaya çalışıyorum. Ama hala prangalarımızdan kurtulabilmiş değiliz. Bu koşullarda bir Kürt bireyinin, kendini dışarıda özgür sanarak yaşaması, büyük bir yanılgıdır. Yanılgı ve yalanın egemenliği altında geçecek bir yaşam, kaybedilmiş ve ihanete uğramış bir yaşamdır. Bundan çıkardığım sonuç, dışarıda ancak bir şartla yaşanabileceği, onun da günün yirmi dört saatinde Kürtlerin Varlık ve Özgürlüğü için savaşım içinde olmakla mümkün olabileceğidir. Ahlâklı ve onurlu bir Kürt için yaşam, kesinlikle günün yirmi dört saatinde Varlık ve Özgürlük Savaşçısı olmakla mümkündür.

 İmralı’daki yaşamımla bağlantılı olarak halkımızca merak edilen bir soru, cezaevinden çıkış halinde nerede ve nasıl yaşayacağımla ilgilidir. 

 Pek hayalcilik yapacak bir kişilik değilim. Devrimci Gerçekçilik denilen bir yaşam tarzının sahibi olduğum çok iyi bilinmelidir. Çok kısaca özetlemeliyim ki benim için yaşam, özgür yaşandıkça mümkündür. İnsan yaşamı, ancak toplumsal olarak özgür, farklılık içinde eşit ve demokratik yaşanabilir. Bunun dışındaki yaşam biçimleri, sapaktır dolayısıyla hastalıklıdır. 

 O halde olası bir cezaevinden çıkışta her nerede olursam olayım, hangi anda yaşarsam yaşayayım sonuna kadar gerekli olan her söylem ve eylem tarzıyla sürekli mücadele içinde olacağım doğaldır.

 Dört duvar arasında bile her gün kendimi on defa yeniyor, yeniliyor devrimler gerçekleştiriyorum. Toplumsal sorunların tek bir tanesini on devrim gerekçesi olarak ele alıyorum. Bugün dışarıda olanlar, imkanı-koşulları olanlar sizlersiniz. Amed’e, Botan’a ve daha birçok yere selam söylemiştim. Ancak bilinmelidir ki önemli olan bu selamlarıma nasıl karşılık verildiğidir!

 Mesela ben olsaydım, kendi köyüme, Cudi Dağına, Cilo Dağı eteklerine, Van Gölü çevresine, Ağrı, Munzur ve Bingöl dağlarına, Fırat, Dicle ve Zap kıyılarına, Urfa, Muş ve Iğdır ovalarına kadar yolum nereye düşerse düşsün, her yerde sanki korkunç tufandan çıkan Hz. Nuh’un gemisinden inmiş gibi davranır, Hz. İbrahim’in Nemrutlardan, Hz. Musa’nın Firavunlardan, Hz. İsa’nın Roma İmparatorlarından ve Hz. Muhammed’in cehaletten kaçması misali kapitalist moderniteden kaçar, bu tarihsel kişiliklerden ve toplum gerçeklerinden ilham alarak işlerime koyulurdum.

 Sizleri bu düşüncelerle; bedenen, ruhen ve zihnen varoluş felsefesi temelinde benimle yol yürümeye, yeterli yoğunluk ve irade ile eşlik etmeye, Demokratik Modernitemizi inşa etmeye çağırıyorum.

 Selam olsun özgürlüğe güç verenlere, 

 Bitmeyen sevgi ve selamlarımla…

 Bijî Newroz!

ABDULLAH ÖCALAN”

Kaynak: MA

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Newroz Beyrut’ta da kutlanıyor

Sonraki Haber

Leyla Zana: Başkan Apo’nun felsefesiyle aydınlandık

Sonraki Haber
Leyla Zana: Başkan Apo’nun felsefesiyle aydınlandık

Leyla Zana: Başkan Apo'nun felsefesiyle aydınlandık

SON HABERLER

Mazlum Ebdî: Tarihi aşamadayız, Kürtler yerini almalı

Mazlum Ebdî: Tarihi aşamadayız, Kürtler yerini almalı

Yazar: Yeni Yaşam
20 Haziran 2025

Neler oluyor?

Darbe mekaniği ve papatya falı

Yazar: Yeni Yaşam
20 Haziran 2025

Hakikatin ruhu, yolda birlik, tarihi sorumluluklarımız (2)

 İsrail’in İran’a saldırısı ve olası demokratik fay hatları

Yazar: Yeni Yaşam
20 Haziran 2025

Judenrat Zanyarlar, ‘Hür’ ‘devletçi’ler ve faşizmin ‘Sözcü’leri

Judenrat Zanyarlar, ‘Hür’ ‘devletçi’ler ve faşizmin ‘Sözcü’leri

Yazar: Yeni Yaşam
20 Haziran 2025

Bir milyon dolarlık füze ve kriz

‘Vatan savunması’ ve Üçüncü Yol

Yazar: Yeni Yaşam
20 Haziran 2025

Köyden kente işçi göçü

Bitlis’te beş minarenin yerini HES’ler alıyor

Yazar: Yeni Yaşam
20 Haziran 2025

Bakur’da Demokratik Konfederalizmin gerilimi: İçsel dinamikler, devlet stratejisi ve yeniden inşa imkânı

Bakur’da Demokratik Konfederalizmin gerilimi: İçsel dinamikler, devlet stratejisi ve yeniden inşa imkânı

Yazar: Yeni Yaşam
20 Haziran 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır