Sürece dair konuşan Amed’de yaşayan yurttaşlar, devletin endişeleri gidermek için SDG’ye karşı tutumun değişmesi, kayyımları geri alınması, ve insan hakları konusunda adımlar atılması gerektiğini ifade etti
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’ta yaptığı çağrının ardından başlayan süreç Kürt Özgürlük Hareketi’nin somut adımlarıyla sürüyor. Gözler devletin atacağı adımlar ve hayata geçireceği entegrasyon yasalarına çevrildi.
Sürece dair konuşan Amed’in Sûr ilçesi sakinleri, devlete adım atma çağrısında bulundu.
‘Koruculuk lağvedilmeli’
Sürecin ilerleyebilmesi için devletin somut adımları bir an önce atması gerektiğini kaydeden Azad Muhammed Emin Kan adlı yurttaş, 2013’teki sürecin de devletin bir türlü somut adım atmamasından kaynaklı sona erdiğin anımsattı. Koruculuk sisteminin lağvedilmesi, anadilde eğitim, cezaevlerindeki tutsakların tahliyesi gibi onlarca sorunun çözülmeyi beklediğini belirten Kan, devletin bunları çözmek yerine halen saldırgan tutumunda ısrar ettiğini söyledi.
‘Devlet sözünü tutmadı’
Anadilde konuşmanın doğuştan gelen bir hak olduğunu bunun dahi halen engellendiğini kaydeden Halime Taş, devletin halkların dilini tanıyarak süreçteki samimiyetini ilan etmesi gerektiğini söyledi.
Muazzez Özkan, devletin ciddi ve dürüst olması gerektiğini belirterek, “Umreden yeni geldim ve orada süreç ile Kürt halkı için dua ettim. Devlet 3 aydan fazladır verdiği sözleri tutmadı. Sayın Öcalan’ın Meclis’e gelip konuşması da sözü hala tutulmadı. Komisyonun Sayın Öcalan ile görüşmesi de gerçekleşmedi. Tüm bunların gerçekleşmesi ve hızlı bir şekilde adımların hayata geçirilmesi gerekiyor” dedi.
‘PKK’nin adımları barış göstergesi’
Sadık Dengiz, binlerce yıllık tarihe sahip olan surların çok sayıda savaş, acı, ölüm ve katliamlara tanıklık ettiğini belirterek, surların barışa tanıklık etme zamanının geldiğini söyledi.
PKK’nin attığı adımların barış konusundaki ciddiyetinin göstergesi olduğuna dikkat çeken Refik Papatya, devletin de ciddi adımları atması gerektiğini söyledi.
Yasin Değerli, Kürt halkının birlik içinde olup süreci sahiplenmesi gerektiğini kaydederek, barışın kaybedeninin olmadığını, herkesin kazanacağını söyledi.
‘Barış cezaevlerinden başlatılmalı’
Kazım Ümitli, cezaevlerinin doluluk oranına dikkat çekerek, barışın cezaevlerinden başlatılması gerektiğini söyledi.
Önder Şahiner, Kürtlerin varlığını tanıyan anayasal bir düzenlemenin dahi hayata geçirilmediğini anımsatarak, şunları söyledi:
“Anadilde eğitim olacak mı? Kürtlerin varlığı anayasal bir düzeyde tanınacak mı? Yerel yönetimlerin güçlendirilmesi var mı? Süreci yürüten Bahçeli ve Erdoğan’ın samimi adımları yok. ‘Terörsüz Türkiye’ dışına çıkmış değiller. Halen kayyım atanan belediyeler geri verilmedi. Ademi merkeziyetçi sistemin tanınması, SDG’ye karşı tutumun değişmesi, anadilde eğitim, insan hakları konusunda adım atılması gibi konularda adım atılması gerekiyor. Devletin süreç konusundaki endişeleri ortadan kaldırması gerekiyor.”
Haber: Fethi Balaman / MA









