Dil dernekleri ve eğitimciler ‘Barış ve Demokratik Toplum Süreci’nde anadilde eğitimin önündeki engellerin kaldırılmasını istiyor
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı” ve PKK’nin “fesih” kararının yankıları sürerken, temel hak ve özgürlüklere dair yasal düzenlemeler yapılması yönünde toplumda büyük bir beklenti hakim. “Barış ve Demokratik Toplum Süreci”nde öne çıkan taleplerin başında anadilde eğitim geliyor. Kürtçenin geliştirilmesi ve yaşatılması için çalışma yapan dernek ve örgütler, düzenledikleri eylem ve etkinliklerle Kürtçenin resmi ve eğitim dili olmasını istiyor.
Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) Amed 2 Nolu Şube Eşbaşkanı Duygu Özbay, devletin “tekçilik ve asimilasyon” üzerine kurduğu eğitim sistemini değiştirerek sürece katkı sunabileceğini söyledi. Duygu Özbay, “Eğitim sistemi tekçilik etrafında dizayn edilmiş. Tek cinsiyet, tek dil, tek millet, tek inanç etrafında dizayn edilmiş bir sistem. Bu sistemle öfke ve şiddet kalıcılaştırılıyor” dedi.
‘Eğitim kısmında da reformlar yapılmalı’
Duygu Özbay, Ruanda’da yaşanan gelişmeleri hatırlatarak, “Nisan-Temmuz 1994’te Ruanda da aşırı milliyetçi milisleri tarafından yaklaşık 800 bin Tutsi ve ılımlı Hutu katledildi. Ruanda eğitim müfredatı barış süreci öncesi ‘biz ve onlar’ üzerine kurulmuştu. Ancak barış sonrası bu ortadan kaldırıldı ve olumlu sonuç alındı. Barış kültürünün yerleşmesi için geniş kapsamlı eğitim programları düzenlendi. Bu programlarda etnik ayrımcılık karşıtı ve toplumsal uzlaşma mesajları ön plandaydı” diye konuştu.
Barış süreçlerinde ilk olarak eğitim sisteminin değiştirilmesi gerektiğini vurgulayan Duygu Özbay, “Anayasal reformlar yapılabilir. Eğitim kısmı da aynı şekilde yapılmalı. İnkarcı ve asimilasyoncu bir politika yerine, demokrasiyi ve insan haklarını esas alan bir politika devreye konulmalı” dedi.
‘Kürtçe resmi ve eğitim dili olmalı’
Mezopotamya Dil ve Kültür Araştırma Derneği (MED-DER) Eşbaşkanı Remzi Azizoğlu ise, Kürtçe önündeki engellerin kaldırılması gerektiğine vurgu yaptı. “Öncelikle eşitlik sağlanmalı” diyen Azizoğlu, tüm halkların anadilde eğitim görme hakkının olduğunu kaydetti. Azizoğlu, “Bunun için Kürtçenin hem eğitim hem de resmi dil olması gerekir. Kürtler, Türkçe ile eğitime başlıyor. Bunun öğrenme süresi de uzun sürüyor ve bu süreç gelişim önünde engel oluyor” dedi.
Remzi Azizoğlu, 100 yılı aşkın bir süredir devrede olan politikaların terk edilmesi gerektiğini vurgulayarak, şunları kaydetti: “Cumhuriyet Kürtlerin inkarı üzerine kuruldu. Dili ve kültürü kabul etmeyen bir sistem oluşturuldu. O sistem o günden bugüne kadar geldi. Bunun değişmesi gerekiyor. Biz dil konusunda süreçte aktif bir şekilde rol oynamak istiyoruz. Bunun için alt yapımız var. Dilin önündeki engeller kaldırılmalı. Ortak yaşam talebinde bulunuluyorsa, farklılıkların kabul görmesi gerekiyor. Onurlu bir barışın inşası için herkes elini taşın altına koymalı.”
Haber: Fethi Balaman \ MA