• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
19 Temmuz 2025 Cumartesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar

Anayasa’yı tangır tungur etmek!

15 Ocak 2019 Salı - 00:10
Kategori: Yazarlar

Bizimkisi galiba lanetlenmiş bir nesil olsa gerek. 27 Mayıs 1960’dan bu yana gerçekleştirilen darbelerin hepsine tanık olduk çünkü. Haydi, sayalım: 27 Mayıs 1960, 12 Mart 1971, 12 Eylül 1980, 28 Şubat 1997 (Post-modern darbe), 27 Nisan 2007 (e-muhtıra), 15 Temmuz 2016 (Dost-modern darbe girişimi) ve 20 Temmuz 2016 (Sivil darbe). Az kalsa da, henüz 70 yaşına ulaşmadık ama ‘maşallah’ ömrümüze 7 darbeyi sığdırmışız.

Bu arada, 27 Mayıs’ın başbakan ve iki bakanını idam eden devlet aklının bir bölümüne karşı, devlet aklının sağ bölümü 12 Mart’ta üç fidanın idamıyla intikam almış. 12 Eylül’de ise soldan beş-on kişiyi idam edebilmek için göstermelik olarak sağcı biri idam edilmiş falan. Böylesine soğuk yazdığıma bakmayın (kusuruma bakmayın ve özür dilerim) her biri, büyük bir trajedi ve büyük bir felaketti bunlar, ülkemizde yaşayan halklarımız açısından…

1.Dünya Savaşı sonrası, NATO’cu kapitalist dünya tercih edildiği için tek partili sistemden çok partili sisteme geçilmesine benzer şekilde, Avrupa Birliği hedefiyle 2002 yılında idam cezası kaldırıldı. Yerine ‘ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası’ gibi, neredeyse idamdan beter bir ceza getirilmişse de, idam cezasının kaldırılması, ülkemizdeki en büyük insani kazanımlardan biri olarak anılmalı ve kabul edilmeli.

İdamın kaldırıldığı yıllarda, sadece Menderes ve iki bakanının idam edilmesi değil, 12 Mart’ta idam edilen Deniz Gezmiş ve iki yoldaşının idamı irdelendi. Hatta “Deniz Gezmiş ve iki arkadaşı, bugün yargılansa 10-15 yıl hapis cezası anca alır ve bugün aramızda olurlardı,” denildi. Çünkü onlar, herhangi bir kimseyi bile öldürmemişlerdi. Yaptıkları bir-iki eylem, banka soygunu vs. idam edilmeyi gerektirecek şeyler olamazdı falan…

2004 yılında yenilenen Türk Ceza Kanunu’nda madde numarası kaç oldu bilmiyorum ve hiç de merak etmiyorum ama bizim neslin çok iyi bildiği TCK’da söz konusu maddenin numarası 146 idi. Maddede “Anayasayı tağyir, tebdil ve ilga etmek (yani değiştirmek, kaldırmak) deniliyordu. Burada geçen “tağyir, tebdil ve ilga” gibi kelimeleri telaffuz etmekte zorlandığımız için şöyle bir söylem bulmuştuk: Anayasayı tangır tungur etmek…

12 Mart’ta üç fidanımız, 12 Eylül’de çok yoldaşımız bu madde üzerinden idam edildi. Söz konusu maddenin numarası değişse de yeni TCK’da bu ceza (ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası olarak) yer almaya devam ediyor. Bugünkü hükümet sahipleri, iktidar değiştiğinde, kaçınılmaz olarak yargı önüne çıkartılacak. Çoğunun Anayasa’yı ihlal, Anayasayı tangır tungur etmekten, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası almaları tek celselik bir davaya bakar.

Örneğin TBMM’deki milletvekilleri arasından Meclis Başkanı seçilmiş olduğu için, yani Meclis Başkanı olarak partiler üstü haline geldiği; tarafsız hareket etmesi gereken bir konumda olduğu için Anayasa’nın ilgili maddesine (94. madde) göre seçimlerde aday olabilmesi için istifa etmesi gerektiği halde istifa etmeyen Sayın Binali Yıldırım, şu anda Anayasa’yı tangır tungur ediyor. Bunun cezası ise, tartışmasız çok açık!

Sayın Binali Yıldırım! Biz sizin, yarınlarda “Anayasayı tangır tungur etmekten” yargılanmanızı görmek istemiyoruz. Nitekim karikatür karakteri “Tipitip” benzeri şirin rakibiniz Ekrem İmamoğlu, “İstifa edip, etmemesi, kendi takdiri” diyerek, size tuzak kuruyor bile olabilir. Sizin “Hayvanlar da canlıdır” şeklindeki bilim tarihine olağanüstü şahane katkınız bize yeter!

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Direniş zafere götürür!-İsa Taşçı yazdı…

Sonraki Haber

Aydınlardan Kürt siyasetçilere destek

Sonraki Haber

Aydınlardan Kürt siyasetçilere destek

SON HABERLER

El koyma, çökme, ele geçirme

Neden duymayız birbirimizi, neden görmeyiz gerçekleri?

Yazar: Yeni Yaşam
19 Temmuz 2025

Muhalefet mi dediniz?

Demokrasi, yurttaşlık, sınıf mücadelesi

Yazar: Yeni Yaşam
19 Temmuz 2025

Hak savunuculuğunun bedeli!

Zıtların birliği ve kapımızdaki yeni savaş

Yazar: Yeni Yaşam
19 Temmuz 2025

ABD seçim sonuçları ve  kötülüğün ardına kadar açılan kapıları

Barışa giden yolda belirsizlikler

Yazar: Yeni Yaşam
19 Temmuz 2025

DEM Parti: Mahkeme açıkça suç işliyor

DEM Parti: Mahkeme açıkça suç işliyor

Yazar: Yeni Yaşam
19 Temmuz 2025

Demokratik siyaset ve dili

Demokratik siyaset ve dili

Yazar: Yeni Yaşam
19 Temmuz 2025

Öcalan’ın çağrısı, süreç ve çağ analizi

Öcalan’ın çağrısı, süreç ve çağ analizi

Yazar: Yeni Yaşam
19 Temmuz 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır