• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
6 Kasım 2025 Perşembe
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar

Andımız sömürüsüz yaşamdır! – Aziz Ferman

Yeni Yaşam Yazar: Yeni Yaşam
9 Haziran 2019
Kategori: Yazarlar
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Türkiye’de emek verenlerin, ekmek uğruna canlarını yitirmediği bir gün dâhi geçmiyor. Bu durum ‘Neler oluyor Türkiye’de?’ sorusunu her an sormamıza ve bunun üzerine kafa yormamıza neden oluyor. Cevabı ise bir o kadar düşündürücü ve de trajik.

Türkiye’nin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yaşanan işçi ölümlerinin ardından gelişen tepkilere cevaben söylediği ‘öleni an, mücadeleye devam’ sözü tarihin sömürü ve sınıflı yaklaşımına tekrar ayna tutuyor. Ve belki de bu söylem paralı kölelik sistemini daha çok derinleştirerek ve daha da büyüteceğinin zemini oluyor. Özcesi; paranızı veriyorsak, ekmek alabiliyorsanız ve hala yaşayabiliyorsanız neden daha fazlasını istiyorsunuz demek istiyor. Mücadeleden kasıt ses çıkarmadan ölene kadar çalışmaktır. Bu sözleriyle aynı zamanda ne yaptığını, neye hizmet ettiğini, kime kazandırdığını, doğaya insanlara ne kadar zarar verdiğini düşünme! ve de yanında yaşamı örmek isterken can verenleri sadece anarak yetin demektedir. ‘An’ yani ağla sızla ve sus daha fazlasına kalkışma. “Gezi benzeri olaylara asla izin vermeyeceğiz” derken pratik politikasını da bu söylemler üzerine inşa etmektedir. İnsan canının hiçbir şeye tekabül etmemesi, doğa katliamları, ekolojik dengesizlikler ve en önemlisi de sınırsız sömürüyü ifade edecek tek cümle; ‘öleni an, mücadeleye devam’dır. Bu cümle bile başlı başına var olan devlet daha doğrusu iktidar stratejisini en somut şekliyle ortaya koymaktadır. Yıllardır yaşanan işçi ölümleri, doğa talanı ve insan sömürüsünü anlamak için bir soru soruyoruz: ‘Türkiye’de ne oluyor?’ Cevabını ise hızla ve tüm çıplaklığıyla yaşamda buluyoruz: “Sınırsız sömürü ve gasp.”

Ülkede yaşanan bu sorunlar her iki uç arasında gidip geliyor. Bir yandan var olan iktidar politikaları sebebiyle ölümlerin bile olağanlaştığı sömürgeci düşünce tarzı diğer yandan da güvencesiz çalışmanın bir hak ihlali, insanlık ayıbı olduğu gerçeği ile ortada duran emekçilerin ahlaki-politik mücadelesi. Birbiri ile kesinlikle uzlaşmayacak ve uzlaşılmaz olan iki uç düşünce ve yürütülen hak mücadelesini bastıran, yok sayan ve anlamsızlaştıran bir sistem var. Daha dün Kocaeli’nde muhtemelen yol parası olmadığı için bayrama gidemeyen ve kirasını ödemeyecek durumda olduğu için de fabrikada kalmak durumunda olan dört işçi, yanarak can verdiler. Bu ölümlere yenileri eklenecek mi bilemiyoruz, fakat yaşanan daha nicelerini biliyoruz.

Yerleştirilemediği için canına kıyan öğretmen adaylarını, çocuğunun istediği şeyleri alamadığı için intihar eden babaları, kendi ihtiyaçlarını dahi karşılayamadığı için suya atlayarak can verenleri, Suruç’ta evine dönerken polisler tarafından taranan işçileri, Ankara’daki mitingde barış istemek için alanlara çıkan emekçilerin içlerinde patlayan bombaları ve somadaki maden patlamasında yitiren 307 canı da biliyoruz. Peki, bu duruma daha ne kadar deyim yerindeyse ‘mücadeleye devam’ ederek cevap olabileceğiz, işte bu büyük bir muammadır. Doğru yol olarak gösterilen bu ‘mücadele’ daha birçok canı alacaktır, bu mücadele tarzıyla da dün yaşananlar bugünümüzü ve yarınımızı da belirleyecektir. Fakat gerçekten mücadele edenlerin; 1 Mayıs 1977’de direnerek alana girenleri, gezi protestolarında günlerce direnenleri ve en son Türkiye’de yaşanan tüm haksız ve hukuksuzluklara karşı direnen açlık grevi direnişçilerini de bilmekteyiz. Bu nedenle doğru mücadele mutlaka doğru sonuca götürecek gerçeğinin bize gösterdiği sonuçlarla da var olan sistemi kabul etmemenin en doğru yol olduğunu da görmekteyiz

Yeni Yaşam

Yeni Yaşam

İlgiliYazılar

Zor barışın önderliği

Zor barışın önderliği

Yazar: Bedri Adanır
6 Kasım 2025

Şimdi yüzyılın başında inkâr edilmiş bir halkın varlık ve özgürlük iddiasının sözcüsü, eylemcisi, önderi haline gelmiş bir Önderlik gerçekliği olduğunu...

Devrimde buluşmak

Yaşam sınırları çizilenler ve yok oluşa sürüklenenler

Yazar: Heval Elçi
6 Kasım 2025

Yaşam alanları niteliklerine göre önce tanımlanır. Sonrasında yasalara, yönetmeliklere yedirilir tanımlar. Doğal alanlar, doğal varlıklar için çitleme sürecinin ilk döşenen...

Bu yılki ‘Dünya Barış Günü’ diğer yıllardakinden neden daha önemli?

Barış ve Demokratik Toplum Süreci’ndeki yavaş gidişat ekonomi için iyi değil

Yazar: Heval Elçi
6 Kasım 2025

Ülkede ağır adımlarla da olsa yürümekte olan “Barış ve Demokratik Toplum Süreci” en son PKK’nin silahlı güçlerini Türkiye sınırları dışına...

‘New York, New York’

‘New York, New York’

Yazar: Bedri Adanır
6 Kasım 2025

Amerika Birleşik Devletleri’nin kalbi, kapitalizmin kâbesi New York’u, sosyalist-demokratik bir “öteki New York” koalisyonun başında beklenmedik bir başarıya ulaşan Zohran...

Halkın sanatçısı olmak

Medya dili süreci bulandırıyor

Yazar: Heval Elçi
6 Kasım 2025

Birçok alanda olduğu gibi, barış süreçlerinde de medyanın kritik rolü küçümsenemez. Çatışma odaklı yayıncılık yapan ve çatışmayı kışkırtıp kızıştıran yapılara...

Seçim, geçim ve huzur

Hanedanlık devrede

Yazar: Heval Elçi
6 Kasım 2025

Erdoğan kendisinden sonra gelecek ismi yavaş yavaş topluma enjekte etmeye devam etti. Oğlu hani kasayı sıfırlayan olarak hatırladığımız Bilal’i AKP’nin...

Sonraki Haber

Eylemlerimizin temelini oluşturan kavram- Gülcan Dereli

SON HABERLER

Barış akademisyenleri: Biz buradayız, geri döneceğiz

Barış akademisyenleri: Biz buradayız, geri döneceğiz

Yazar: Yeni Yaşam
6 Kasım 2025

Zor barışın önderliği

Zor barışın önderliği

Yazar: Bedri Adanır
6 Kasım 2025

Sudan’da RSF Suriye’de HTŞ-SMO

Sudan’da RSF Suriye’de HTŞ-SMO

Yazar: Heval Elçi
6 Kasım 2025

Devrimde buluşmak

Yaşam sınırları çizilenler ve yok oluşa sürüklenenler

Yazar: Heval Elçi
6 Kasım 2025

Karakaya köylüleri: Köyümüz işgal edildi

Karakaya köylüleri: Köyümüz işgal edildi

Yazar: Yeni Yaşam
6 Kasım 2025

Akın Gürlek’ten Özgür Özel’e 500 bin liralık manevi tazminat davası

Akın Gürlek’ten Özgür Özel’e 500 bin liralık manevi tazminat davası

Yazar: Yeni Yaşam
6 Kasım 2025

Sudan’da Hızlı Destek Kuvvetleri ateşkesi kabul etti

Sudan’da Hızlı Destek Kuvvetleri ateşkesi kabul etti

Yazar: Yeni Yaşam
6 Kasım 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır