• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
17 Ağustos 2025 Pazar
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar

Anlamı kirletmeden-Hicri İzgören

Yeni Yaşam Yazar: Yeni Yaşam
2 Mayıs 2019
Kategori: Yazarlar
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

“Sevgileri yarınlara bıraktınız. / Kalbimizi dolduran duygular / Tutuklu kaldı kalbimizde.” diyor Behçet Necatigil bir şiirinde. Son dönemlerde nereye gitsek, kimin gözlerinin içine baksak derin bir mutsuzluk ifadesi görüyoruz. İzlediğimiz her görüntü, dinlediğimiz ya da dillendirdiğimiz her söz anlamını yitirmiş gibi, özlemini çektiğimiz şeyler dünyayı terk etmiş, başka bir gezegene göç etmiş sanki. Şarkımızı, şiirimizi, sevdamızı unutmuş gibiyiz. Yüreğimizin resmi ve gizli tarihinde bize kahramanlar ve soytarılar bahşeden hayat, yeni dekorlarla değiştiriyor sahnesini. Bize rağmen oluşturulan bir mizansende yeni oyunlar sahneleniyor. Yeni roller biçiliyor can evimizde. Yüreğimizin bir köşesinde bu oyunu bozacak bir avazımız bir şarkımız vardır mutlaka. Açsak içimizin kapılarını duygularımız belki de rüzgarlarla yarışacak.

***

Yaşamak, yaşatmak ve sevmek için hep bilinmeyen bir zamanı bekleriz. Günlük hırslara boğulan hayatımızı papatyalar gibi koparıp vazolarda yaşatmaya çalışırız. Yaprakları solan papatyalar ve kokuşan su, biraz da hayatların solması ve kokuşması gibidir. Yüzümüzün solgun yansımalarını görürüz aynalarda. Rüküş bir makyaj gibi sırıtır zaman. Kirletilmemiş bir beyaz sayfa da yoktur. Benzimiz soluk, yağmura susamış saçlarımız, yüzeyden görülmeyen yer sarsıntıları gibi dipten gelen depremlerle sarsılıyoruz. Rüzgarımızı ve yağmuru unuttuk sanki. “Hayat bizi bekliyor, gitmemek olmaz” diyordu şair. Gitmek gerekiyordu, unuttuk. Hiçbir şey kendiliğinden değildi, sebepler ve sonuçlar konuşuyordu. Dinlemeyi unuttuk. Hep ikinci ve üçüncü tekil şahısları sorguladık, kendimizi sorgulamayı unuttuk. “Biz”in bir “ben”ler topluluğu olduğunu unuttuk. Oysa yoklasak yüreğimizi yalansız ve yalın olanı anlatacak bize.

Düşler serpiştirir içimize gizlice. Bir yasemin kokusunda duyumsamak her şeyi. Zordur elbet dikenler arasından gül devşirmek misali ama tüm zorluğuna rağmen bir gökkuşağı renginde görmek hayatı… Binlerce kez solsa da arsız bir çiçek gibi yeşil kalmakta direnebilmek gibi. Yoklasak yüreğimizi bir bir dilimizin ucuna geliverir düşünüp de söyleyemediklerimiz. Orda haykırmamızı bekliyor. Koy versek bir su gibi akacak, çağlayanlar oluşturacak körelmiş duyarlıklarımız. O zaman öpeceğiz hayatın terli teninden. Her şey dudaklarımızın ucunda.

***

Sadece sözcüklerden oluşan bu yazıya kocaman bir fırça ve gökkuşağının yedi rengini de eklemek isterdim. Belki bir bahar resmi yapmak istersin diye. Güneşin doğuşunu, ekmeğin buğusunu, nergisin kokusunu… Birkaç dilek de sen ekle bu yazıya, birkaç dilek de sen tut. İçinde bir kavaldan ezgiler olsun. Yeni doğmuş çocuklara ad koymak gibi olsun. Bir dilek dile “suç” olsun. Belki de böylece sözcükler anlam bulur. Bir kitabın sayfaları yüreğin rüzgarıyla savrulur… Önceyi ve sonrayı anlat der sana.

Uyku tutmaz gecelerde ayrılığın sazı olsun. Sevdayı anlat. Gurbetten ve sıladan, kara gözlerden söz et… Sonra bahar yağmurlarından, sırılsıklam şiirlerden, o her yere yakışan kuştan, umuttan söz et…Yalansız ve yalın olanı anlat der sana. Acıyı şerbet yapıp içebilmeyi, köprüleri atabilmeyi… Hayatı, özneyi ve nesneyi anlat der. En uysal sözcüklerimizin nasıl çığlıklara dönüştüğünü, o duru, durgun suların, yüreğimizde patlayan dalgalar oluşunu anlat der. Anlamı kirletmeden anlat. Anılar çok narindir unutma, çok kırılgandır. Sakın incitme.

***

Azıcık kulak versek, hayat her dem usulca fısıldıyor bize şu son cümleleri: Rüzgarını yitirme, şarkını söyle. Düşlerin ve sevdaların var unutma, Umudunu yitirme…

Yeni Yaşam

Yeni Yaşam

İlgiliYazılar

Süreci zehirleyen davranışlara dikkat!

Süreci zehirleyen davranışlara dikkat!

Yazar: Yeni Yaşam
17 Ağustos 2025

Bununla da yetinmeyen aynı jandarma, arkadaşımıza ‘Siz Kürtlerin, bu ülkede hiçbir hakkı yoktur. Tek bir hakkınız var; o da el...

Amedliler ‘yeni sürece’ dair sözünü söyledi

Birlik olunmadan ekolojik denge olur mu?

Yazar: Yeni Yaşam
17 Ağustos 2025

Mevsim olarak ekolojik döngünün en sıcak ayını yaşıyoruz. Ama bu sıcaklık ekolojik döngünün yarattığı bir sıcaklık değildir. Tıpkı bir buharlı...

Barış bir mücadele sorunudur

Komisyon, H. Fidan’ın açıklamaları ve devletin tutumu 

Yazar: Yeni Yaşam
17 Ağustos 2025

Son günlerde barış sürecini etkileyen önemli gelişmeler yaşandı. Toplumun %98’ini temsil eden partilerin yetkililerinden oluşan komisyonun ne yapacağı, yetkisi ve...

ABD seçim sonuçları ve  kötülüğün ardına kadar açılan kapıları

Tarihsel kırılmalar ve siyasal zemin

Yazar: Yeni Yaşam
16 Ağustos 2025

Çok yönlü yeni bir süreç içindeyiz. Kürt sorununun tarihsel eşitsizlikler yönüyle ele alınması, çözümün de yalnızca güvenlik politikalarıyla değil; demokratikleşme,...

Mesele Suriye’nin özgürleşmesi mi küresel ekonomiye entegrasyonu mu?

Savaşın nedenleri sorgulanmadan barış mümkün mü?

Yazar: Yeni Yaşam
16 Ağustos 2025

Otoriter rejim bir taraftan sendikal hak ve özgürlükleri ortadan kaldırarak emekçileri açlığa, yoksulluğa mahkum ederken diğer taraftan çıkarılan yasalar ve...

Hakikatin ruhu, yolda birlik, tarihi sorumluluklarımız (2)

Makbul yurttaşın sonu: Özgür ve komünal yurttaşın zamanı

Yazar: Yeni Yaşam
16 Ağustos 2025

Ulus-devletin “makbul vatandaş” tanımı artık iflas etti. On milyonlarca insan için mevcut yurttaşlık anlayışı derin bir krizde. Aslında bu kriz...

Sonraki Haber

SON HABERLER

Hapishanelerde kadınların durumu ağırlaşıyor

Hapishanelerde kadınların durumu ağırlaşıyor

Yazar: Yeni Yaşam
17 Ağustos 2025

Süreci zehirleyen davranışlara dikkat!

Süreci zehirleyen davranışlara dikkat!

Yazar: Yeni Yaşam
17 Ağustos 2025

Amedliler ‘yeni sürece’ dair sözünü söyledi

Birlik olunmadan ekolojik denge olur mu?

Yazar: Yeni Yaşam
17 Ağustos 2025

Jin Dergi’nin yeni sayısı yayında

Jin Dergi’nin yeni sayısı yayında

Yazar: Yeni Yaşam
17 Ağustos 2025

Barış bir mücadele sorunudur

Komisyon, H. Fidan’ın açıklamaları ve devletin tutumu 

Yazar: Yeni Yaşam
17 Ağustos 2025

Özgür Özel: Çözüm barışa ve kardeşliğe olan inançla gelecek

Özgür Özel: Çözüm barışa ve kardeşliğe olan inançla gelecek

Yazar: Yeni Yaşam
16 Ağustos 2025

Süveyda’da saldırılara ve ablukaya karşı protesto

Süveyda’da saldırılara ve ablukaya karşı protesto

Yazar: Yeni Yaşam
16 Ağustos 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır