• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
28 Haziran 2025 Cumartesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar Murat Çakır

Antikomünizm cenneti

18 Temmuz 2021 Pazar - 16:09
Kategori: Murat Çakır, Yazarlar
Scholz hükümeti kurulurken…

Murat Çakır

Almanya’daki tekelci burjuvazinin emperyalist cephenin en rafine ve en saldırgan burjuvazisi olduğunu defalarca tespit etmiştik. En kindarı olduğunu da eklemeliyiz. Nitekim Almanya’daki son gelişmeler bu tespitlerimizi bir kez daha teyit etmektedir. Almanya’nın dünyanın en zengin ülkelerinden birisi olmasına, emperyalist-kapitalist dünya düzeninin içinde debelendiği çoklu kriz ortamıyla diğer ülkelerden nispeten daha rahat baş edebilmesine ve toplumsal direniş potansiyellerini istedikleri yöne kanalize edebilmelerine rağmen, tarihlerinin belki de en zayıf konumunda olan Alman komünistlerine bir nebze tahammül edemeyen bir burjuvaziyle karşı karşıyayız.

Tarihin sonu geldi, sınıf savaşları bitti safsatasını bizzat yalanlayan Alman burjuvazisidir. Devlet aparatının olabildiğince gericileştirilmesi, demokratik ve sosyal hakların budanması, yukarıdan dayatılan sınıf savaşı ile ezilen ve sömürülenlerin tarumar edilmesi ve saldırgan yayılmacılığı körükleyen militarizm el ele gelişirken, hatta kapitalizm dünya çapında mutlak egemenliğini ilân etti denilirken; akademide ve bilim dünyasında eleştirel bilimsel düşüncenin zerresi kalmamış, sendikal hareket ile reformist sol işbirlikçi hâline getirilmiş, ırkçı-faşist partiler rehabilite edilmişken, gene de kadim düşmanından korkan bir sınıftır Alman burjuvazisi.

O nedenle polis salahiyet yasaları sertleştirilmekte, kontrol mekanizmaları genişletilmekte, yürüyüş ve miting hakları kısıtlanmakta, muhalif medyaya, bilhassa sosyalist basına karşı hukuksal adımlar ve ticari tedbirlerle baskı uygulanmakta, ırkçı-faşist saldırganlar mahkemelerce cezasız serbest bırakılırken, antifaşist örgütlere ağır yaptırımlar uygulanmakta, radikal solculara devlet düşmanı muamelesi gösterilmektedir. Nitekim, geçen hafta da yazdığımız gibi, Alman Komünist Partisi DKP’ye fiili yasak getirilmektedir.

İşte hiç şüphe götürmeyen gerçek burada kendisini göstermektedir: Almanya tekelci burjuvazisi, yaşamın her alanına ve her şeye egemen sınıf olmasına rağmen, korkmaktadır. Çünkü antikomünizm cenneti hâline getirdikleri, emek sömürüsünü pervasızca sürdürdükleri ülkede toplumsal rıza üretiminde zorlanıyorlar artık. Savaş politikalarıyla, körüklenen ırkçılıkla, sömürülen sınıfların birbirlerine düşman edilmesiyle, belirli tavizlerle kontrol altına aldıkları kimlik politikalarıyla, tek sesli hâle getirdikleri medya ve üniversitelerle sürdürebildikleri egemenlik yetersiz kalmaktadır artık. Federal Parlamento Seçimlerine kalan birkaç ay içerisinde bürokratik üçkâğıtçılıklarla, fiili yasaklarla, demokratik güçlere ve antifaşist örgütlere karşı hukuksal yaptırımlar ve polis devleti uygulamalarıyla olası en ufak direnişi daha beşikteyken boğmaya çalışmaları bundandır.

Sorun şu ki, bugün komünistlere karşı kullanılan fiili yasaklamaların, sisteme entegre olmuş ve parlamenter yapılara alınmış reformist sol başta olmak üzere, her türlü demokratik, sosyal, ekolojik ve kimlik mücadelesini yürütenleri tehdit eden bir “Demokles kılıcı” olduğunun görülmemesidir.

Murat Çakır
Murat Çakır

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Afganistan ve Erdoğan (II): Jeo-strateji, madenler ve ‘narkotik’ kaynaklar

Sonraki Haber

Ortadoğu suya hasret

Sonraki Haber
Ulus ve devlet paradoksunda Kürtler

Ortadoğu suya hasret

SON HABERLER

Merkez Bankası’nın enflasyon raporu ve bir kısım muhalefetin entelektüel düzeyi

Küresel askeri harcamalar daha da artacak!

Yazar: Yeni Yaşam
28 Haziran 2025

Madımak’ın tanıkları: Aleviler olmadan barış, hak, hukuk olmaz

Madımak’ın tanıkları: Aleviler olmadan barış, hak, hukuk olmaz

Yazar: Yeni Yaşam
28 Haziran 2025

Dr. Levy Aksu: Yüzleşme olmadan barış olmaz

Dr. Levy Aksu: Yüzleşme olmadan barış olmaz

Yazar: Yeni Yaşam
28 Haziran 2025

Şêx Seîd’in torunu: Barış için adım atmak istiyorsanız cenazeleri verin

Şêx Seîd’in torunu: Barış için adım atmak istiyorsanız cenazeleri verin

Yazar: Yeni Yaşam
28 Haziran 2025

Michela Arricale: Öcalan barışa giden sahici yolu açacaktır

Michela Arricale: Öcalan barışa giden sahici yolu açacaktır

Yazar: Yeni Yaşam
28 Haziran 2025

Gabar’daki petrol kuyuları köyün kaynak sularını kuruttu

Gabar’daki petrol kuyuları köyün kaynak sularını kuruttu

Yazar: Yeni Yaşam
28 Haziran 2025

Fatma Tokmak için yeni başvuru; Durumu kritik, yürüyemiyor, uyuyamıyor

Fatma Tokmak için yeni başvuru; Durumu kritik, yürüyemiyor, uyuyamıyor

Yazar: Yeni Yaşam
28 Haziran 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır