• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
23 Mayıs 2025 Cuma
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Editörün Seçtikleri

Aram Yayınevi okuyucuyla iki kitap daha buluşturdu

7 Temmuz 2022 Perşembe - 13:11
Kategori: Editörün Seçtikleri, Kültür
Aram Yayınevi okuyucuyla iki kitap daha buluşturdu

Aram Yayınevi, Esmer Kıyar’ın kaleminden ‘Gün Işığında Büyürken’ ve Şemsettin Özer’in kaleminden ‘Devrimci Sanat Felsefesi’ kitaplarını yayınladı

Aram Yayınevi iki yeni kitabın basımını yaptı. Kitap basın piyasasındaki ekonomik sorunlara ve artan maliyetlere rağmen kitap basımını sürdüren Aram Yayınevi, Esmer Kıyar’ın “Gün Işığında Büyürken” romanı ve Şemsettin Özer’in “Devrimci Sanat Felsefesi” kitaplarını okuyucuyla buluşturdu.

Esmer Kıyar’ın 368 sayfalık romanı “Gün Işığında Büyürken”in kapak tasarımı ve mizanpajını Newal Bulut yaptı. Kitabın arka kapak yazısı şöyle: “Korkaktım normalde, hem de çok korkaktım. Korkuyu sadece devrimin ağır yükünü taşıyamamaktan dolayı hissettiğim söylenemezdi. Bir odadan diğer odaya tek başıma geçmeye cesaret edemezdim, üstün korkaklığım sayesinde. ‘Kime çekmişim acaba?’ dediğim çok oldu ve ‘kime çektiğimi bilmiyorum’ deyip geçiyordum. Bir yanıtım yoktu çünkü. Muhammed, çok cesaretliydi. Gulê, en az onun kadar cesaretliydi. Azime, cesareti ile savaşmıştı Muhammed’e karşı. Fatma, odaları rahatça dolaşabiliyordu. Ahmet, sessizdi ama korkak değildi. S¸arê, Muhammed’e benziyordu, dolayısıyla korkak değildi. Peki, ben neden korkaktım? Sido ailesinde korkaklık sadece benim payıma düşmüştü anlaşılan ve korkaklığım ailem tarafından biliniyordu. Ailenin sevgili korkağı Emel! Şimdi, gecenin bu vaktinde burada tek başıma beklediğimi görse Besê, muhakkak şaşkınlıktan küçük dilini yutardı. Ben bile şaşıyorum, çünkü hiç mi hiç korkmuyorum artık. Demek ki neymiş! İnsan burada ilk önce korkularını öldürüyormuş…”

Kapitalizm ve kara delik

Daha önce Şemsettin Özer’in “Ömrümün Yedi Günü” adlı şiir kitabının basımını da yapan Aram Yayınevi, şimdi de felsefe dalında “Devrimci Sanat Felsefesi” adlı kitabıyla Özer’i okuyucuyla buluşturuyor. Kapak tasarımı ve mizanpajını Newal Bulut’un yaptığı 600 sayfalık kitabın arka kapak yazısı şöyle:
“Karanlık ve her türlü insani ölçülerin aşıldığı ya da aşılmaya çalışıldığı bir zamandan geçiyoruz. Aynı zamanda sorumluluk gerektiren bir zaman çünkü kapitalist modernite yalnız bir baskı ve yalnızca bir ekonomik sömürü sistemi olmadığı; sosyal kültürel ve çok daha derinlikli, sanatsal yoksunlaştırma sistemi olduğunu akılda tutmak gerekir. Çünkü kapitalizm her şeyin sanallaştığı, insanı heyecansız bıraktığı bir renktir. Rengi siyahtır, siyah tüm enerjiyi ve renkleri yutan bir kara deliktir. Bu yüzden kapitalizme karşı heyecanını korumak hiç de azımsanmayacak bir meziyettir. Üstelik kapitalist yaşam biçimine karşı devrimci neşeyi geliştirmek daha da önemlidir. Bu da ancak sanat bilinciyle olasıdır.

Tutkuyla devrimci sanattan payını almamış hiçbir sanat başarıya ulaşmaz. Devrimci sanat tüm değerlerin bir yeniden değerlenişi, geliştirilmesi devrim hareketi için bir zorunluluktur. Kapitalizm en çok sanatla sosyal alanda vurmak ister ya da bu alanda başarılı olmak ister. Devrimci sanatı bu anlamda geliştirmek kapitalist sanatını yeneceği gibi, bütün bir evreni sarar. Bu nedenle devrimci sanat yapmak kapitalizme karşı direnmektir, ya da Prometheus gibi yaşama karşı direnmenin yegâne yoludur. Böylece sanatçı ya da deha sahibi olan kişi hiçbir zaman “ben” olma tutsağı altında hissetmeden ruhun özgür olmasını sağlayacaktır. Evet, yaratan insan bir özgür bilince ulaşmış insandır, kültürün de kurucusu bu canlanışların ve yaratmaların ürünüdür, bütünüdür.”

DİYARBAKIR 

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Polis Enes Aydemir’in tecavüz ettiği S.S.’ye karakolda psikolojik şiddet

Sonraki Haber

Zap’ta 2 asker yaşamını yitirdi

Sonraki Haber
Zap’ta 2 asker yaşamını yitirdi

Zap’ta 2 asker yaşamını yitirdi

SON HABERLER

DAİŞ’i yeniden hortlatmak

DAİŞ’i yeniden hortlatmak

Yazar: Yeni Yaşam
23 Mayıs 2025

Cewad Merwanî: Sanat devrimi, devrim de sanatı geliştirdi

Cewad Merwanî: Sanat devrimi, devrim de sanatı geliştirdi

Yazar: Yeni Yaşam
23 Mayıs 2025

Çözüm ikilemi

Seküler tekfirciler

Yazar: Yeni Yaşam
23 Mayıs 2025

Denetime sığmaz

Su sermayenin kıskacında

Yazar: Yeni Yaşam
23 Mayıs 2025

Yalnız ekonomi mi?

İktidar önce ülke sorununu çözmeli

Yazar: Yeni Yaşam
23 Mayıs 2025

Değişim ve özgür irade

Değişim ve özgür irade

Yazar: Yeni Yaşam
23 Mayıs 2025

Görev zamanı

Çizdim ama oynamıyorum denilemez

Yazar: Yeni Yaşam
23 Mayıs 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır