• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
2 Ekim 2025 Perşembe
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar

Artık gündem ölüm orucudur-Ali Sinemilli

Yeni Yaşam Yazar: Yeni Yaşam
2 Mayıs 2019
Kategori: Yazarlar
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

PKK ve PAJK davasından 15 siyasi tutuklu 30 Nisan itibariyle ‘ölüm orucu’na başladıklarını duyurdular. Bilindiği üzere DTK Eşbaşkanı Leyla Güven öncülüğünde başlayan ve zindanlar başta olmak üzere, dünyanın birçok yerinde aylardır devam eden açlık grevi direnişleri var. Ölüm orucu direnişi bu zemin üzerinden gelişiyor ve belli ki artık gündemi belirleyen temel konu oluyor.

Açlık grevleri ile PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin önemli oranda gündemleştiği ve kamuoyunda büyük bir hassasiyetin oluştuğu açık. Başlatılan açlık grevi eylemiyle görüldü ki, tecrit sadece İmralı’da olmayıp, tüm topluma yönelik bir uygulama olarak yürürlüktedir ve her gün yaşamımızı daha fazla tehdit etmektedir. Tam da bu nedenle, her geçen gün artan bir biçimde halk, eylem ve etkinliklerle tecridin kaldırılmasını istemiş, ‘eylemcilerin talebi talebimizdir’ demiştir. Fakat tüm bunlara rağmen, iktidar erki- eylemi kırmak için attığı adımlar dışında- eylemcilerin taleplerine kulak tıkamış, talepleri görmezden gelmiştir.

Bundandır ki ‘ölüm orucu’ kararı alan tutuklular ‘Hiç kimse bizim eylem kararlılığımızı sınamasın’ demekte, ‘14 Temmuz direniş ruhuyla eylemi başarıya ulaştıracağız’ açıklamasında bulunmaktadırlar. 14 Temmuz kararlılığını Kürt kamuoyu yakından hatırlamakta, bu direnişin Kürt özgürlük mücadelesi açısından taşıdığı anlamı bilmektedir. Eylemcilerin aldıkları bu karar ile ‘ya zafer ya zafer’ mesajını verdikleri, artık geri dönüşü olmayan yola girildiği anlaşılmaktadır. Kuşkusuz böyle bir eylem kararına gitmenin, çok ağır gerekçeleri var.

Tutuklular, Abdullah Öcalan’ın son görüşmede belirttiği üzere “tecrit tüm toplumadır, çözümde tecridin yaşamımızdan tümden çıkarılmasındadır’’ diyorlar. Yaşadığımız son seçim sürecinden başlayarak, hayatımızın doğal seyrine dönük iktidar müdahalelerini değerlendirince, yapılan tespitin ne kadar yerinde olduğu görülüyor. İktidar, beka tartışmasıyla gittiği seçim sürecinden büyük bir yenilgi ile çıkmış, iktidarını kaybetmiş fakat geri adım atmak bir yana, ilk iş olarak muhalefet liderine yönelik linç girişiminde bulunmuştur.

Beyan edilenlere bakılırsa, iktidar için baskı ve zor politikaları sıradan rutin uygulamalar olmuş, temel yönetme biçimine dönüşmüştür. İstanbul için ‘son siper’ diyen iktidarın ‘büyük’ ortağı MHP başkanı, seçimi kazanan belediye başkanı için “sandıktan çıksa bile belediye başkanı olmaz’’ belirlemesinde bulunmuş fakat her ne hikmetse hiç kimseden ses çıkmamıştır.

Belli ki tüm bunlar planlı bir oyunun parçasıdır ve iktidarı kaybetmemek için yapılan temelsiz hamlelerdir. İşte tam da bu zeminde, ölüm orucu direnişi gelişmekte ve başta da ifade ettiğimiz üzere artık gündemi belirlemektedir. Şu gerçek artık anlaşılmıştır; İmralı konuşmadığında, Türkiye’de kimse konuşamamakta, İmralı konuştuğunda ise Türkiye’de herkes konuşmaktadır. Geçmiş ‘çözüm süreci’ buna iyi bir örnektir.

Yine İmralı ile bağın kesildiği 5 Nisan 2015’ten bu yana ülkenin içine girdiği derin girdaba bakılırsa, hakikat kendiliğinden görülür. Hayat bize karşı karşıya olduğumuz ikilemi çok net göstermiştir: Ya iktidarın baskısına razı olunup teslim olunacak, bu biçimde kendi değer yargılarından uzak bir yaşam sürdürülecek ya da özgür ve eşit bir yarın için direnilecek, mücadele edilecek.

Bu değerlendirme, birilerine abartılı gelebilir ama onlara göze batan, kulağı sağır eden bir örnek verelim; YSK tarafından adaylığı kabul edilen ve Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinde yüzde 70’den fazla oy alan HDP’li Zeyad Ceylan’a mazbatası verilmedi. Onun yerine AKP’li adaya mazbata verildi. Bu örnek sadece Kürdistan’ı ilgilendiriyor gibi görünebilir. Hatta bazı iyimserler zaten ‘Kürdistan’da soykırım hukuku işliyor’ diyebilir.

Bu sayede Türkiye’de durumun görece daha iyi olduğunu varsayabilir. Fakat biz onlara iyi niyetle hatırlatmak isteriz, Bağlar’a ses çıkarılmayan her an, İstanbul’da da benzerinin yaşanmayacağının garantisi yoktur. Bugün görüp yaşadıklarımızın bir kesimi, bir halkı ilgilendirmemektedir, tüm toplumu etkileyen bir süreç yaşanmaktadır. Ki bundan dolayı da mücadelenin kolektif verilmesi, çözümün birlikte örülmesi gerekmektedir. Ölüm orucu direnişçilerinin bu yolda öncülüğe soyundukları tartışma götürmez.

Fakat unutmamamız gereken bir gerçek var. Ölüm orucuna başlayan bu değerli canlar, aylardır açlık grevindeler ve bedenleri oldukça yorulmuş vaziyettedir. Duvarın dışındaki bizlere düşen, onların sırtındaki yükü hafifletmedir. Elbette ki, onlar içerde direnecekler fakat eylemin başarısı kesinkes dışarıda gelişecek halk hareketliliğine bağlıdır. Gelenek bize iktidarların temel korkusunun halk hareketleri olduğunu söylüyor.

Kürdistan ve Türkiye halkı son yerel seçimde, bu tarihi doğruya yakışır bir adım attı ve iktidara gidişinin yakın olduğunu bir kez daha gösterdi. Fakat seçim bu mücadelede sadece bir merhaledir. İktidarı alaşağı edecek esas adım, toplumun tabandan topyekûn ayağa kalkışıdır. Eğer örgütlü davranılırsa faşizmi tümden ülke gündeminden çıkarmak mümkün! Evet ölüm orucu direnişçileri tam da bu amaçla ülke gündemine müdahale ediyor ve şiarı belirliyor: Faşizm tecrit ederek halkları susturmak, iktidarını sürdürmek istiyorsa, tecridi kaldırarak özgür bir yarında yaşamak mümkündür.

Yeni Yaşam

Yeni Yaşam

İlgiliYazılar

Bu yılki ‘Dünya Barış Günü’ diğer yıllardakinden neden daha önemli?

Cumhuriyet Halk Partisi ve demokrasi cephesi

Yazar: Heval Elçi
2 Ekim 2025

Bir tespitle başlayalım: Yargıtay’a göre, Türkiye’de kendilerine sol, sosyalist diyen siyasal partilerin tamamının üye sayısı toplamda 50 bini zor buluyor....

Ahlaki kriz

Uluslararası şiddetsizlik günü

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
2 Ekim 2025

Her yıl 2 Ekim'de kutlanan "Uluslararası Şiddetsizlik Günü" tüm dünyayı şiddetin her türüne karşı durmaya ve barışçıl çözümleri benimsemeye çağıran...

Komisyon masası devrilecek mi?

Kim size inanır?

Yazar: Heval Elçi
2 Ekim 2025

Erdoğan ABD’ye gitti, görüşmeler de yapıldı ama ülke insanını refaha eriştirecek adımlar atılmadı. Şu an Boeing uçaklar mı önemli yoksa...

Barış, demokrasi ve ekonomik kriz

TES: Kıdem tazminatına çökme planı

Yazar: Heval Elçi
2 Ekim 2025

Tüm gezegende yaşayanların barış içinde, özgür ve eşit şekilde yarına dair umutlarını örselemeden yaşaması arzu edilendir. Arzu edilenin gerçekleşmesi elbette...

Özgür Kürt jeopolitiği!

Özgür Kürt jeopolitiği!

Yazar: Heval Elçi
2 Ekim 2025

3. Dünya Savaşı ortamında Ortadoğu’nun yeniden şekillendiği bu süreçte, özgür Kürt jeopolitiği birçok gelişmeye yön verebilecek bir etki gücüne sahiptir....

Asimilasyon, inkar ve efendiye benzemek

Asimilasyon, inkar ve efendiye benzemek

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
2 Ekim 2025

Dil üzerine bilimsel çalışmalar yapan uzmanların üzerinde uzlaştıkları tarihsel bir gerçeklik vardır: Dil, kültür kavramıyla birebir bağlantılıdır; dar anlamda kültürün...

Sonraki Haber

Anlamı kirletmeden-Hicri İzgören

SON HABERLER

Gundikê Melê’de ‘Tamtamûk’ sofrası kuruldu

Gundikê Melê’de ‘Tamtamûk’ sofrası kuruldu

Yazar: Reyhan Hacıoğlu
2 Ekim 2025

Bir kadın katliamı, iki şüpheli ölüm

Bir kadın katliamı, iki şüpheli ölüm

Yazar: Aziz Oruç
2 Ekim 2025

Fas’ta ‘Z Kuşağı’ isyanı büyüyor: Adalet Bakanlığı binası ateşe verildi

Fas’ta ‘Z Kuşağı’ isyanı büyüyor: Adalet Bakanlığı binası ateşe verildi

Yazar: Bedri Adanır
2 Ekim 2025

Katalan kadınlardan Pelin Zozan için mesaj: Bize ilham oldu

Katalan kadınlardan Pelin Zozan için mesaj: Bize ilham oldu

Yazar: Heval Elçi
2 Ekim 2025

Botan Çayı’nda toplu balık ölümleri

Botan Çayı’nda toplu balık ölümleri

Yazar: Aziz Oruç
2 Ekim 2025

İHD’den açıklama: Gözaltında yapılan işkence soruşturulmalı

İHD’den açıklama: Gözaltında yapılan işkence soruşturulmalı

Yazar: Reyhan Hacıoğlu
2 Ekim 2025

Meriç Nehri’nde erkek cenazesi bulundu

Meriç Nehri’nde erkek cenazesi bulundu

Yazar: Aziz Oruç
2 Ekim 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır