• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
16 Ağustos 2025 Cumartesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar

Artık gündem ölüm orucudur-Ali Sinemilli

Yeni Yaşam Yazar: Yeni Yaşam
2 Mayıs 2019
Kategori: Yazarlar
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

PKK ve PAJK davasından 15 siyasi tutuklu 30 Nisan itibariyle ‘ölüm orucu’na başladıklarını duyurdular. Bilindiği üzere DTK Eşbaşkanı Leyla Güven öncülüğünde başlayan ve zindanlar başta olmak üzere, dünyanın birçok yerinde aylardır devam eden açlık grevi direnişleri var. Ölüm orucu direnişi bu zemin üzerinden gelişiyor ve belli ki artık gündemi belirleyen temel konu oluyor.

Açlık grevleri ile PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin önemli oranda gündemleştiği ve kamuoyunda büyük bir hassasiyetin oluştuğu açık. Başlatılan açlık grevi eylemiyle görüldü ki, tecrit sadece İmralı’da olmayıp, tüm topluma yönelik bir uygulama olarak yürürlüktedir ve her gün yaşamımızı daha fazla tehdit etmektedir. Tam da bu nedenle, her geçen gün artan bir biçimde halk, eylem ve etkinliklerle tecridin kaldırılmasını istemiş, ‘eylemcilerin talebi talebimizdir’ demiştir. Fakat tüm bunlara rağmen, iktidar erki- eylemi kırmak için attığı adımlar dışında- eylemcilerin taleplerine kulak tıkamış, talepleri görmezden gelmiştir.

Bundandır ki ‘ölüm orucu’ kararı alan tutuklular ‘Hiç kimse bizim eylem kararlılığımızı sınamasın’ demekte, ‘14 Temmuz direniş ruhuyla eylemi başarıya ulaştıracağız’ açıklamasında bulunmaktadırlar. 14 Temmuz kararlılığını Kürt kamuoyu yakından hatırlamakta, bu direnişin Kürt özgürlük mücadelesi açısından taşıdığı anlamı bilmektedir. Eylemcilerin aldıkları bu karar ile ‘ya zafer ya zafer’ mesajını verdikleri, artık geri dönüşü olmayan yola girildiği anlaşılmaktadır. Kuşkusuz böyle bir eylem kararına gitmenin, çok ağır gerekçeleri var.

Tutuklular, Abdullah Öcalan’ın son görüşmede belirttiği üzere “tecrit tüm toplumadır, çözümde tecridin yaşamımızdan tümden çıkarılmasındadır’’ diyorlar. Yaşadığımız son seçim sürecinden başlayarak, hayatımızın doğal seyrine dönük iktidar müdahalelerini değerlendirince, yapılan tespitin ne kadar yerinde olduğu görülüyor. İktidar, beka tartışmasıyla gittiği seçim sürecinden büyük bir yenilgi ile çıkmış, iktidarını kaybetmiş fakat geri adım atmak bir yana, ilk iş olarak muhalefet liderine yönelik linç girişiminde bulunmuştur.

Beyan edilenlere bakılırsa, iktidar için baskı ve zor politikaları sıradan rutin uygulamalar olmuş, temel yönetme biçimine dönüşmüştür. İstanbul için ‘son siper’ diyen iktidarın ‘büyük’ ortağı MHP başkanı, seçimi kazanan belediye başkanı için “sandıktan çıksa bile belediye başkanı olmaz’’ belirlemesinde bulunmuş fakat her ne hikmetse hiç kimseden ses çıkmamıştır.

Belli ki tüm bunlar planlı bir oyunun parçasıdır ve iktidarı kaybetmemek için yapılan temelsiz hamlelerdir. İşte tam da bu zeminde, ölüm orucu direnişi gelişmekte ve başta da ifade ettiğimiz üzere artık gündemi belirlemektedir. Şu gerçek artık anlaşılmıştır; İmralı konuşmadığında, Türkiye’de kimse konuşamamakta, İmralı konuştuğunda ise Türkiye’de herkes konuşmaktadır. Geçmiş ‘çözüm süreci’ buna iyi bir örnektir.

Yine İmralı ile bağın kesildiği 5 Nisan 2015’ten bu yana ülkenin içine girdiği derin girdaba bakılırsa, hakikat kendiliğinden görülür. Hayat bize karşı karşıya olduğumuz ikilemi çok net göstermiştir: Ya iktidarın baskısına razı olunup teslim olunacak, bu biçimde kendi değer yargılarından uzak bir yaşam sürdürülecek ya da özgür ve eşit bir yarın için direnilecek, mücadele edilecek.

Bu değerlendirme, birilerine abartılı gelebilir ama onlara göze batan, kulağı sağır eden bir örnek verelim; YSK tarafından adaylığı kabul edilen ve Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinde yüzde 70’den fazla oy alan HDP’li Zeyad Ceylan’a mazbatası verilmedi. Onun yerine AKP’li adaya mazbata verildi. Bu örnek sadece Kürdistan’ı ilgilendiriyor gibi görünebilir. Hatta bazı iyimserler zaten ‘Kürdistan’da soykırım hukuku işliyor’ diyebilir.

Bu sayede Türkiye’de durumun görece daha iyi olduğunu varsayabilir. Fakat biz onlara iyi niyetle hatırlatmak isteriz, Bağlar’a ses çıkarılmayan her an, İstanbul’da da benzerinin yaşanmayacağının garantisi yoktur. Bugün görüp yaşadıklarımızın bir kesimi, bir halkı ilgilendirmemektedir, tüm toplumu etkileyen bir süreç yaşanmaktadır. Ki bundan dolayı da mücadelenin kolektif verilmesi, çözümün birlikte örülmesi gerekmektedir. Ölüm orucu direnişçilerinin bu yolda öncülüğe soyundukları tartışma götürmez.

Fakat unutmamamız gereken bir gerçek var. Ölüm orucuna başlayan bu değerli canlar, aylardır açlık grevindeler ve bedenleri oldukça yorulmuş vaziyettedir. Duvarın dışındaki bizlere düşen, onların sırtındaki yükü hafifletmedir. Elbette ki, onlar içerde direnecekler fakat eylemin başarısı kesinkes dışarıda gelişecek halk hareketliliğine bağlıdır. Gelenek bize iktidarların temel korkusunun halk hareketleri olduğunu söylüyor.

Kürdistan ve Türkiye halkı son yerel seçimde, bu tarihi doğruya yakışır bir adım attı ve iktidara gidişinin yakın olduğunu bir kez daha gösterdi. Fakat seçim bu mücadelede sadece bir merhaledir. İktidarı alaşağı edecek esas adım, toplumun tabandan topyekûn ayağa kalkışıdır. Eğer örgütlü davranılırsa faşizmi tümden ülke gündeminden çıkarmak mümkün! Evet ölüm orucu direnişçileri tam da bu amaçla ülke gündemine müdahale ediyor ve şiarı belirliyor: Faşizm tecrit ederek halkları susturmak, iktidarını sürdürmek istiyorsa, tecridi kaldırarak özgür bir yarında yaşamak mümkündür.

Yeni Yaşam

Yeni Yaşam

İlgiliYazılar

ABD seçim sonuçları ve  kötülüğün ardına kadar açılan kapıları

Tarihsel kırılmalar ve siyasal zemin

Yazar: Yeni Yaşam
16 Ağustos 2025

Çok yönlü yeni bir süreç içindeyiz. Kürt sorununun tarihsel eşitsizlikler yönüyle ele alınması, çözümün de yalnızca güvenlik politikalarıyla değil; demokratikleşme,...

Mesele Suriye’nin özgürleşmesi mi küresel ekonomiye entegrasyonu mu?

Savaşın nedenleri sorgulanmadan barış mümkün mü?

Yazar: Yeni Yaşam
16 Ağustos 2025

Otoriter rejim bir taraftan sendikal hak ve özgürlükleri ortadan kaldırarak emekçileri açlığa, yoksulluğa mahkum ederken diğer taraftan çıkarılan yasalar ve...

Hakikatin ruhu, yolda birlik, tarihi sorumluluklarımız (2)

Makbul yurttaşın sonu: Özgür ve komünal yurttaşın zamanı

Yazar: Yeni Yaşam
16 Ağustos 2025

Ulus-devletin “makbul vatandaş” tanımı artık iflas etti. On milyonlarca insan için mevcut yurttaşlık anlayışı derin bir krizde. Aslında bu kriz...

Merkez Bankası’nın enflasyon raporu ve bir kısım muhalefetin entelektüel düzeyi

‘İyi Cuma Anlaşması’ndan Türkiye’deki barış süreci için çıkartılacak dersler

Yazar: Yeni Yaşam
15 Ağustos 2025

İktidar Blokunun “Terörsüz Türkiye”, buna karşılık Kürt Ulusal Hareketinin “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı” olarak adlandırdıkları bu süreçte, PKK’nin feshi...

Görev zamanı

Sistemin eleştirisi

Yazar: Yeni Yaşam
15 Ağustos 2025

Acaba yaşanan büyük sorunların temelinde bir toplumsal çürümüşlük mü var? Belki de birçok yerde bu konuya gönül ferahlığı ve bir...

İmkâna mekân

Geçmişin gölgesi

Yazar: Yeni Yaşam
15 Ağustos 2025

Her temasın iz bıraktığı, bellekte gedikler ve dünyada mezarlar açtığı bir gerçek. Kimi coğrafyalarda adına kader, kimisinde keder, kimisinde heder...

Sonraki Haber

Anlamı kirletmeden-Hicri İzgören

SON HABERLER

Ağır hasta tutsaklar için tahliye çağrısı

Ağır hasta tutsaklar için tahliye çağrısı

Yazar: Yeni Yaşam
16 Ağustos 2025

ABD’de de ‘ZERYA’ filmine jüri özel ödülü

ABD’de de ‘ZERYA’ filmine jüri özel ödülü

Yazar: Yeni Yaşam
16 Ağustos 2025

Licê’de yangın yeniden başladı: Yurttaşlar helikopter desteği bekliyor

Licê’de yangın yeniden başladı: Yurttaşlar helikopter desteği bekliyor

Yazar: Yeni Yaşam
16 Ağustos 2025

Kayıp yakınlarından iktidara ‘yüzleşme’ çağrısı

Kayıp yakınlarından iktidara ‘yüzleşme’ çağrısı

Yazar: Yeni Yaşam
16 Ağustos 2025

31 yıl önce ‘Beyaz Toros’la kaçırılan Acar için adalet talebi

31 yıl önce ‘Beyaz Toros’la kaçırılan Acar için adalet talebi

Yazar: Yeni Yaşam
16 Ağustos 2025

Pakistan’da selde ölenlerin sayısı 330’a yükseldi

Pakistan’da selde ölenlerin sayısı 330’a yükseldi

Yazar: Yeni Yaşam
16 Ağustos 2025

Mayıs ayından beri yardım arayan en az bin 760 Filistinli öldürüldü

Mayıs ayından beri yardım arayan en az bin 760 Filistinli öldürüldü

Yazar: Yeni Yaşam
16 Ağustos 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır