Ekonomik tıkanmanın asıl nedeninin yüksek faizler değil, işsizlik olduğunu söyleyen ekonomist Güneş Gümüş, ‘23 Haziran seçimleri ile birlikte AKP’nin bastığı buzun kırılganlığının arttığını’ vurguladı
Son zamanlarda siyasette yaşanan çalkalanmalar ile daha derinleşen ekonomik kriz, bu kez kimseyi ‘teğet’ geçmiyor. S-400 alımları ile gündeme gelen ABD yaptırımları, Merkez Bankası (MB) Başkanı Murat Çetinkaya’nın görevden alınması ile Fitch’in Türkiye’nin notunu düşürmesi, hâlihazırda kötü olan ekonominin akıbeti ise kafalarda bir soru işareti. Ekonomide yaşanan bu son gelişmeleri ve doğuracağı sonuçları, ekonomist Güneş Gümüş, Jinnews’ten Dilan Babat’a değerlendirdi.
‘Türkiye sıkıntıya girebilir’
Türkiye’nin birkaç yaptırım tehlikesi ile karşı karşıya olduğunu fakat yakın zamanda yaptırımların deri bir etkisinin olmayacağını belirten Gümüş, 2018 yılında Rahip Brunson gündemi ile doların yükselişini hatırlatarak, “2017 yılında Trump’ın gücünü azaltmak ve onu kontrol altına almak için çıkarılan, düşmanlarına yaptırımlarla karşı koyma yasası (CAATSA) çıkarıldı. Bu çerçevede Rusya ile yapılan anlaşma üzerinden bir yaptırım uygulanmaya çalışılıyor. 12 tane yaptırım maddesi var. Trump bunlardan 5 tanesini seçebilir ve yaptırım maddeleri aslında çok hafif. Bunlardan bir tanesi gayrimenkul alımının engellenmesi, giriş yasağının olması gibi. Dolayısıyla çok sert tepkilerin olmaması öngörü olarak piyasalarda oluşmuş durumda” dedi. Özel sektörün 220 milyar dolar dış borcu olduğunu kaydeden Gümüş, yaptırımların dozunun artması durumunda ‘Türkiye ekonomisinin sıkıntıya girebileceğini’ kaydetti.
‘Harcama kapasitesi yok’
‘23 Haziran seçimleri ile birlikte AKP’nin bastığı buzun kırılganlığının arttığını’ vurgulayan Gümüş, bütçeyi azaltmak ve sıkı bir mali politikaya girişmek yerine tekrar büyümeye odaklanıldığını ifade etti. Gümüş, değerlendirmelerine şöyle devam etti: “Bu çerçevede Merkez Bankası Başkanı’nı değiştirerek faizi indirmeyi hedefliyordu. Çünkü diyor ki; ‘Enflasyon yüzde 17’ye çıkıyor faizler Merkez Bankası eliyle yüzde 24’e tırmanmış bir durumda. Bunda belli bir indirim olursa kredi kullanımı artar, iç piyasa yeniden canlanır.’ Ekonomi tıkanmış bir durumda, bu tıkanmanın nedeni faizlerin yüksek olması değil, bir işsizlik oranın çoğalması. Yaz mevsimindeyiz, mevsimlik işçilik var, turizm sektörü var ama buna rağmen işsizlik oranları yüzde 13’e kadar gelmiş bir durumda. TÜİK’in verilerine göre, enflasyon yüzde 15’e kilitlenmiş durumda. Aslında vatandaşın harcama kapasitesi yok, faizler düşse de şirketlerin durumu kötü, dolar artmıyor, batık kredi oranları çok yüksek. Dolayısıyla bu faiz indirimi ekonomiyi toparlayamaz ama AKP bunu zorlayacak.”
‘Bir kırılma daha yaşanırsa toparlanma şansı yok’
AKP’nin seçim yatırımı olarak kamu maliyesini de bozduğunu ve faiz oranlarından kaynaklı özel sektörde bir basıncın arttığını belirten Gümüş, Türkiye bankalarının özellikle de kamu bankalarının ‘süreci göğüsleme güçlerinde ciddi bir zayıflama olduğunu’ belirterek, Fitch’in not düşürmesinin tesadüfi olmadığını söyledi. Kamu maliyesinde de ‘bozulma olduğunun’ altını çizen Gümüş şöyle devam etti: “Büyük bir kriz hali tekrar ortağa çıktığında Merkez Bankası döviz artmasın diye sürekli piyasaya döviz sunuyor, Hazine Merkez Bankası kaynaklarını sonuna kadar kullanıyor, ihtiyaç akçesini alıyor ve kâr payına el konuldu. Bu kanalların giderek daraldığını söylemek gerekiyor. Yine bir kırılma yaşanırsa ekonomide bunun toparlanma şansı yok.”