Askeri cismin patlaması sonucu ağır yaralanan Yusuf Uluğ’un hayati tehlikesi devam ediyor. Bileği kopan gözleri kör olan Uluğ’un ailesi benzer olayların yaşanmaması için bölgede bulunan askeri cisimlerin temizlenmesi çağrısı yaptı
Bitlis’in Hêvrês köyünde 14 Ağustos günü sabah saatlerinde koyunlarını otlattığı sırada askeri bir cismin patlaması sonucu 18 yaşındaki Yusuf Uluğ ağır yaralandı. Siirt’in Baykan ilçesinden 2 ay önce koçer olan ailesi ile birlikte Bitlis’e hayvanlarını otlatmak için giden Uluğ’un hayati tehlikesi devam ediyor. Patlama ardından aile Uluğ’u kendi imkanları ile Bitlis Devlet Hastanesi’ne kaldırdı. Ancak hastanede müdahale edecek uzmanlıkta doktor olmadığı için Uluğ’un başka bir hastaneye sevk edilmesi gerektiği belirtildi. Van, Erzurum, Diyarbakır, Batman ve Malatya’da bulunan hastaneler, yer olmadığı gerekçesiyle Uluğ’u tedavi etmeyi reddetti. Bunun üzerine Uluğ dün akşam Urfa’da bulunan Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi’ne sevk edildi. 48 saat boyunca uyutulacak olan Uluğ, ardından doktorların riskli dediği beyin ameliyatına alınacak.
228 çocuk yaşamını yitirdi
Ailesi ile birlikte doğduğundan bu yana her yıl Siirt Baykan ilçesinden koçer olarak Bitlis’e giden Uluğ askeri mühimmatlar sonucu yaralanan ilk kişi değil. İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi Dökümantasyon Merkezi tarafından 19 Kasım 2021 tarihinde yayınlanan, 2011-2021 yılları arasında silahlı çatışma ortamında Çocuklara Dönük Yaşama Hakkı İhlalleri Raporu’na göre bölge illerinde 228 çocuk yaşamını yitirdiği, bunlardan 39’unun ölüm nedeninin mayın-serbest bırakılan patlayıcı sonucu olduğu kaydedildi.
Bileği koptu, gözleri kör oldu
Askeri cisimle yaralanan Uluğ’a hastanede refakat eden amcası Bayram Uluğ, yaşananları Mezopotamya Ajansı’ndan (MA) Emrullah Acar’a anlattı. Yusuf Uluğ’un ailesi ile birlikte Siirt Baykan ilçesinden iki ay önce Bitlis’e gittiğini belirten amca Uluğ, “Yusuf 14 Ağustos sabahı hayvanlarını otlatırken bilmediği bir cisim buluyor yerde. Merak ediyor eline alıp incelerken o esnada cisim elinde patlıyor. Patlama sonucunda bileği koptu. Gözleri kör oldu, şarapneller başına saplanıyor, beynine zarar veriyor. Yusuf’u ilk olarak onunla birlikte çobanlık yapan diğer çocuklar, patlama sesi duyulması üzerine buluyor. Kanlar içinde kalan Yusuf ilk başta biraz arkadaşlarının yardımı ile yürüyor anca kan kaybından daha sonra yere yığılıyor. Babası oğlunu alıp yolda geçen bir araçla Bitlis Devlet Hastanesi’ne kaldırıyor” dedi.
Hastaneler yer yok diye kabul etmedi
Yeğeni Uluğ’un hala hayati risk tehlikesi altında olduğunu belirten amca Uluğ, “Bitlis Devlet Hastanesi’nde yeterli müdahale edecek imkanları olmadığı için Diyarbakır’a sevk etmek istediler ancak hastaneler yer olmadığı gerekçesiyle kabul etmedi. Malatya, Van, Erzurum, Batman’da bulunan hastaneler de aynı gerekçe ile kabul etmedi. Yusuf’u mecburen Urfa Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi’ne getirdik. Şu an herhangi bir müdahale yapılmıyor hayati riski var. Beyninde hala şarapnel parçaları bulunuyor. Riskli olduğu için entübe şekilde uyutuluyor şimdi” ifadelerini kullandı.
Bu tehlikeli cisimler temizlenmeli
Her yıl yaylaya çıktıklarını belirten Uluğ, ilk defa bir patlama ile karşı karşıya kaldıklarını kaydetti. Çocukların patlayacak cisimleri tanımadıklarını dile getiren Uluğ, “Biz artık patlamamış mayın, bomba ile yaralanmak istemiyoruz. Her yerde bu tehlikeli cisimler temizlenmeli. Yusuf gibi hiçbir ailenin canı yanmasın. Yaylaya giden koçerler artık mayınların, el bombalarının temizlenmesini istiyor. Başka hiçbir ailenin canı yanmasın. Buna artık bir el atılması gerek, başka Yusufların canı yanmasın artık” şeklinde konuştu.
Ailesine destek için çobanlık yapıyordu
Uluğ’a refakat eden bir diğer amcası Naci Uluğ da yaşananları anlatarak “Yusuf ailesine destek olmak için çobanlık yapıyordu. Bunun için okula sürekli devam edemiyor. Kendisinden küçük 3 tane kardeşi var. Biz sadece Yusuf’un sağlığına kavuşmasını istiyoruz. Artık böyle şeylerin olmasını istemiyoruz” diye konuştu.
HABER MERKEZİ
