Bakanlar Komitesi’nin ‘Umut hakkı’ düzenlemesinde Meclis komisyonuna işaret etmesini eleştiren ÖHD üyesi Rezan Gezer, ‘Komite, direkt hukuksal bir değişiklik dayatmalıydı’ dedi
Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın “Umut Hakkı”nın ihlal edildiğine ilişkin verdiği kararın Türkiye tarafından uygulanmaması nedeniyle son toplantısını 15-17 Eylül tarihleri arasında gerçekleştirdi. Komite, Türkiye’nin tahliye imkanı olmayan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına ilişkin düzenleme planını Komite’ye sunması için yeniden süre tanıdı. Komite, Kürt sorununun çözümü amacıyla Meclis’te kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun yasal düzenleme için Meclis’e öneri sunma rolünü üstlenmesini istedi.
‘İGK kapatılmalı, infaz kanunu düzenlenmeli’

Türkiye’nin “Umut Hakkı”na dair Bakanlar Komitesi’ne bildirimde bulunan örgütler arasında bulunan Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) üyesi Rezan Gezer, Türkiye’nin “Umut Hakkı”na dair herhangi bir planı olmadığını bu yüzden Komite’nin eylem planı hazırlama önerisi yaptığını söyledi. Rezan Gezer, “Var olan düzenlemeler de İdare ve Gözlem Kurulları tarafından engelleniyor. Hali hazırda devam eden bir sürü infaz yakma var. Komite kararında ‘Gurban’ kararının hızlı bir şekilde uygulanması gerektiğini söylüyor. Bunun içinde bir yasal çerçeve düzenlenmeli. Öncelikle İdare ve Gözlem Kurulları kapatılmalı ve yerine infaz kanunun yeni düzenlemeler yapılmalı ve bu yeni düzenlemeleri inceleyecek bir mekanizma oluşturulmalı. Hali hazırdaki hak ihlalleri ve tahliyelerin engellenmesi durumunun ortadan kaldırılması lazım. Komite, burada bunlar için bir mekanizmadan bahsediliyor ve buna ‘eylem planı’ diyor” diye konuştu.
‘İşleyişi de Türkiye’ye bırakması demek oluyor’
Komite’nin kararının da kararın bekletilmesinin de politik olduğunu dile getiren Rezan Gezer, “Meclis’ten çıkan kararları hükümet destekli çıktığı bariz bir şekilde ortada. Dolayısıyla bunu süreç için Meclis’te kurulan komisyona atmak aslında kendi hukuksal mekanizmasının dışında verdiği bir karar oluyor. Komite aslında var olan düzene atıf yapıyor. Bu yolla düzeltebilirsiniz, demek istiyor. Oysaki Komite’nin çerçevesini oluşturması ve değişikliklerini siz yapın demesi lazım. Bu karar manevrası aslında politik açıdan kararın etkinliği, mekanizması, işleyişi de Türkiye’ye bırakması demek oluyor” ifadelerini kullandı.
Komite’nin net bir şekilde kanun değişikliği belirtmesi gerektiğini dile getiren Rezan Gezer, “Komite verdiği kararla tabiri caizse Türkiye’ye akıl veriyor. Yaptırımın, denetimin olmadığı bir ülkede sonucun ne olacağı konusunda soru işaretleri olur. Açıkçası biz tersini bekliyorduk. Biz Komite’nin net bir karar vermesi ve karara uymayan Türkiye’ye de bir cezalandırma yoluna gitmesini bekliyorduk. Bu son kararla; Süreci destekleyici bir şekilde komisyona yönlendirmiş; ancak dediğimiz gibi Komite’nin yapısına aykırı bir karar. Komite, direkt hukuksal bir değişiklik dayatmalıydı” diye belirtti.
Haber: Ömer İbrahimoğlu \ MA