Ortadoğu’daki krizler ve Avrupa’nın sorumluluğu tartışıldığı Avrupa Forumu sonuç bildirgesinde, Kürdistan’da yaşanan katliamlar kınanarak Kürt halkının kendi kaderini tayin hakkına vurgu yapıldı
Avrupa’nın farklı kentlerinde her yıl düzenlenen Avrupa Forumu, bu yıl ikinci kez Avusturya’nın başkenti Viyana’da gerçekleştirildi. 28 Ekim – 2 Kasım tarihleri arasında süren forumda, sol, yeşil ve ilerici partilerin temsilcileri bir araya gelerek Ortadoğu’daki krizler ve Avrupa’nın sorumluluğunu tartıştı. Forumda Kürdistan’da yaşanan katliamlar da gündeme geldi ve Avrupa’nın sessizliği eleştirildi. Bu yılki forumda “Ortadoğu ve Avrupa’nın Sorumluluğu” başlıklı oturumda, Kürdistan’dan Filistin’e uzanan bölgesel sorunlar ele alındı.
Forumun “Ortadoğu ve Avrupa’nın Sorumluluğu” başlıklı oturumunda konuşan Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Avrupa Temsilcisi Eyüp Doru, Türkiye, Kürdistan ve Ortadoğu’daki gelişmeleri değerlendirdi.
Eyüp Doru, şunları söyledi:
“Türkiye’de barış ve demokratik toplum süreci kapsamında Kürt Özgürlük Hareketi’nin adımlar attığını ancak iktidar tarafından karşılık verilmediğini belirtti. HDP eski Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ başta olmak üzere binlerce siyasetçinin cezaevinde olduğunu hatırlatan Doru, şunları söyledi: “Barış süreciyle ilgili Türkiye parlamentosunda bir komisyonun kurulması ve ateşkesin yürürlükte olması önemli bir gelişmedir. Ancak bu sürecin sağlıklı ilerleyebilmesi için Sayın Öcalan’ın özgür koşullarda olması gerekmektedir.”
‘Suriye’de alternatif QSD’dir’
Eyüp Doru, Kuzey ve Doğu Suriye’deki gelişmelere ilişkin olarak da “Suriye’de çözümün yolu özerklikten geçiyor” dedi. Demokratik Suriye Güçleri’nin (QSD) halkların ortak gücü olduğunu vurgulayan Eyüp Doru, “Suriye’de gerçek demokratik alternatif; Kürtlerin, Arapların ve Süryanilerin içinde yer aldığı, halkların ortak gücü olan QSD’dir. Suriye’nin geleceği için en gerçekçi çözüm, demokratik konfederal ve desantralize bir modeldir. Bu model halkların birliğini, eşitliğini ve özgürlüğünü esas alır. Ne yazık ki Türkiye hükümeti, hem Rojava’daki halkların kazanımlarına hem de bölgesel barış çabalarına karşı sürekli engelleyici bir rol oynuyor. Suriye’de çözüm arayışları ilerlerken, Türkiye’nin askeri müdahaleleri bu süreci baltalıyor” ifadelerini kullandı.
Kürt halkının barış ve demokrasi mücadelesine dikkat çeken Eyüp Doru, konuşmasını şu sözlerle sonlandırdı: “Barış ve demokrasi sadece Kürtler için değil, tüm Ortadoğu halkları için gereklidir. Kürt halkının mücadelesi, insanlığın ortak mücadelesidir. Burada bulunan tüm sol, yeşil ve ilerici kesimlere çağrım; Kürt halkının barış ve özgürlük mücadelesiyle dayanışma içinde olun.”
Avrupa’nın sessizliği eleştirildi
Forumun diğer oturumlarında, Filistin, Kıbrıs, İtalya, İspanya, Yunanistan ve Almanya’dan temsilciler söz aldı. Filistin Devleti temsilcisi Rola Afifi Tashiran, Avrupa’nın İsrail’e verdiği askeri desteği eleştirerek, “Gazze hâlâ bombalanıyor, Avrupa’nın sessizliği soykırımı güçlendiriyor” dedi. Kıbrıs’tan Vera Polycarpou, NATO ve Avrupa’nın militarist politikalarının bölgeyi istikrarsızlaştırdığını vurguladı. Almanya’dan Claudia Haydt ve İtalya’dan Anna Camposampiero, ülkelerinin İsrail’e silah satışlarını kınarken; İspanya’dan Néstor Prieto, Gazze’de yaşananları “ahlaki bir uyarı” olarak nitelendirdi.
Avrupa Sol Parti Başkanı Walter Baier ise Kürtlere yönelik yüzyıllık saldırılara dikkat çekerek, “Kürt halkı özgürlüğüne kavuşmadıkça bölgede kalıcı barış mümkün değildir” ifadelerini kullandı.
Sonuç bildirgesi
Forumun sonuç bildirgesinde, Kürt halkının son 10 yılda Şengal, Kobanê, Efrîn ve Cizir’de maruz kaldığı katliamlar ve zorunlu göçler kınandı. Bildirgede şu ifadeler yer aldı: “Kürt halkının kendi kaderini tayin hakkına saygı gösterilmesi, İran, Irak, Suriye ve Türkiye’de barışın ve refahın tesisine katkıda bulunabilecek tek yoldur.”
Katılımcılar, Avrupa’nın sadece kınama mesajlarıyla yetinmemesi gerektiğini belirterek, yaptırıma dönük somut siyasi adımların ve uluslararası baskının önemine dikkat çekti.
Forum, “halkların birliği ve özgürlüğü için dayanışmayı büyütme” çağrısıyla sona erdi.
DIŞ HABERLER









