• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
5 Kasım 2025 Çarşamba
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar Murat Çakır

Avrupa kalesinin duvarları yükseltilirken

11 Haziran 2023 Pazar - 00:00
Kategori: Murat Çakır, Yazarlar
Avrupa kalesinin duvarları yükseltilirken

Lüksemburg’da gerçekleştirilen AB İçişleri Bakanları Zirvesi beklenildiği gibi Avrupa’nın etrafına ördüğü gerçek ve görünmez duvarları yükselten kararları aldı. Zaten mülteciliğe itilen insanların son derece zor koşullar altında aşabildiği bu duvarlar artık aşılamaz duruma geldi. Dahası mülteci başvurusu yapmak dahi toplama kamplarına tıkılmak için yeterli olacak. Ancak her mülteci için geçerli olan kurallar Ukraynalı mülteciler için geçerli sayılmayacak. Ne de olsa “kahraman Ukraynalılar Batı için savaşıyorlar”. Avrupa kamuoyundan yükselen itirazlar ise son derece cılız ve kararların geri alınmasını sağlayabilecek güçte değil. Yeşiller partisinin tabanından yapılan “sert” itirazların kısa zamanda “ama hükümette daha iyi şeyler yapabiliriz” gerekçesiyle sönümleneceğini şimdiden öngörebiliriz.

On yıllardır mülteciliğe yol açan sebeplerle değil mültecilerle mücadele eden Avrupa ülkeleri zirvede alınan kararla Avrupa kalesini yoksul kitlelerin ulaşamayacağı bir seviyeye yükseltecekler. Şimdiye kadar sınırlarını askeri ve polisiye tedbirler, en yeni teknolojik gereçler ve sert idari yöntemlerle koruyan AB, bundan itibaren sığınma hakkını da fiilen kaldırmış olacak. Sanki şimdiye kadar mülteciler herhangi bir engelle karşılaşmadan Avrupa’ya gelebiliyormuş, Akdeniz göçmen ve mülteci mezarlığına dönüşmemiş gibi, “mülteci akınlarına karşı korumasızız”, “illegal göçmenler durdurulmalıdır” benzeri laf ebeliğiyle burjuva demokrasilerinin en temel ilkeleri çöpe atılmaktadır.

Belirli bir yumuşama ile Avrupa Parlamentosu’nun da onayını alması beklenen kararla sadece AB’nin sınır ülkelerinde değil, AB’ne komşu olan ülkelerde de toplama kampları ve sığınmacı hapishaneleri kurulacak. Cezayir, Libya ve Tunus ile Afrika’dan gelen mültecilere Akdeniz yolu kapatılırken, Türkiye ile Orta Doğu ve Asya’dan Avrupa’ya ulaşım yolları kapatılacak. Avrupa kalesinin duvarları yükseltilirken, komşu coğrafyalar mayınlı tampon bölgeler hâline getirilecekler. Bunun içinse dikta rejimleri ile olan ilişkiler genişletilecek, yapılan yardımlar (!) ve verilen destekler artırılacak. Ve böylelikle korku toplumuna dönüşmüş olan Avrupa burjuva toplumlarının dikkati ekonomik sorunların gerçek nedenlerinin üzerinden çekilebilecek.

Günah Keçisi siyasetini uygulamakta ustalaşmış olan emperyalist güçlere Yeşiller partisi tabanından veya sol liberal kesimlerden geldiği gibi, “ama siz popülizm yapıyorsunuz” türünden eleştirileri yöneltmek hiçbir işe yaramayacak. Çünkü Avrupalı emperyalistlerin çatı örgütü AB’nin demokrasi, insan hakları, barış gibi bir derdi yok. Bir tarafta AB dışındaki ülkelerde nitelikli iş gücü arayan, Avrupa’da çalışmaları için koşulları hafifleten hükümetler, diğer taraftan da yoksul kitlelerin Avrupa’ya gelişinin önüne set çekiyorlar. Bu son derece rasyonel bir karar, çünkü söz konusu olan uygulanan neoliberal politikaların, yayılmacı militarizmin ve sermaye çıkarlarının korunmasının olanaklı olan en az toplumsal tepkiye yol açmasının sağlanmasıdır. Çünkü söz konusu olan Avrupa’yı “dünyanın lanetlilerinden” koruyan yeni sömürgecilik için olanaklı olan en geniş toplumsal rızayı üretebilmektir.

Almanya’da ırkçı-faşist AfD partisinin yüzde 18’leri aşan oy desteğine sahip olmasının göçmen ve mülteci düşmanlığının yaygınlaştığını ve tüm Avrupa’da olduğu gibi, Almanya’da da faşizm tehlikesini artırdığını gösterdiğini düşünenler esas itibariyle yanılmıyorlar. Yanıldıkları nokta, Avrupa’daki egemen sınıfların hâlihazırda faşizme gerek görmedikleridir. AfD gibi partiler egemen siyasetin yedek gücü olarak hazır bekletilmektedirler. Ancak toplumsal güç dengelerinin bu denli sermaye lehine geliştiği günümüzde, 1973’te Şili’de veya 1980’de Türkiye’de olduğu gibi, neoliberal uygulamaları askeri şiddetle yürürlüğe sokmaya ihtiyaçları yok. Hayli “demokratik” biçimde burjuva demokrasilerinin en temel ilkelerini, hak ve özgürlükleri kolaylıkla rafa kaldırabiliyor, iktisat savaşları ile rakiplerini dize getirmeye çalışıyor ve dikta rejimlerine istedikleri gibi destek verebiliyorlar. Yerli halklar asıl düşmanın kendi ülkelerinde olduğunu, göçmen ve mültecileri savunmanın kendi çıkarlarını savunmak anlamına geldiğini ve kale duvarlarının kendilerinin hapsedildikleri hücrelerin duvarları olduğunu görmedikleri müddetçe bunu yapmaya devam edebileceklerdir.

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

HDP’nin özeleştiri sürecinin başarısı toplumsallaşmasına bağlıdır

Sonraki Haber

Bir adaylık serüveni

Sonraki Haber
Bir adaylık serüveni

Bir adaylık serüveni

SON HABERLER

İran’da omuru kırılan tutsak tepkiler sonrası tedaviye alındı

İran’da omuru kırılan tutsak tepkiler sonrası tedaviye alındı

Yazar: Reyhan Hacıoğlu
5 Kasım 2025

Adalet Bakanı: Demirtaş kararı kesinleşti

Adalet Bakanı: Demirtaş kararı kesinleşti

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
5 Kasım 2025

DİSK-AR: İşçilerin 10 aylık ücret kaybı 1 trilyon 789 milyarı aştı

DİSK-AR: İşçilerin 10 aylık ücret kaybı 1 trilyon 789 milyarı aştı

Yazar: Heval Elçi
5 Kasım 2025

Yunanistan’da deprem: Edirne’de de hissedildi

Yazar: Bedri Adanır
5 Kasım 2025

AYM’den ‘aynı fiilden iki kez yargılanma’ olmaz uyarısı

AYM’den ‘aynı fiilden iki kez yargılanma’ olmaz uyarısı

Yazar: Reyhan Hacıoğlu
5 Kasım 2025

Yayıncı Azad Zal hakkında ceza talebi

Yayıncı Azad Zal hakkında ceza talebi

Yazar: Heval Elçi
5 Kasım 2025

İstanbul’da erkek şiddeti

Bursa’da erkek şiddeti

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
5 Kasım 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır